Fetö kalıntıları
Fetöcü çetenin elemanı olmakla suçlanarak gözaltına alınan, ardından da tutuklanan iki damadın, sudan bahanelerle tahliye edilmeleri bazı AKP'lileri ve tasmalı yazarları bile tepki koymaya itti...
Tahliye kararlarını veren mahkemelerden ve yargıçlardan önce, birçok kurumda olduğu gibi yargıda da fetö kalıntıları var mı ona bakmalı...
Varsa, onlar da ortaya çıkarılmalı ve hinoğlu hinlik yapmaları önlenmeli...
Basına yansıyan haberlerde bazı hücrelerin her alanda faaliyet halinde olduğu iddia ediliyor. Bu iddiaları mutlaka dikkate almak lâzım. Sadece yargıda değil, birçok alanda görülen ve fetöcü tezgâhını işaret eden kararlar, tavırlar, hatta eylemler irdelenmeli, çıkacak sonuca göre de önlemler alınmalı...
En etkili önlem yakalarına yapışmak, o yapılmalı!
Yaygın hale gelen bir iddia daha var; içerideki fetöcülerle dışarı da kalanlar haberleşiyor diyorlar.
Mümkün mü?
Evet mümkün; her yerde fetöcü olur da cezaevleri yönetimlerinde fetöcüye rastlanmaz mı... Haberleşmeyi bunlar sağlıyor olabilir, araştırmalı...
DERKENAR
--------------------
AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın daha birkaç gün önce söylediği kulaklarımdan çıkmayan bir sözü var... Genel Başkan -mealen naklediyorum- "Biz şikâyet eden değil, sorunları çözen bir yapıyız" demişti. Ama dikkat edin ne kadar yanlış iş yapıldıysa hepsinden şikayetçi olanlar da onlar. Mesela, fetö belasını ülkeye musallat eden onlar değil mi; şikâyet edenlerin en önünde de onlar var.
Fetöcü kokuşmayı önlemek de iktidara düşüyor. Fetö pisliği temizlenmezse milletimiz AKP ile yollarını kesinkes ayırır.
Emsal teşkil edebilir
---------------------------
Damatların tahliyeleri hâlâ gündemde...
Tahliyeler hukukla ve adalet anlayışıyla bağdaşıyor mu?
Bu sorunun cevabı aranıyor...
Eğer tahliye kararları hukuk ve adalet çerçevesinde verilmişse o zaman iki karar da emsal teşkil eder ve içeride tutulan diğer tutuklular için de geçerlidir.
Yoook, bu tahliyeler iktidar gücüyle sağlanmışsa o zaman yargıda hukukun da, adaletin de esamisinin okunmadığı anlaşılır. O takdirde "Bu kararlar şaibelidir", düzeltilmelidir!
Gereğini Adalet Bakanlığı'nın ve HSK'nın yapması lazım; damatlar hakkında verilen kararların yasaya uygun olup olmadığının açıklanması şart; ayrıca kararları verenler de şaibeden kurtarılmalı!
Körfez'de hassas günler yaşanıyor
------------------------------ ----------------
Dış İşleri Bakanımız Mevlût Çavuşoğlu için izlediğimiz dış politikanın mimarı demek yanlış olur. Çünkü dış politikamızı da Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Erdoğan tespit ediyor...
Nitekim bir grup İslam ülkesi, en küçük İslam ülkesi Katar'ı abluka altına alınca Erdoğan zaman kaybetmeden, izleyeceğimiz politikayı açıkladı ve Katar'a her türlü yardımın yapılacağını ilan etti...
Görüleceği gibi Katar politikamızda Çavuşoğlu'nun katkısı yok...
O da Katar'a arka çıkacağımızı sıradan yurttaşlar gibi Erdoğan'ın açıklamasıyla öğrendi.
* * *
Bir grup Müslüman ülkeye karşı bir Müslüman ülkenin yanında yer almak herhalde değerlendirilmesi gereken bir durum...
Katar, bölgede mezhepçilik yapmakla ve Sünni Siyasal İslam'ın bölge ülkelerinde etkisini artırabilmesi için terör örgütlerine destek vermekle suçlanıyor.
Bu suçlamayı gündeme taşıyan da Trump; bölgeyi ziyaret eden ABD Başkanı, Körfez ülkelerine radikal örgütlere karşı daha etkin bir mücadele yürütülmesi yönünde çağrı yapmıştı. Suudi Arabistan'ı da ablukayı etkili bir biçimde oluşturmakla görevlendirmişti...
Trump'a göre Katar, terör örgütleriyle mücadele etmiyor, aksine El Kaide ve DEAŞ gibi örgütlere her türlü desteği veriyordu. O nedenle ablukaya alınmalıydı. Bu yapılırsa Körfez bölgesinde silahların konuşmasına gerek kalmazdı ve Katar da pes ederdi....
Dış İşleri Bakanımız Çavuşoğlu'nun "Körfez'deki tehdidi kendimize yönelmiş görüyoruz" değerlendirmesi Katar'a arka çıkışımızın gerekçesi haline getirildi. Çavuşoğlu bu gerekçeyi açıklamak suretiyle izlediğimiz politikanın mimarı değil sadece sözcüsü olduğunu gösterdi.
ANLAMLI SÖZLER
------------------------------ -------------
Dehanın sınırları var cehaletin hiçbir sınırı yok. ( Whoopi GOLDBERG)