"NATO senaryosu kime yaradı?" başlıklı yazım, birilerini çılgına çevirdi. Öyle ki ağızlarına geleni söylemekle birlikte, İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in Edirne programını gazeteci olarak takip etmemi bile dillerine doladılar! Eleştiren gazeteciye hakaret ederek Tayyip Bey'in uçağına binmenin mümkün olduğunu gördüler ya bir defa!
Ödülü görünce, hakareti marifet zannediyorlar!
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'yi 2002'de, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nu da 2011'deki seçim gezilerinde birer ay süreyle takip etmiştim. Kemal Bey ile Hakkâri'ye giden tek gazeteci olduğum zaman, birileri çok rahatsız olmuştu. Oysa bunlar rutin gazetecilik faaliyetleridir.
Tayyip Bey bir faaliyetine davet etti de ben mi katılmadım? İlk zamanlar birkaç defa röportaj için denemelerim olmuştu. Cevap alamayınca vazgeçtim...
***
Gelelim NATO'daki skandala...
Bu defa bir tıp profesörü yazıyor:
"NATO senaryosuyla ilgili yazınız, okuduğum en akıllı yazı idi. Bıktık bu senaryolardan, aklımızla alay ediyorlar!
Diyorlar ki 'bu kişiyi üst akıl götürmek istiyor!' Ben de diyorum ki tam aksine orada tutmak istiyorlar! One minute olayı, Hollanda ile bir kaşık suda fırtına koparılması, inanılmaz terör olaylarıyla birçok vatandaşımızın ölümü, sonra muhalif parti liderlerinin bu kişiye tabi olması...
Akıl alacak şey mi? NATO, Erdoğan'a karşı bir şey yapmak istese bunu mu yapar? Bu kadar ahmak mı bu adamlar?
Yine mağdur, yine mağdur... Vallahi billahi bıktık...
Tam da Sarraf davası başlayacak; NATO öyle geri zekâlı ki, Erdoğan yetmemiş, Atatürk'ü de hedefe koymuş...
Herkes yaban ördeği gibi atlıyor! Yahu inanın gına geldi.
Ben bu işlerin çok hesaplı yapıldığına, Erdoğan'ın başımızdan gitmemesi için çok ama çok büyük numaraların döndüğüne inanıyorum."
***
Bir de "Atatürk'e niçin sahip çıkmıyorsunuz?" demiyorlar mı? Bu adamlar "Türkiye, Kemalizmden vazgeçmelidir. Atatürk'ün resimleri okullardan, devlet dairelerinden indirilmelidir. Türkiye ılımlı İslami bir rejim tarafından yönetilmelidir" dediği zaman, nerelerdeydiniz?
"İki ayyaş" denildiği zaman niye sustunuz?
Çok yakın zamanlarda; Yunan Savunma Bakanı Kamnenos, Atatürk'ü ve Türk Milleti'ni soykırım yapmakla suçlarken nerelerdeydiniz?
Millî Savunma Bakanlığı eski Genel Sekreteri Ümit Yalım, Kamnenos'un hakaretlerini içeren Yunan gazetelerindeki haberlerin kupürlerini bütün basına gönderdi...
Yalım, özetle diyor ki, "Atina'da, 22 Mayıs 2016'da, sözde Pontus Rum soykırımı ve sözde Ermeni soykırımı anma töreni düzenlendi. Bakan Kammenos, 1909-1923 yılları arasında, Jön Türkler tarafından 350 binden fazla Pontuslu Rum'un ve 1,5 milyon Ermeni'nin toplu halde öldürüldüğünü iddia etti. Kammenos, Yunanistan'ın, 19 Mayıs'ı, Pontus Rum soykırımı anma günü olarak ilan ettiğini de belirtti.
Tayyip Erdoğan, buna hiçbir tepki vermedi. Türk Dışişleri Bakanlığı, Yunanistan'a müzik notası bile vermedi.
Kammenos, 18 Mayıs 2017'de de iddialarını tekrarladı ve Samsun'a çıkan Atatürk'ün sözde Pontus Rum soykırımını planladığını iddia etti.
Erdoğan, yine sessiz ve tepkisiz kaldı. Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve Savunma Bakanlığı resmi internet sitelerinden hiçbir tepki verilmedi.
Türk kamuoyu, bütün parti liderlerinin, Atatürk'e ve Türk Milleti'ne hakaret eden Yunan Savunma Bakanı Kammenos'a ve Yunanistan'a da aynı tepkiyi vermelerini bekliyor!"
***
Türkiye'nin yöneticilerine ve tarihine yapılan hakarete en sert şekilde tepki verilmelidir ama "gazeteci", her zaman işin aslını araştırır değil mi?
