Haseki'den kanunsuzluk
Yasalara aldırmayan ve gerekli izinleri almadan yaptığı işlerle övünen bakan gördünüz mü...
Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Haseki'yi gördünüz...
İmam hatip topluluğuna hitap ederken yaptığı kanunsuz işleri nasıl da gülerek anlattı...
Yakışmadı...
***
AKP iktidarı 15 yılda, yasal olmayan kim bilir kaç iş yapmıştır...
Anlatıyorlar; aynı sürede yığınla işi ihale yapmadan vermiş, ancak uzun süre sonra ihaleleri, dostlar alışverişte görsün diye resmileştirmişler...
Mehmet Haseki'nin gülerek anlattığı "10 tane kaçak imam hatip okulu yaptım" açıklaması, çekinmeden naklettiği marifetlerinin kısa bir öyküsüdür...
İtiraf etmediği daha başka marifetleri de olabilir...
Yaptıklarını yadırgamıyorum, çünkü kanunsuz işler yapmak partisinin mayasında var!
Şimdi soruyorum; önce partisi, sonra parlamento, ardından da yargı bu muhteremden hesap sormayacak mı...
Hukuk ve adalet kavramları yine mi unutulacak!
Bakanın ablası da büyükelçi
------------------------------ ---------------------
Başbakan yardımcısı Mehmet Şimşek için çifte vatandaş diyorlardı. Tek vatandaşlığı seçmediyse halen İngiliz vatandaşlığı sürüyor demektir...
Kuala Lumpur'a Büyükelçi olarak atanan Merve Kavakçı vatandaşlıktan çıkarılınca ABD vatandaşlığını seçmişti. Türk vatandaşlığına geri alındı diye biliyoruz, ABD vatandaşlığını bıraktı mı acaba...
Yoksa yeni Büyükelçimiz aynı zamanda Amerikalı mı?
***
Bir başka hanım Büyükelçimiz daha oldu; Ayşe Hilal Sayan Koytak, Kuveyt Büyükelçiliği görevine atandı...
Yeni Kuveyt Büyükelçimiz Koytak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya'nın ablası...
* * *
Önemli bir süreçten geçiyoruz...
Fena mı; ülkemiz, kıyafetlerine dil ve el uzatsak da artık kadınlarla temsil ediliyor...
Demek ki gelişiyoruz!
Bununla da yetinmiyor, ayrıca daha çağdaş (!) olsun diye devlet yönetimini hısım akraba, eş dost arkadaş, ya da kanka olanların ellerine teslim ediyoruz...
Çağdaşlık anlayışımız hangi çizgiye geldi dikkatle seyredin!
Dikta ve diktatörlük sevilmez
-------------------------------------------------
İnsanlar diktayı da, diktatörleri de sevmiyor...
İşte Venezuela...
Halk aylardır ayakta, diktatör Maduro devrilsin diye sokakları boş bırakmıyor, eylem üstüne eylem tezgâhlıyorlar. Kimsenin diktatör ve dikta yönetimi yıkılana kadar sokaktan çekilmeye niyeti yok..
Geçen pazar günü seçim vardı, akşam saatlerinde başkan Maduro zaferini ilan etti. Halk sonucu kabullenmediğini açıkladı; genel kanaat, hile yapıldığı şeklinde.
Zaten katılım da çok düşüktü. Seçmenin ancak yüzde 41'i sandığa gitti, halk sandığa değil sokağa odaklanmış durumda...
* * *
İnsanlar yokluk çekiyor, gıda maddesi bulmakta zorlanıyor...
Bir petrol ülkesi olan Venezuela'nın ekonomik sıkıntıya ve yokluğa sürüklenmesinin temel nedeni Maduro'nun izlediği ekonomi politikaları; ne sosyalist, ne liberal, karmakarışık bir uygulama!
Bu yüzden üretim gerilemesi yaşanıyor, işsizlik artıyor dolayısıyla yokluk ve açlık da...
***
Siyasal tarihe bakarsanız, diktatörlerin ayakta kalamadığını görürsünüz.
Maduro da gidecek, Venezuela'nın kaderi olmayacak...
Farkın farkına varmak
------------------------------------
Yüklü bir tazminat almak uğruna gerine gerine "Kovuldum" demek yakıştı mı?
O değil de ben kovulsaydım, ne kovulduğumu söylerdim, ne de paranın peşine düşerdim...
Eeee, insandan insana fark var, fıtrat farkı!
ANLAMLI SÖZLER
-----------------------------------
Gündüz kandilini hazırlamayan gece karanlığa hazır demektir. (Cenap ŞAHABETTİN)