Herkes cesaretini toplasın!
Birçok maden işçisi programlara çıkıyor, bütün cesaretini toplayıp konuşuyor; Soma madenlerini işletenlerin nasıl AKP için nasıl çalıştıklarını, nasıl işçileri köleleştirdiklerini anlatıyor.
“Bütün cesaretini toplayıp...” diyorum...
Başbakan Recep T. Erdoğan acımasız... Hoşuna gitmeyen biri olduğu zaman “İşten atın!” diyor. İşten atılan ne yer ne içer düşünmüyor. Aç kalır mı, sefil olur mu, aklına getirmiyor.
Sen başbakansın ve bütün Türkiye’nin başbakanısın, seni sevmeyenin de, seni tenkit edenin de başbakanısın. Bunu idrak edemiyorsan ne diyeyim sana ey Recep T. Erdoğan!
R.T. Erdoğan, hep suç bastırmak istemiş, hep hırçın, hep kıyıcı, hep acımasız olmuştur.
Soma’da kömür madeni işçilerinin mahallî seçimlerde AKP’nin mitinglerine götürüldükleri ve yevmiyelerini de tam aldıkları söylenegelmişti. En son bir programa çıkarılan işçi, partizanlığı bütün çıplaklığıyla ortaya koydu.
Bir işveren işçilerini neden AKP mitinglerine gönderir?
Patronlar Alp ve Can Gürkan’ın haberi olmadan bu işçilerin AKP mitingine götürülmeleri düşünülebilir mi? En azından bin işçiyi götürsen, günlük yevmiyesi 40 liradan 40 bin lira eder. Gerçi Alp ve Can Gürkan patronlar için çerez parasıdır ama kaz gelecek yerden tavuk esirgemediklerini düşünmek gerekir.
Ve 30 Mart mahallî seçimler öncesi verilen araştırma önergesinin, seçimlere bir ay kaldığı bir zamanda AKP’li milletvekillerinin oylarıyla reddedilmesinin bir “anlam” ı olamaz mı?
İşveren bize çalışıyor, bizim tavsiyelerimize uyuyor, onu gözetmemiz gerekir mantığı işlememiş midir?
R. T. Erdoğan, büyük patron Alp Gürkan’la hiç tanışmadığını, sadece Soma’da gördüğünü söylüyor. Şahsen tanısa ne olur tanımasa ne olur?
Bu zat AKP’nin emrine âmâde miydi, değil miydi?
AKP il-ilçe yönetiminin tavsiye ettiği işçilere iş başı yaptırıyor muydu, yaptırmıyor muydu?
AKP ile bağlantısı yoksa, hiç tanımıyorlarsa neden cebinden günlük en az 40 bin lirayı veriyor? Üretimin aksamasına, günlük kârın düşmesine razı olabiliyor?
Patronların sağladığı imkânlar kesinlikle bununla bitmemiştir.
Yönetiminde Recep T. Erdoğan’ın oğlunun da bulunduğu vakıf TÜRGEV’e maddî destek verildi mi, verilmedi mi?
Birilerinin ceplerine bir şeylerin girmediğini söyleyebilir miyiz?
Mutlaka şahsî menfaat de temin ediliyor.
17 ve 25 Aralık büyük yolsuzluk operasyonlarında gördük... “Havuz” ve “hayır-hasenat” ötesinde, kendi ceplerine bir akış sağlandığı belgelerle ortaya konmuştur. Soma madenlerini işletenlerin korundukları kesin.
Araştırma önergesini reddettikleri gibi, gerek Enerji Bakanı Taner Yıldız, gerek Başbakan Recep T. Erdoğan, kazadan ( “Katliamdan” demek gerekir.) hemen önce ve hemen akabinde ocaklarda her şey mükemmel işliyor, hiçbir eksiklikleri yoktur, diye konuşmadılar mı?
Muhalefet partilerinin yükü çok ağır.
Önümüzde cumhurbaşkanlığı seçimi var, milletvekilliği seçimi var... AKP’nin hiçbir şey olmamış, hiçbir sorumlulukları yokmuş gibi ortaya çıkmasına izin verilemez!