'Hafıza'yı dağıtmak!

Osmanlı Arşivi'ndeki "deprem"e seyirci kalamayız. Tarihimize "ihanet"le karşı karşıyayız.

Osmanlı belgelerinin tasnifinin bitirilmesiyle, dünya tarihinin pek çok bilinmeyenleri gün yüzüne çıkarılacaktır. Ehil kadroların tırpanlanması ve aşağılanmasına asla izin verilemez.

"Parti devleti" olsak dahi, böyle keyfî tasarrufa gidilemez. İhtisas ve büyük tecrübe isteyen bir işe 10 yılını, 20 yılını, 30 yılını vermiş insanlara hadi gidin kapı dibinde oturun, hadi gidin tiyatroda bilet kesin, hadi gidin şu kurumda getir götür işine bakın denilemez.

İlim sahibi insanlarımız aşağılanmıştır. Tarihi aydınlatanların alnına kara leke sürülemez!

"Yukarısı" bilmeli ki, bu "aşağılama" "Parti"yi de zora sokar.

Resul Tosun, Star gazetesi yazarı. Eski Ak Parti milletvekili. Millî Görüş camiasında efsane olmuş Yörünge dergisini çıkararak -ben de bir ara beraberdim- Ak Parti'nin kuruluşuna büyük emek vermiştir. Dürüstlüğüne şahidim ve kefilim. Partisi için çok ciddî bir ikazda bulunuyor:

"Milyonlarca belge var, değil 300, 3 bin uzman olsa onlarca yıl sürecek bir çalışmaya ihtiyaç var. Ama siz bu işin uzmanlarını dağıtıyorsunuz. Bu tasarrufta bulunanlar kimlerdir tanımıyorum, isimleri de benim için önemli değil. Ama önemli olan dünyada emsali bulunmayan bu uzmanların başka kurumlara gönderilmesinin arşive indirilmiş büyük bir darbe olduğudur. 'Çeyrek asırdan fazla yatırım yaparak bilgi ve tecrübe kazandırılan bu ustaları iş göremez hale getirmek' akıl kârı değildir… Seçim sonuçlarına bakarak uzmanların en az yüzde 50'sinin siyasi eğiliminin AK Parti'den yana olduğuna hükmedebiliriz. Kaldı ki uzaklaştırılan bu uzmanların en az üçte ikisinin Reis'i takdir eden kesimden olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu şekilde kırılmalarını ve çevrelerinin iktidar hakkındaki kanaatlerini varın siz düşünün. Yani bu tasarrufu yapanlar sadece kuruma değil aynı zamanda iktidara, dolayısıyla Türkiye'ye de zarar veren bir işe imza atmışlardır. Bu basiretsiz tasarruftan Reis'in haberdar olduğunu da zannetmiyorum. Unutmayalım, seçmen bunların hesabını iktidar partisinden soruyor!" (Resul Tosun, "AK Parti'ye zarar veren bir tasarruf!", Star, 19 Ağustos 2018).

Meseleye parti zaviyesinden bakınca görülen budur. Ayrıca Prof. Dr. Zekeriya Kurşun'un Yeni Şafak'ta 16 Ağustos'ta çıkan yazısını okuduğunuzda ilmin neler kaybettiğini anlıyorsunuz.

O kuruma ilk yıllarımda iki yıl emek verdim. Belgelerin tozunu yuttum. Meseleyi bilenlerdenim.

Kurumu yönetenler, nasıl bir hesap içindeler ki, yakından tanıdıkları insanları bir çırpıda kapı dışarı edebiliyorlar?

Resul Tosun'un dediği gibi, bu "tasarruf"tan partileri zarar görür.

Kurumda, üst yönetimin akraba ilişkileri, arşiv başkanı profesörün en üst seviyedeki bir "özel kalem müdürü" ile imam hatipten kankalığı konuşuluyor.

Belgelerin gömlekleme işlemi bir taşeron firmaya verilmiş. Arşivdeki "tasarruf"la "taşeron" arasında bir ilişki var mı? Yeni yapılanmada "taşeronluk" genişletilecek, asgarî ücretliler mi doldurulacak?

Açık yazacağım... Bunlara cevap verecek tek isim var: Ankara milletvekili Prof. Dr. E. İ. (Saray'a çok yakındır.) Kendisini dürüst bilirim. Hâlâ oğlunun (veya teyze oğlunun) ne yapmak istediğini sorması ve kamuoyuna açıklaması gerekir.

Yazarın Diğer Yazıları