Hayır'ın ayak sesleri

Sayın Başkanımız, Afrika gezisi öncesi "Arkası Yarın" lafları etti. Bunların en önemlisi "Ak Parti'nin yaptırdığı anketlerin sonuçları". Ucunu gösterdi, gerisini getirmedi. "Paralı görev verilen" kuruluşlardan biri ANAR. Genel Müdür İbrahim Uslu, elde ettiklerini kaba taslak bile olsa, ortaya döktü. Laf salatasına boğmadan tek tek sıralamak istiyorum:

* %35 Kararlı Evet.

* %35 Kararlı Hayır.

* %22 Aktif Kararsız.

Bu grup önemli. Çünkü fikir değiştirebiliyor. Referandumun kaderi bir yerde bunlara bağlı.

* %8 Her Şartta Sandığa Gitmeyecek Olanlar.

Uslu'ya göre katılım yüksek olacak -%87-89 arası-.

Anketör oluşumun patronu çalışmalarıyla ilgili bazı net bilgiler sundu. Ancak yorumlamaları hayli ilginç. Mesela HDP'nin oy potansiyelini analizi oldukça çarpıcı. Partinin "oy deposu" konumundaki yerlere itirazım yok. Fakat "sandığa gitmeyin" talimatı çıkabileceğini hiç sanmıyorum. Birtakım kaynakların pompaladığı bu varsayım hayal ötesi. Olayı "Abdullah Öcalan'la pazarlığa bağlamak" ne kadar doğru? Kaldı ki, terörist başının sözünü dinleyenlerin sayısı her geçen gün biraz daha azalıyor. Ona bir af açıklaması ise tam tersi akımı güçlendirir. Bu af, bıraktık Erdoğan'ın deyimiyle "Yavru Muhalefet"i, Ak Parti tabanını un ufak eder. Ortaya "Hayır'da hayır vardır"cıların ezici çoğunluğu çıkar.

Gün itibariyle MHP tabanının "Evet"i geçen seçimde oy kullananların yarısına kadar azalmış durumda. Bana göre bu oran Nisan başında %65'i bulacaktır. "Devlet Bahçeli ve şürekâsı" aslında gerçeği görmekte. Yine de vurdumduymaz haldeler. Bunun nedeni Ak Parti'nin onlara milletvekilliği garantisi vermesi. Hatta birkaç "çırçır bakanlık" gizli pazarlığın maddelerinden. Yoksa MHP'nin durumu Cem Uzan'ın partisinin onları sandığa gömdüğü seçimden daha kötü.

Sonuçta, onay imzası sarkıtılarak kıştan kurtulmayı amaçlayan sandık başına gidiş yine endişe verici. Doğu'da hava şartları, Batı'da mutfağın isyanı diğer önemli unsurlardan. Asgari ücretliden emekliye kadar verilen sözüm ona zamlar ortada. Ulaşımdan, ilaç fiyatlarına kadar tırmanış sürüyor. Çay kaşığı ile verilen, hoşaf kepçesiyle geri alındı bile. Bu millet, sandıkta patlayacaktır. Hayatın iyice zorlaştığı meydanda; "8 liraya kabak, 8 liraya patlıcan, 12 liraya salatalık v.b. gibi". BİM ve A101 gibi ucuz marketlerde dahi her gün sütten bulgura, yağa yapılan zamları görmüyor muyuz? 70-90 kuruşa satılan ekmek bile bugün 120 kuruş. Oranı siz hesap edin. Bulguru, nohudu, fasulyesi aynı şekilde. Su fiyatları bile tavan yaptı. Gün geçmiyor ki yenileri eklenmesin. Söylemedi demeyin bu gidiş "ne sultan, ne padişah bırakır". Birtakım payandalarla birlikte iki ay sonra süpürülecektir. En başta da Balgat Sakinleri. Milletin şamarı öncelikle onların suratında patlayacaktır!

Bir Balkan özlü sözü vardır; "Aç fare duvarı deler". Bu kez 15 yıldır uygulanan "bir lokma, bir hırka" hipnozu yıkıldı. Hatırlayın, Turgut Özal'ın "Ne olacak, yerel seçim" denilen sandıkta yıkılışını. Nasıl "Referandum kararı bu Meclis'ten çıkar" dediysem bu defa da 'Hayır'ların daha fazla olacağını söylüyorum.

***

İki isim

Mehmet Tezkan'ı, bir süredir kadrosunda olduğu programda göremiyordum. Merak ettim, soruşturdum. Grip salgını onu da yakalamıştı. Doğrudan Siyaset'te yani NTV'de fark edince sevindim. Yüzü gözü şiş olsa da ağzı her zamanki gibi iyi laf ediyordu. Çok kişinin üstünde durmadığı konuyu dile getirdi; "Ortaya net bir anayasa metni konmadı". Ardından ekledi; "Boş kağıtlara imza attırılması ve blok oylar, tiyatro senaryosu gibiydi".

Aynı programa katılan Nihal Bengisu Karaca beni ilk defa şaşırttı. Eğilimine saygı duyarım. Doğrucu tavrını beğenirim. "Meclis'teki kavga-gürültüler fazla büyütüldü" değerlendirmesine kendi inandı mı?

***

Başsağlığı: Emekli öğretmen Yıldız Kısaparmak Hakk'a yürüdü. Karacaahmet Şakirin Camii'nde kılınan cenaze namazından sonra toprağa verildi. Oğlu Fatih Kısaparmak başta, geride bıraktıklarına başsağlığı diliyorum. Benim için Elazığ'dan doğal ilaç getirme çabasını ise hiç unutmayacağım. Mekanı Cennet olsun.

Yazarın Diğer Yazıları