Gaziantep Havalimanı'nda bir yolcu tarafından fotoğrafları çekilerek Twitter'den paylaşılan Katar Havayolları'na ait gizemli uçağın ardında bir "çifte tescil" iddiası ortaya çıktı.
Katar Havayolları'na ait, gece yarısı bile pencere panjurları örtülü olan uçağa ait fotoğrafın sosyal medyada paylaşılmasının ardından olayın peşine Nokta Dergisi'nden Ertuğrul Erbaş düştü. Katar Havayolları'nın Gaziantep'e uçuşu bulunmadığı tespit edilen haberde, bugüne kadar Katar'a inen tek uçağın 2013'te Suriyeli göçmenlere insani yardım taşıyan bir C5 nakliye uçağı olduğu yer aldı.
Fotoğraflardan Airbus A319 olduğu teşhis edilen "Al Ziyarah" adlı uçağa ilişkin ilginç bir durum daha tespit edildi. Haberde anlatılana göre, uçağa ilişkin, "A7-AHJ" olan tescil işaretleri araştırılınca farklı bir uçağa ulaşıldı. Havacılık sayfalarında A7-AHJ'ye ait fotoğraflarda bir başka uçak karşılarına çıkıyor. 14 Şubat 2015'te Almanya’da fotoğrafı çekilen A7-AHJ tescil numaralı uçak bir Airbus A320. Oysa havacılıkta da aynen otomobiller de olduğu gibi her uçağın bir tescil numarası bulunuyor ve hiçbir uçağın tescil işareti aynı olamıyor.
Sivil havacılıkta her uçağın bir “Milliyet İşareti” (National Mark) ile “Tescil İşareti” (Registration Mark) bulunuyor. Uluslararası Sivil Havacılık Organizasyonu ICAO tarafından tüm detaylarıyla belirlenen bu işaretlerden, milliyet ve tescil işareti uçağın kuyruk kısmında “tastamam” olarak yer alır. Tescil işaretinin son iki harfi ise NLG (Nose Landing Gear - Burun İniş Takımı) kapısı üzerine yazılıyor.
Uluslararası havacılıktaki katı kurallara rağmen bunun nasıl olabileceği akıllara soru işareti getirdi. Haberde, tescil işaretinin gerçek olmadığı belirtilen uçağın Gaziantep Havalimanı'ndaki kayıtlarda da yer almadığı ileri sürüldü. Haberde bilgisine başvurulan bir havacılık uzmanı, iki uçağın tescil işaretinin aynı olamayacağını belirterek, şunları anlattı:
"Biz uçakları ikiye ayırırız; State Aircraft (Devlet Uçağı), Sivil Aircraft (Sivil Uçağı). Devlet işlerinin zaman zaman gizli tarafları vardır. Devletler gizli operasyonlar yapar. Bunu her devlet yapar. Gizli operasyonlar sırasında da devletin enstrümanları kullanılır. Örneğin CIA. Guantanamo dışında, sorgulama için CIA çoğu zaman 'uçak hapishaneleri' kullandı. Sorgu uçakları oradan oraya uçtu durdu. Kimsenin ruhu duymadı. Ben size bir şey söyleyeyim mi? Katar Havayolları'nın bile belki bu uçaktan haberi yoktur. ICAO katı kurallara sahiptir. Bırakın bunu, sıradan bir uçak tescil hatasını bile affetmez. Ben de uçağın panjurlarını park halinde iken kapatırım. Ama gündüz! Neden? Güneş ışığı ile kabin gereksiz ısınmasın diye. Ama bu fotoğrafta panjurlar gece bile kapatılmış. Demek ki görülmesini istemedikleri şeyler var. Bizimkilerin haberi olması lazım. Sonuçta her uçak kendi kimliğiyle uçar. Öyle 'ben geldim' olmaz. Uçağın daha alana inmeden ne zaman geleceği, kimliği falan bunların hepsi bellidir. Muhtemelen de HJ'nin (Hotel-Juliet) gerçek kimliğini bizimkiler biliyordur."
Haberde ayrıca Gaziantep'teki yerel basınında yer verilen bir duyumdan bahsedildi. Buna göre, uçak mülteci kampını ziyaret için Gaziantep'e gelen Katar Emirinin annesini getirmiş.