FETÖ devleti ele geçirirken neredeydiniz?
Bu ülkeyi yönetenlerin her ülke yöneticilerinden daha uyanık, basiretli, ferasetli olmak mecburiyeti vardır.
Çünkü Türkiye dünyanın en kıymetli, tarihi, kültürel ve stratejik coğrafyasıdır.
Burası safların, gafillerin ve aldatılmaya müsait iktidarların insafına terk edilecek kadar basit bir ülke değildir.
İçeriden ve dışarıdan bu ülkenin yönetimini ele geçirmek isteyenler her zaman olmuştur, olacaktır.
İktidarlara düşen oyuna gelen değil, oyun kuran ve oyunbozan olmaktır
Bu ülke bu hale nasıl düşürüldü?
FETÖ denilen bir meczup devletin bütün kurumlarına sızmış, eğitimden sağlığa, güvenlikten yargıya, idareden siyasete her yerde kurumsallaşmış ülkeyi yönetenler ise ya uyumuş ya uymuş ya da teslim olmuş!
Adam açıkça "askeriyeyi, adliyeyi, mülkiyeyi ele geçirin ama bunları fincancı katırlarını ürkütmeden yapın" demiş.
Bir Allah'ın kulu çıkıp da "hey ne oluyorsunuz" dememiş.
Adam istihbarat içinde istihbarat, eğitim içinde eğitim, güvenlik içinde güvenlik, asker içinde asker kısaca devlet içinde devlet olmuş!
Adamın adamları devletin valisi olmuş, bakanı olmuş, vekili olmuş, komutanı olmuş!
Bu ülkeyi yönetenlerden hiç kimsenin ruhu dahi duymamış!
Devletin en stratejik kurumu olan istihbaratı gitmiş, TSK'nın kalbi sökülüp alınmış ne istihbaratın ne de ordunun haberi var.
Ülkenin güvenliğini sağlamakla görevli Emniyet içeriden fethedilmiş güvenlikçilerin ruhu duymamış.
FETÖ devlete sızmış, devlettekiler ise bir yerlerde sızıp kalmış!
Devlet adeta kan uykusuna yatmış.
FETÖ'ye operasyonu FETÖ'cüler yapıyorsa!
Eğer 15 Temmuz'daki kanlı kalkışma olmasaydı devletin ruhuna Fatiha'yı FETÖ okuyacaktı!
15 Temmuz oldu da o günden bu yana FETÖ'ye operasyon yapılıyor.
OHAL ile FETÖ'cü ihraç ediliyor.
Tutuklamalar, gözaltılar ve takibatlar sürüyor.
Devletin en mahrem yerleri dahil her taraftan ve kurumundan pıtrak gibi FETÖ fışkırıyor.
FETÖ operasyonları bitmek tükenmek bilmiyor.
Binlerce kişi gözaltında, tutuklu ya da kaçak!
Arkası kesilmiyor.
Çoğu yerde FETÖ'cü operasyonu yapan, yargılayan, tutuklayan ve ihbar edenlerin bizzat kendisi FETÖ'cü çıkıyor.
Halk arasında "at kaçtı torba düştü" denilen bir hal var ya tam da devlette o yaşanıyor.
FETÖ'cüler riski dağıtmak için FETÖ'cülüğü geniş kitlelere yaymaya çalışıyorlar.
FETÖ örgütlenirken seyreden, besleyen, destekleyen ve büyütenler gelinen aşamada işi içinden çıkılamaz hale getirmeyi amaçlıyorlar.
FETÖ'ye operasyonu FETÖ'cüler yapıyorsa durum vahimdir!
Dahası iktidarın her önüne geleni ya da karşısına çıkanı FETÖ'cü deyip içeri tıkması ise yanlış üstüne yanlış yapmaktır.
Sıradan vatandaşları bir suç delili olmaksızın, alel usul yöntemlerle FETÖ'yle suçlayıp görevden almak ya da içeri tıkmak FETÖ'ye en büyük iyiliği yapmaktır.
Tuzağa düşülmemelidir.
Yapılması gerekenler!
Türkiye Cumhuriyeti devletini, CIA uzantılı FETÖ tarafından üzerinde istediği her tasarruf yapıldığı bir devlet haline nasıl getirildiği üstünde durulması gereken en acil konudur.
İncelenmesi gerekenler yalnızca FETÖ'nün her istediğini verenler, FETÖ'yle aynı menzile birlikte yürüyenler, yağan yağmurlarda FETÖ'yle birlikte ıslananlar değildir.
Türkiye, 1985'ten yıllardan itibaren devlet cihazında etkili olan bütün yetkilileri mercek altına almalıdır.
1985'ten 2017 yılı 15 Temmuz'una kadar geçen sürede görev almış MİT Müsteşarları, Genelkurmay Başkanları, Başbakanlar, Cumhurbaşkanları, Bakanlar, Ordu komutanları, Emniyet Genel Müdürleri, Valiler, Yüksek Yargı mensupları vs. FETÖ'yle ilgili olarak hesap vermelidir.
FETÖ onlarca yıl içinde devlet içinde devlet haline gelirken devleti yönetenlere neredeydiniz? Sorusu sorulmalıdır.
Yıllar boyunca FETÖ'yle ilgili olarak kurumlarda yapılan yargılamalar, yazılan raporlar, başlatılan soruşturmalar, verilen direktifler ve bunların gereğinin ne kadar yerine getirildiği ya da getirilmediğinden kamuoyunun haberdar olması gerekir.