FETÖ virüsü nereden yayıldı?

İzmir'de Cumhuriyet savcısı Zafer Duru'nun hazırladığı "FETÖ'ye finansal destek"le ilgili iddianamede, Türk Silahlı Kuvvetleri içinde, örgütün general kadrosunda 150, subay kadrosunda 10 bin, astsubay kadrosunda 12 bin üyesi bulunduğu belirtildi.

İddianamede Gülen'in, 1998'de Vatikan'da görüştüğü Papa 2. Jean Paul tarafından "gizli kardinal" olarak atandığına da yer verildi.

***

Diğer taraftan, eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, Hürriyet'te yayınlanan habere göre "Askeri lise, harp okulu, sınıf okulu, kurmay olursa akademi, 10 yılın üzerinde bir eğitimden bahsediyoruz. Biz bu insanların düşüncelerini nasıl değiştirememişiz? Generaller bile var, Özel Kuvvetler'deki olayı hatırlayalım. Korkunç bir eğitim-öğretim süreci var. General olmuş. Yıllarca 'Rehberimiz Mustafa Kemal Atatürk'tür' diyoruz. Gösterdiği yol, akıl ve bilim. Ama bu insanlar öyle bir kişiyi ölümüne takip ediyor. Ana düşünce, din devleti kurmak! Bu insanların düşüncelerini değiştirmekte başarısız kalmışız. Esas acı veren bu. Atatürk'ün ordusunda general olacaksınız ama onun 180 derece tersinde yer alacak, Türk milletine ateş edecek noktaya geleceksiniz. Bu inanılmaz bir şey! İnsanın yüreğini yakıyor" dedi.

Tabii burada, TSK'ya yerleştirilen ve generalliğe kadar yükselenlerin, çocuk yaşta şartlandırılmış olduğu gerçeği unutuluyor. Siz ne eğitimi verirseniz verin, inanç hatta iman haline gelmiş olan bir fikri, general olsa da o çocuğun beynindeki hard diskten silemezsiniz. Silseniz bile izi kalır! Mesele şu ki, milletin çocuklarına küçük yaşta çengel atan cemaat ve tarikatları besleyen, onlara yol veren, devleti yönetenlerdir, başkası değil! Gülen örgütlenmesi, devletin Amerikan güdümlü Glaido politikalarının eseridir. Yoksa bu kadar güç kazanamazlardı.

***

Bakınız, Ceyhan Nehri'ndeki atık suyun içme suyuna karışması sonucunda Kahramanmaraş'ın Elbistan ilçesinde "mikrobiyal kirlenme" sebebiyle 40 bin 786 kişi zehirlendi! Hastaların tedavisi için herhalde virüsün yok edilmesi gerekiyor!

Fakat virüsün, devlet yetkililerinin tedbirsizliği yüzünden bulaştığı kesindir. Siz Ceyhan Nehri'nin kanalizasyon olarak kullanılmasına seyirci kalır, gerekli alt yapıyı kurmazsanız, olacağı budur!

Peki, Türk çocuklarının zihnine, onları Kur'an çizgisindeki İslâm'dan koparan virüsleri yerleştirenleri istihbarat elemanı olarak kullanırsanız ne olur?

***

Ayrıca virüs, devletin Diyanet teşkilatına da bulaşmışsa, ne yapacaksınız? Anti virüsünüz var mı?

Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Yavuz Ünal, hedeflerinin, FETÖ'nün tamamen sistemin dışına atılması olduğunu belirterek, kurumda sadece söylenti veya şikâyetler üzerine değil, çapraz sorgulamalarla sonuca gidildiğini söyledi.

Bunlar tedbir midir? Diyanet teşkilatı polisin işini üstlenemez. Diyanet kendi görevini yapsa, 15 Temmuz yaşanmazdı!

***

Meselâ elimde bir belge var. Belgeden de öte; 2005 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı yayınları arasında çıkmış Dini Kavramlar Sözlüğü...

125'inci sayfasında "dinler arası diyalog" maddesi var! Maddede, "İkinci Vatikan Konsili'nin diğer dinlerde de ilâhi hakikatler bulunabileceğinden hareketle başlattığı diyalog 'farklılıklar içinde bir arada yaşama yollarını aramak, yeryüzünde haksızlıkları önlemek gibi insani ve ahlaki davranışların tamamı' olarak tanımlanmaktadır!" diye saptırmalar var! Üstelik üç dinin de Hz. İbrahim'e ve Hz. Adem'e dayandığı belirtilerek İslâm dininin de diyaloğu öngördüğü iddia ediliyor. Oysa İkinci Vatikan Konsili'nin hedefi Asya'yı Hıristiyanlaştırmaktır!

Savcı ne diyor bugün? "Fetullah Gülen gizli bir kardinal olabilir" diyor değil mi? Peki bunları devlet yeni mi öğrendi? Hani bunlar komplo teorisiydi?

Diyanet'in bir kısım kadroları bile bir kardinalin diyalog projesinin peşinden gitmişse, bu virüsün hakkından polisle, savcıyla gelemezsiniz?

Yazarın Diğer Yazıları