Hollanda parlamentosu, 1915 Ermeni tehcirini "soykırım" olarak kabul etmiş. Bu, Hollanda'nın yediği ilk halt değil! 2004'te de benzerini yapmıştı. Yakın zamanda İsrail meclisine de "soykırım" teklifi gelmiş ama reddedilmişti.
Yahudiler bir kendilerinin soykırıma uğradığını söylerler ve dünyada "en mazlum" olduklarını iddia ederler. Tasarıyı reddetmelerinde; Ankara'yla krizin bir de "soykırım" meselesinden daha derinleşme, Azerbaycan'la yakın ilişkilerin sekteye uğrama endişeleri tâlî meseleler; asıl mesele dünyada "tek mazlum" kalma.
Allah kimseye Yahudilerin yaşadıklarını yaşatmasın. Tarihte en çok soykırıma uğrayanlar Yahudiler herhâlde! Aklın alamayacağı soykırımı da Hitler yaptı. Sadece Almanya'da değil, İkinci Dünya Savaşı sırasında hangi ülkeyi ele geçirdiyse önce Yahudi aradı. Bulduğunu fırınlara attı. (Yahudiler, "Niye böyle? Niye birileri ölümüne bize düşman?" sorusunun cevabını aradılar mı? Meselâ; Kavgam'da Hitler'in hıncına haklı göstermek için sıraladığı sebepler ne derece doğru, ne derece yanlış?)
Birleşmiş Milletler'e üye 193 ülke bulunmaktadır. Dünyada 23 ülkenin parlamentosu Türkiye'ye karşı "soykırım tasarısı"nı kabul etmiştir. Kabul, hükûmetleri bağlayıcı değil. Çünkü bunlar birer parlamento kararlarıdır ve yine parlamentolarca değiştirilebilir. AİHM de 2014'te Doğu Perinçek kararında bunu vurgulamıştır. (Hakkını teslim edelim... Doğu Perinçek İsviçre'de dünyaya meydan okumuştu. O sıra ben de Lozan'daydım ve meydan okumaya şahit oldum. Hep muzır işler yapan eski komünistlerden ülkesini savunan bir onu gördüm!)
Bugün 26 Şubat. Ve bugün Hocalı Katliamı'nın 26. yıldönümü. Geçen hafta "Ermeni Zindanında Sekiz Gün" kitabından bahsetmiştim. 1992'de Dağlık Karabağ'da Hocalı Katliamı'nda Türklerin vahşîce katledilişlerine şahit olan Dürdane Ağayeva'nın Taşnak militanlarının elinde sekiz gün yaşadığı cehennemin hikâyesi. Bu kitap Ermeniceye ve Rusçaya çevrildi mi bilmiyorum. Çevrilmediyse mutlaka çevrilmeli ve hem Ermeniler, hem Ruslar okumalı. Katliamı, Rusların desteğiyle Ermeni Taşnak militanları yaptılar.
Şimdi bizimle bir gel, bir git politikası güden Rusya'nın 1995 ve 2005 yıllarında iki defa "Ermeni soykırımı tasarısı"nı kabul ettiğini biliyor musunuz?
Emekli Kurmay Albay Rahmi Apak (1887-1963), harp hatıralarını "Yetmişlik Bir Subayın Harp Hatıraları"nda topladı. Birinci Dünya Savaşı'nda Doğu Cephesi'nde Ruslarla da savaşmış. Van Gölü'nde gördüğü elîm manzarayı anlatıyor. Okurken gözleriniz doluyor:
"Van bölgesine giren meşhur Ermeni Baratof Tugayı buradan çekilmeye çalışan Türk halkından on binden fazlasını öldürmüştü. Bunlardan bir kısmı kayıklara ve küçük gemilere doldurularak gölün ortasında suya atılmışlardı. Analar, babalar ve çocuklar birbirlerini görerek, feryatlar içinde gölün sularında boğulmuşlardı. Biz, Tatvan'da ve Ahlat'ta gölün kıyılarına kadar sürüklenip gelmiş olan bu cesetleri görüp ağlardık. Bu faciaya rağmen göç esnasında hastalık yüzünden ölüp kalmış Ermenilere acımaktan kendimi alamadım. RUS EMPERYALİZMİ, TARİH BOYUNCA TÜRK ve ERMENİLERİ BİRBİRLERİNE BOĞAZLATMIŞTIR. Ermenileri, kendi vatandaşları olan Türkler aleyhine kışkırtan Ruslardır." (s. 150)
Suriye'de Şam yönetimine Ruslar hâkim. Sürekli katliam haberleri geliyor. Bu katliamlardan kim sorumlu sizce?!
