Genelkurmay çok geç kaldı!
21 Mart 2004’te, Suriye’de Amerikan destekli bir isyan girişimini yorumlarken “İsrail’i K. Irak’la birleştirme plan” tespitini yapmıştım! Konunun en yetkin isminden doğrudan bilgi almıştım. Şimdi o plan büyük ölçüde tamamlanmış durumdadır. Türkiye’de özellikle askeri yetkililer başından beri Suriye’de olup bitenleri çok iyi bilmektedir. Fakat gereğini yapmamışlardır.
Şimdi Suriye’deki olayların Türkiye’yi tehdit eder konuma gelmesinden sorumlu olan AKP iktidarı ve onun bu işte kullandığı bürokratlarla birlikte Bakanlar Kurulu toplantısına katılıp durumun ne kadar vahim olduğundan bahsetmenin hiçbir değeri yoktur.
* * *
Bakanlar Kurulu’nda, güvenlik birimlerince bölgenin geleceği ile ilgili kritik bir dosyanın açıldığı bildiriliyor. Hürriyet’in haberine göre Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel ve bazı kuvvet komutanları ile MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ın da katıldığı toplantıdaki değerlendirmelerde, ABD’nin PKK’nın Suriye kolu PYD’ye destek vererek bölgede bir Kürt devletinin altyapısını hazırladığı savunuldu. Türkiye’nin, Suriye ve Irak sınırı boyunca oluşturulması planlanan “Kuzey koridoru”nun güvenli olması için Suriye’den sonra Türkiye’ye yönelme ihtimalinin de göz ardı edilmemesi gerektiği vurgulandı.
* * *
Oysa o dosya, 2004 yılında askerlerin ve dolayısıyla hükümetin elinde idi. O tarihte Suriye’nin Kamışlı bölgesinde bir isyan çıktığı haberleri vardı. “İsyan Kamışlı’da bir stadyumda başladı” deniliyordu ama Kürt nüfusun yoğun olduğu her yerde aynı anda bir kalkışma vardı. Suriye’deki yasa dışı en büyük Kürt Partisi YEKİTİ de bu sırada bir bildiri yayınlamıştı! Bildiride talep edilen haklar, Geçici Irak Anayasası’nda Kürtlere verilen haklar ile aynıydı!
* * *
O zaman paylaştığımız bilgiler özetle şöyleydi:
Suriye’deki kalkışma girişiminin arkasında ABD ve İsrail var ama taşeronluğunu Barzani ve HoşyerZebari yapıyor.
Olaylar başlamadan iki gün önce Baas Partisi’nin kuruluşunu protesto gösterilerinde bir Amerikalı yakalandı. Suriye güvenlik yetkilileri, adamı sorgulayınca, ABD’nin Şam Büyükelçiliği üçüncü katibi olduğunu anladılar.
Üçüncü katip tutuklandı ama ABD Büyükelçisi devreye girince serbest bırakıldı!
Bu olaydan sonra, Kamışlı’da, Rakka’da Halep’te, Şam’ın El Muhacirun ve Rukneddin mahallelerinde aynı anda, aynı slogan ve afişlerle eylemler başladı. Silahlı gruplar arasına Barzani’nin Kuzey Irak’tan gönderdiği kişiler var. Yani isyan girişiminin liderliğini Barzani’nin peşmergeleri yapıyor!
* * *
O tarihteki tespitim ise şöyleydi:
“ABD, Suriye’yi hedef alıyor, çünkü İsrail’i Kuzey Irak ile birleştirmek istiyor. Fakat Suriye’ye doğrudan kendisi yönelemiyor; Kürtleri kullanıyor çünkü Irak’taki başarısızlıktan sonra bir de Suriye darbesi yemek istemiyor. ABD Suriye’de özerk Kürt bölgesi oluşturmak istiyor. Böylece ABD, Kuzey Irak’ı İsrail’e bağlamış olacak... Büyük İsrail’in yarısı böylece gerçekleşmiş olacak... Mesele budur...
Şimdi bu olayları Suriye istihbaratı yapar mı? İnsaf!
Türkiye Dışişleri, hâlâ olaylara İsrail gibi bakıyor. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül de meseleyi küçültmeye gayret ediyor...
Türkiye’nin kaderinde söz sahibi olanlara sesleniyorum: Suriye’deki olayları, uygun gördükleri zaman Türkiye’de de deneyecekler. Bu sebeple, Suriye desteklenmelidir. Türkiye, Suriye ve İran, bölgesel bir ittifak yaparak, Büyük İsrail oluşturma planlarına karşı durmalıdır. İlk yapılacak iş, Türkiye, Suriye ve İran’ın ortak bir açıklama ile olayları kınaması olmalıdır. Bu işi Abdullah Gül ve Tayyip Erdoğan yapmaz! Yapmayacağı için seçmen AKP iktidarına 28 Mart’ta ağır bir tokat atmalıdır.”
Şimdi bu tespitleri 2004 yılında biz yapıyorduk da Genelkurmay yapamıyor muydu?