Ege Üniversitesi'nin orta yerinde katledildi Fırat Çakıroğlu... "İntikamı alınacak, hesabı sorulacak, takipçisi olunacak" denilirken hakkında doğru düzgün bir adım atan, dile getiren kalmadı ne yazık ki...
İzmir Emniyet Müdürlüğü son duruşmada Çakıroğlu'nu katleden Nurullah Semo'nun, PKK'nın üniversite yapılanması olan YDG-H mensubu olduğunu belgeleriyle mahkemeye sundu. İddianameyi hazırlayan Savcı da, Semo'nun profesyonel bir şekilde bıçak kullandığını ve PKK kamplarında eğitim aldığını belirtti.
Kısacası devlet diyor ki, Çakıroğlu'nu katleden kişi PKK'lı...
Peki, örgüt Fırat Çakıroğlu'nu neden hedef almıştı?
Üniversitede PKK faaliyetlerine başlıca tepki gösteren, onların oyunlarını bozan, kamuoyu oluşturarak harekete geçen biriydi Çakıroğlu... Tek başına değildi, arkadaşlarıyla birlikte; Türk bayrağıyla, Atatürk posteriyle yürüyüşler düzenledi, basın toplantıları yaptı, imza kampanyaları oluşturdu. Ege Üniversitesi'ndeki PKK yapılanmasını fotoğraflarıyla, belgeleriyle kamuoyunun dikkatine sundu.
Herkesler duydu, gördü ancak birileri göremedi! Onun çabasının yüzde birini sergileyemediler. Eğer yapabilselerdi PKK'lılar hapiste, Fırat ise aramızda olurdu.
***
PKK'lılar Fırat'ı açıktan hedef almaya başladılar. Hem yakışıklı, hem başarılı, hem milliyetçi, hem de cesur olunca PKK'lılar ne yapacaklarını şaşırdı. Onu, koridorda gördüklerinde yoluna çıkmamak için kaçışanlar; sinsice, korkakça sosyal medya üzerinden hedef gösterdiler ve hain bir pusuyla ölüme götürdüler.
Okul yönetimi hesap vermedi,
Görevini ihmal edenlere soruşturma açılmadı,
Emniyet'te bu olaya göz yumanlara, harekete geçmeyenlere inceleme başlatılmadı,
Olayda tek bir kişi yoktu, onlarca kişi, onlarca örgüt mensubu vardı, hiçbirisi hesap vermedi,
Okulda PKK'lı gruba "Fırat Çakıroğlu kampüse girdi, hazırlıklarınızı yapın" diye haber uçuran bir güvenlikçi vardı, hesap vermedi...
Son derece haince, son derece alçak bir şekilde katledildi Çakıroğlu...
Çok açık ve nettir ki Fırat Çakıroğlu terör şehididir. Teröristler tarafından önce hedef gösterilmiş sonrasında da şehit edilmiştir.
Daha önce dile getirmiştik, artık kamuoyunun daha dikkatli bir şekilde konuya eğilmesi gerekiyor.
***
Fırat Kalkanı Operasyonu kapsamında Suriye'de harikalar yaratan Türk ordusunun aslanları, kollarına "Şehit Fırat Çakıroğlu" yazıyorlar.
Devlet kayıtlarına da bu şekilde girmesi gerekiyor. Bunun için yapılacaklar basit aslında. Bu çocuklar, bu vatanın evlatları... Ülkelerini, vatanlarını her şeyin üzerinde tuttukları için hedef alındılar.
Bilhassa MHP milletvekilleri, üniversitelerde PKK terör örgütü tarafından katledilenlerin terör şehidi sayılması için bir yasa teklifi hazırlamalılar.
Hükümetin en zor zamanında "demokrasi" adına politikalarına destek veren, arkasında duran bir MHP gerçeği var. Şimdi sıra AKP'de... Eğer gerçekten samimilerse "demokrasi" adına "adalet" adına getirilecek yasa tasarısına/değişikliğine onay versinler.
MHP milletvekillerine açık çağrımdır. Bu yasa değişikliği için harekete geçmek ve üzerinize düşeni yapmak zorundasınız.
Tasarının yasalaşması durumunda, 2010 yılında Kütahya Dumlupınar Üniversitesi'nde, PKK'lılar tarafından şehit edilen Hasan Şimşek'in de terör şehidi sayılması sağlanacaktır. Hatta geriye dönük üniversitelerde çeşitli terör örgütleri tarafından katledilen öğrenciler de bu kapsama alınabilir.
PKK tarafından hedef gözetilerek, planlı ve organize bir şekilde şehit edilen gençlerimiz bizimdir.
Fırat Çakıroğlu ve Hasan Şimşek başta olmak üzere PKK tarafından katledilen tüm evlatlarımıza hakları verilmek zorunludur. Onlar, terörle mücadele şehididir, gerekli düzenlemeler yapılarak devlet kayıtlarına geçirilmeli, şehit ailelerine verilen haklar Çakıroğlu ve Şimşek ailelerine de verilmelidir.
