Fısıldaşan Türkiye

12 Eylül Darbesi'nin getirdiği yasakları, 19 milyon seçmen yaşamadı. Onların arasındaki 1.5 milyon delikanlı ise ilk kez oy kullanacak. Siyasetin babaları Zincirbozan'da mecburi iskana tabi tutuldular. Daha alt kademeleri farklı yerlerde cezaevi hayatı gördüler. Mamak gibi.

Turgut Özal'ın son anda fikir değiştirip, "yasaklar devam etmeli" kampanyası az daha bazı çatlaklara sebep oluyordu. Tercüman'ın E-5 kenarındaki binasından nasıl fırladığımı, referanduma yetiştiğimi bugün gibi hatırlıyorum. Karagümrük'te Ahmet Rasim İlkokulu'nda tamamlanan bu maraton neyse ki mutlu sonla tamamlandı. Yasaklı dönem yüzde yarımı bulmayan farkla -14 bin oyla- sona erdi. Sonrasında ben rahmetli Şakir Süter'le birlikte tahmin yarışmasının birincisi olmuştuk.

Sonrası

Konuşan Türkiye'yi istemeyen merhum Özal'ın ANAP'ının eriyişi de böyle başlamıştı. Ne olursa olsun, bu toprağın insanları hiçbir zaman "zorba yönetim"den yana olmadılar. "Vakti saat geldiğinde" hep bunu ispat etmişlerdir. Pazar günü bunun bir başka örneğini vereceklerinden şüphem yok. Konuşan Türkiye'nin geri dönüşüne bir hafta bile kalmadı. "Sabrın sonu selamettir". İşin özeti bu.

Şişen anketörler

Sertleşmenin nedenleri ortada. Dikkat edin bunları hep aynı tarafta görüyorsunuz. 25 Haziran'da yüzlerini en merak ettiklerim bunların yöneticileri olacak. Hani o ünlü savunmalarının, "yüzde 2'lik yanılma payı"nın nasıl yerle bir edildiğine tanık olacaklar. Yüzde 9'luk farklar ortaya çıkacak. Bazı pişkin siyasi liderler gibi bir süreliğine ortalarda gözükmeyecekler.

Doç. Dr. Barış Doster'in her vesileyle söylediği gibi "anketlere inanmıyorum". Ayrıca bunların "birtakım sinsi işleri var ise".

İfade özgürlüğüne baskıya rağmen, Cumhurcuların durumu iyi gitmiyor. Bakmayın siz bütün varlıklarıyla yüklendikleri son gösterilerine. Bu sadece kendilerine moral motivasyondu. Gerçek yüzlerini 7 gün sonra anlayacaklar.

SP'nin çıkışı

Öbür cepheden bir tek örnek vermekle yetineceğim. Saadet Partisi'ni "binde 63-68'den ne olur?" diye küçük görenlerin morarmasına az kaldı. SP de "Konuşan Türkiye" isteyenlerin yıldızı oldu. Şimdilik ötekilere girmeyeceğim.

Meclis aritmetiği, 2. tura kalmayacağına göre, ortaya çıkacak skoru tahmin zor değil. Kesinlikle söylüyorum muhaliflerin toplamı mevcut iktidardan fazla olacaktır. Hükümetin tek şansı HDP'nin baraj altında kalması. Bütün çabaları da bunun üstüne. Başarabilirler mi? Mümkün değil. HDP'nin oyları asıl Batı'da patlayacak. Yani büyük kentlerde.

***

Bayram programları

Üç günlük bayram günleri çabuk geçti. Nedeni, önüne ve arkasına "vagon günler" eklenmemesi. Kimi devlet çalışanları bunun da formülünü buldular. İşleri özel olanlar ise deniz, güneş ve kum günlerine çoktan başladılar. Devam ediyorlar.

Sıra ekranlara gelince durum farklı. En fazla hayret ettiğim NTV. Türk Müziği karşıtı Gülay Afşar'ın karşısında yeni dönem hafif müzikçiler Simge ile Edis'i görünce şaşırmadım. Bu ikilinin yaşlarının toplamı bile eski bayramları anlatmaya yetmez.

Aynı televizyonda iyi işler de vardı. Mesela Tamer Levent'le söyleşiyi beğendim. Pek çok kişi onun Devlet Tiyatroları'nın seçimle gelmiş ilk genel müdürü olduğunu bilmez. Klasik tiyatronun en önemli rollerinde baş rol oynadığını hatırlayanlar vardır.

İlginç olan tüm Türkiye'nin kalbini kazanmasını bir diziye borçlu oldu. Cesur ve Güzel'de canlandırdığı Tahsin Korludağ tiplemesi olağanüstü idi. Kıvanç Tatlıtuğ ve Tuba Büyüküstün'ü ezip geçişi unutulmazları arasındadır.

Olmazsa olmaz

CNNTÜRK'te Deniz Bayramoğlu kurtuluşu Canan Karatay'ı bilmem kaçıncı defa konuk etmekte buldu. Laf aramızda Karatay'ın söyledikleri artık ezberlendi. O kadar saat boşuna nutuk attırıldı. Hocaya kalsa, bayramı adında bulunan şeker yüzünden çoktan ilga etmişti. Ortaya çıkan izlenme payı da bunun ispatı. Yerlerde süründü.

En iyisi

"Pelin Çift ile İyi Fikir" bayram programlarının en başarılısıydı. Adına uygun kurgusu ve konuk seçimiyle TRT'nin yüzünü ağarttı.

Burada çoktan Hakk'a yürümüş bir büyüğümün lafını tekrarlayacağım; "Gırnatasız bayram olmaz". Gerçekten de adına zurna, klarnet veya ne derseniz deyin gırnata böylesi günlerde aranıyor. Bunu da en iyi hatırlayan TRT Müzik ve TRT Nağme oldu.

***

YİNE UNUTULDUK

Dünün Babalar Günü olduğunu çok kimse hatırlamadı. Bazı medya organları da bu işi önemsemedi. Aslında durum geçmiş yıllardan farklı olmadı.

...

GÜNÜN SÖZÜ

Kişiyi uzman yapan, geçmiş tecrübeleridir. Aeikhylos

Yazarın Diğer Yazıları