Feministlerin fantezileri!
Feministler çok mutludur şimdi... Mahkeme, kadınları aşağıladığını iddia ettikleri "'müsait', 'boyalı', 'yollu', 'taze', 'oynak', 'kötü yola düşmek', 'esnaf', 'kötüleşmek', 'serbest'" kelimelerinin argo tariflerinin Türk Dil Kurumu sözlüğünden çıkarılması kararını verdi. Dün yazdım.
TDK Başkanı Prof. Dr. Mustafa S. Kaçalin'le konuştum. Önce TDK'nın avukatıyla görüşeceklermiş. Sonra kurul toplayıp bir karara varacaklar. Ciddiye almamak gerekir diyorum ama mahkeme kararı... Bir izah getirilecek.
Ekşisözlük'te, birileri mahkeme kararı için "haklı karar" derken, abuk sabuk yazmışlar. Meseleyi ciddiye alan bir başkası "Yanlış karardır." diyor ve şöyle devam ediyor:
"TDK, bu kelimeleri subjektif bir değerlendirmeyle tanımlamıyor. O kelime toplumda nasıl kullanılıyorsa o şekilde tanımlıyor. / Oynak, aşufte, yollu gibi kelimeler aşağılayıcı kelimeler olabilir ama nihayetinde bu kelimeler günlük konuşmada kullanılıyor mu, kullanılmıyor mu? / Bizim feministler istiyor ki 'kaşar' kelimesini TDK'dan aratınca sadece 'bir peynir türü' tanımı çıksın. Ancak malumunuz, bu kelime sadece peyniri ifade etmiyor ve günlük konuşmada kullanılıyor. Evet hoş değil ama kullanılıyor işte. TDK, bilimsel bir çerçevede bu kullanımları aktarıyor. Kaşarın peynir dışında argodaki karşılığının da yazılması TDK'nın kadın düşmanı olduğunu veya bu kelimenin argodaki gibi algılanmasını arzuladığı anlamına gelmez. Bu ayrıma varmak lazım..."
Edebiyatımızda Terimler kitabımızda (Boğaziçi Yayınları) "Argo"yu bayağı anlatmış, Divanu Lügati't-Türk'ten de örnekler vermiştik:
"Argo kelimesinin edebiyatımızda ne zaman kullanıldığı bilinmemektedir. Tanzimat döneminde dilimize geçtiği sanılmaktadır. Cenab Şahabeddin, Ahmed Midhat Efendi ve Ziya Gökalp bu kelimeyi bilinen anlamıyla kullanmışlardır. Argo tanımı içine girebilecek kelimelerin Türkçede kullanımı eskidir. Divanu Lügati't-Türk'te 50'nin üzerinde kelime tespit edilmiştir. Ör.: Ersek: Ortaya düşmüş azgın kadın. (Ersek, ersemiş kadın zamanımızda bazı Türk şivelerinde de kullanılmaktadır.) Sürtük: Sevici kadın. Ohşagu: 'Oyuncak' manasınadır. Kadınlara da ohşagu denmiştir."
TDK, hem Besim Atalay'ın, hem Ahmet Bican Ercilasun-Ziyat Akkoyunlu'nun Divanu Lügati't-Türk çalışmalarını yayınladı. Ne olacak? Türk'ün temel kitabını da mı yasaklayacaklar?!
1941'de Türk Argosu kitabını yayınlayan Ferit Devellioğlu şöyle der: İnsan ruhunun duyguları, heyecanları, iç yaşayışları ve düşünceleri birer tablo halinde belirir. İnsan, bu yaşayışlarını olduğu gibi ifade etmeye çabalar. Bu çabalama sırasında klasik kurallar hiçe sayılarak bütün anlatım araçlarına serbestçe başvurulur ve dilde tasarruf edilir. Argo da ifadenin zenginliğini, renkliliğini ve bütünlüğünü temin etmek için başvurulan bu çarelerden biridir. (...) Argoyu göz önünde bulundurmadan insan ruhunun bu mekanizmasını layıkıyla incelemeye imkân yoktur."
Prof. Dr. Doğan Aksan, Her Yönüyle Dil-Ana Çizgileriyle Dilbilim'in birinci cildinde "argo"ya dair yazar, Fransızlardan örnek getirir: "Fransızcada genel dilde 'geveze' demek olan bavard, Fransız argosunda 'avukat' anlamında kullanılır."
"Bavard" elbette Fransızların sözlüklerinde "geveze" açıklamasıyla yer almıştır. Avukatlar ne yapsınlar? Sözlüklerden "bavard"ı sildirmek için dava mı açsınlar?
Abesle iştigal etmeyelim!