23 Mart günü, Hacettepe Üniversitesi’nde Nevruz’u bahane edip terör örgütü propagandası yapan PKK’lı grup öğrencilere saldırdı. Öğrenci kafeteryası basılıp 2 öğrenciye palalı saldırı düzenlenmişti. Olayda öğrencinin doğrudan başı hedef alınmış elini araya koyması üzerine kollarından ağır yaralanmıştı.
Saldırıdan sonra kaçan terör örgütü mensupları hakkında yakalama kararı bile çıkarılmamıştı.
ASKERE SALDIRINCA GÖZALTINA ALINDI
Hacettepe’deki kanlı saldırıyı gerçekleştirdikten sonra elini kolunu sallayarak ortalarda dolaşan saldırgan dün Kızılay’da ortaya çıktı. PKK yanlısı bir stantta çarşı iznine çıkan askerlerle başlayan gerginlik kısa sürede kavgaya dönüştü. Askerlere saldıran gruptakiler polis tarafından gözaltına alındı. Olayda gözaltına alınanlardan birinin “Emir P.” İsimli Hacettepe’deki palalı saldırının faili olduğu anlaşıldı.
TUTUKLAMA BEKLENTİSİ
Olay kısa sürede sosyal medyada duyulurken, “HacettepeİçinAdalet” hastag’iyle saldırganın tutuklanması isteğiyle binlerce mesaj atıldı.
SERBEST BIRAKILDI
Hacettepe’deki saldırının faili olduğu, güvenlik kameraları kayıtları, şahitler ve birçok kanıtla kesinleşen Emir P. tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk edildi.
Savcılığın tutuklama talebine rağmen Mahkeme hakimi saldırganın “adli kontrol” şartıyla serbest bırakılmasına karar verdi.
MAHKEMENİN KARARINI ANLAYAMIYORUZ
Mahkemenin kararına tepki gösteren mağdur öğrencilerin avukatı Taha Çalık şunları söyledi:
“Sanık; Kırıkkale Üniversite'si Öğrencisi, DEV-LİS üyesi, paylaşımlarından da görüleceği üzere PKK sempatizanı.
1) Sanık üniversite içerisine sallama diye tabir edilen Pala benzeri bir kesici aletle bekliyor.
2) Kamera görüntüleri izlendiğinde, YDG-H mensubu olduklarını beyan eden grup tarafından kantin Kapıları dışarıdan kapatılıyor.
3) Sanık müştekilerin yanına bizzat gelerek sataşıyor ve güvenlik araya giriyor.
4) Daha sonra belindeki sallamayı çıkartarak sağa sola sallamaya başlıyor. Akabinde kafasından ilk yaraladığı da kendi arkadaşı oluyor. Daha sonra elinde kendisini korumak için dahi herhangi bir kesici-delici alet bulunmayan müvekkilin kafasına doğru hamle yaptığında, müvekkil kendini korumak için kollarıyla kafasını kapatıyor.
Dolayısıyla "öldürmeye teşebbüs" söz konusu. Şahıs 23 Marttan bu yana firari olmasına karşın, pervasızca yeni olaylara karışmaya devam ediyor. Sonuç olarak 3 Nisan pazar günü çarşı iznine çıkmış askerlere yüksel caddesinde saldırmaları ile birlikte gözaltına alınıyor. Buraya kadar özetle anlattığımız tüm vakalar ve vakaların doğruluğunu ispat eden deliller ışığında sanığın Tutuklanması icap edeceğinden, Cumhuriyet savcısı tarafından tutuklama talebiyle mahkemeye sevk ediliyor. Ancak, Ankara 3. Sulh Ceza Mahkemesi tüm bu olanları tutuklamak için yeterli bulmayarak adli kontrol uygulanmak üzere serbest bırakıyor. Sanık tutuksuz yargılanmaya devam edecek.
Meslektaşlarımızın da bildiği üzere, buna benzer olaylarda yalnızca "sanığı korumak için" dahi olsa tutuklama kararı verilir ki, mağdurun yakınları ya da çevresi tarafından bir zarar meydana gelmesin...
Sayın mahkemenin bu "güvenine" nail olduğumuz için teşekkür ediyoruz!
Ancak, tüm bu sebepler göz önünde bulundurulduğunda; Sayın Mahkemenin verdiği karar tarafımızca anlaşılamamaktadır. Takdiri değerli kamuoyuna ve adalet mercilerine bırakıyoruz.
