Habercilik yerine balon uçurmak
Yere basmayan haberciliği sevmem. Eğer bu işi yapıyorsanız 5N1K'nın tüm kurallarına uyacaksınız. Gece Görüşü'nü izledikten sonra bu fikrim iyice değer kazandı. Birkaç örnek vermek istiyorum. Mesela "Cemal Kaşıkçı olayına karışan bir Suudi'nin ABD temsilciliğine sığınması" gibi. İlginç yanı "kesinleştiremedim" kamuflajıyla söyleyen Murat Çelik'ti.
Gürkan Hacır'ın "İstanbul'daki parçalamayı" İhvan-ı Müslim'e -Müslüman Kardeşler- yaptırmasıydı. Hacır ayrıca Rus Büyükelçisi Andrey Karlov'un öldürülmesi olayını da aynı örgüte mal etti. Daha neler neler.
Peki nasıl oluyor da Müslüman Kardeş'lerin "kasap takımı"nı taşıyan uçaklardan biri dönüşte Mısır'a inebiliyor. Sisi, bunları yakaladığı an idam etmez mi?
İnce gönderme
Gece Görüşü'ndeki siyasi sallamalar ise başlı başına "yüksek atlama yarışı" idi. Manisa'nın MHP'li belediye başkanını CHP'den aday yapma varsayımına inanmak mümkün değil. İstanbul'un Küçükçekmece ilçesinde CHP adayının Göksel Gümüşdağ'ın akrabası Gökhan Gümüşdağ olacağı iddiasına inanmak da mümkün değil.
Abdülkadir Selvi'nin, mart seçimlerinde de Cumhur İttifakı'nın devam edeceğini söylemesi lafta kalan bir şeydi. İki partinin üstünde birleştiği noktaları sıralaması komikti. Ortaya somut hiçbir şey koyamadı. Akılda kalan sadece "birbirleriyle dalaşmama"ydı. Gecenin esprisini son anda Prof. Dr. Mehmet Şahin yaptı:
"CHP yönetimi, aday listeleri teslim edildikten sonra -baş vursaydı Muharrem İnce'yi İstanbul'dan aday gösterecektik- diyecektir!"
***
Eleştirilme üstüne
Esat Atalay arkadaşımın söylediği gibi, epey okurum var. Bunu niye yazdığım konusuna gelince cevaplandırayım. Her türlü yolla aldığım mesajlar bir hayli fazla. Buna rağmen sosyal medyayı kullanmıyorum. Sebep de bazı ters anlamalar. Bana doğrudan ulaşanları okuyor/dinliyorum. Aynı şey televizyonlar için de geçerli. Mesela gazeteci İsmail Saymaz'ın, sitesinde yazımdan söz ettiğini oto galerisinde çalışan bir kardeşimden öğrendim. Aynı şey dün sabah da gerçekleşti. İsmail Küçükkaya'nın "Burhan Ayeri ağabeyim" deyişini de eşim söyledi.
Yine başa dönecek olursak, yurt dışından yollanan bir mesaja şaşırdığımı söyleyebilirim. Ben neyi anlatmak istedim nasıl anlaşıldım. Avusturya'dan gelenleri okuyunca ağzım açık kaldı.
Türkiye'deki alt yapıya önem verilmemesini eleştirdiğim için ayrımcılık yaptığım iddia ediliyor. İnsafa davet ediliyorum. Aslında çok net şekilde hedefe oturttuğum bizim kulüplerimizdi. Niçin alt yapıya önem vermiyorlardı? Bulundukları ülkenin imkânlarıyla yetişen hiçbir Türk futbolcusuyla dalga geçmedim. Bu kardeşimi sözünü ettiği satırları tekrar okumaya davet ediyorum.
Şimdi anladınız mı, neden sosyal medyadan uzak durmaya çalıştığımı. Seyrek de olsa bu tip mesnetsiz suçlamalar gerçekten canımı sıkıyor.
***
Dünya şampiyonu adayı
Son yılların en önemli boksörlerinden biri Ali Eren Demirezen. Fenerbahçe kulübünde yıldızı parlayan sporcu 10 maçta 10 galibiyetle Avrupa Şampiyonu -WBO- kemerine sahip oldu. Şimdi gözü daha yukarılarda. Ali Eren'in ilginç bir geçmişi var. Babasının devlet memuru olmasından dolayı Ağrı'da başlayan aktif sporculuğu İstanbul ve Balıkesir'de devam etti. Şimdi Hamburg'a kadar uzandı. Diğer ilginç tarafı üç yıl judo yapması. Almanya'daki menajeri Ali Ceylan'ın katkılarıyla yoluna devam ediyor.
Vurduğunu indiriyor
Demirezen'in tam soyadına uygun yumruklara sahip olması büyük üstünlüğü. +91 kiloda peş peşe dört Türkiye şampiyonluğu elde etmesi bunun kanıtı. Orhan Ayhan'la programında gösterilen WBO unvan maçı müthişti. 2,02 boyunda ve 120 kilo ağırlığındaki Polonyalıya ringi dar etti. Sonuçta Serie Werwejko'yu teknik nakavtla mağlup etti.
Böylece dünya şampiyonluğu için çok önemli mesafe aldı. Ali Eren'in ringdeki görüntüsü beni de ümitlendirdi.
***
Forma meselesi
F. Bahçe-Khimki basketbol maçını izlerken, aynı yanlışın tekrar edildiğini gördüm. İki takımın da forması Sarı-Lacivert'ti. Aynı şeyi Gran Caniria maçında da yaşamıştık. Sahada yine aynı renkli ekipler vardı. Bu, seyir açısından zorluk yaratıyor. Buna mutlaka çare bulunmalı. Bu da zor bir şey değil. Ekiplerin ikinci hatta üçüncü alternatif formaları olmalı.
***
Dersimiz Türkçe/Medyanın Dili
Müge Anlı, anlamını bilmediği kelimeleri kullanmayı çok seviyor:
- Şeye bile haiz değiller.
- Ona bile haiz değiller.
- Duygularına haiz değil.
Haizin anlamı, taşıyan olduğuna göre önce gelen kelimenin belirtme durumu eki alması gerekir.
Not: Müge Anlı şimdi de sağ elinin baş parmağını emmeye başladı.
...
GÜNÜN SÖZÜ
Aşkım için her şeyden vaz geçerim; fakat özgürlüğüm için aşkımdan da vaz geçerim. Goethe