Fatih Da Vinci Şifreleri
'Göz o ki
Dağın arkasını göre,
Akıl o ki
Başına geleceği bile'
Sonunda Terim de ozanlığa özendi. Ukrayna maçı öncesi düzenlediği basın toplantısının ağırlık noktası bu 4 satırdı. Peki bunlar size bir şeyler çağrıştırdı mı? Örneğin Erdoğan'ın söylediği ve uzun süre gündemde kalan dizeleri;
"Söz ola kese savaşı,
Söz ola kestire başı".
Demek ki sözden göze geçildi. Hoca'da Reis'teki okuma başarısını göremedim. Allah için, Cumhurbaşkanı'nın üstünlüğü açık ara. İmam Hatipli olmanın katkısı su götürmez.
Sakız falı mı?
Bu yazıyı maçtan sonra okuduğunuza göre, konulan süreli yasağı ihmal etmedim. En büyük sorunumuz hale gelen İzlanda deplasmanına ise karışmam. Gelelim "Arda ile ilgili soru almam"a. Bu futbolcunun adını vermeden ön şart konması durumu biraz tuhaf. Bir aralar baba-oğul ilişkisi denilen yakınlığı ne bozdu? "Prim meselesi değil" ve de "şahsi değil". Demek ki şiirli bulmacanın muhatabı başta medya olmak üzere herkes. Haydi spor kanallarına yeni malzeme çıktı. "Göz ve Akıl" üstüne kurulu mısraları kim Fatih Hoca'nın eline tutuşturdu. Kendisinin bulmadığı kesin. Kekeleyip durarak okumayı bile beceremedi. Şimdi olayı ÖSYM sorusuna dönüştürüyorum. Şıklardan birini işaretleyin:
a) Yıldırım Demirören
b) Bilal Meşe
c) Demet Akbağ
d) R. Tayyip Erdoğan
Göreve devam
Türk Futbolu'nun Direktörü sözlerine başlar başlamaz aralarında konuşan genç gazetecilere bastı fırçayı. Belli ki, her alanda muhalif sesleri susturmaya kararlı. Bazı pazılları birbirine eklersem "dağın arkasındakini görüyorum" çıkıyor. "Planlarının parçası olmayacağım. Aleti de olmayacağım" patlaması eski Federasyon Başkanı Haluk Ulusoy'a mı? Çünkü, Arda ile Ulusoy Jr.'nin kankalığını ima etti. Söylemediği tek şey "Bana karşı hazırlanan da bir FETÖ Darbesi'dir" idi! Belki bir dahaki basın toplantısında bunu da duyarız. Ya da TFF Sitesi'nden benim gibi cahilleri bilgilendireceği "Futbol Direktörü'nün görevleri" açıklamasının sonuna dip not olarak ekler. Gerçek kabul edeceğimiz en önemli konu "Eğer Dünya Kupası'na gidemezsek" bile istifa etmeyeceğini deklare etmesiydi. Maaşı dünya rekoru. Hele tazminat maddesi 7 sülalesine yeter. O halde niçin istifa etsin?
Cesur yürek
Yarım saat süren basın toplantısında medya için "süt dökmüş kedi gibiydiler" diyebilirim. Eleştirileri kendi aralarında yaptılar. Serkan Korkmaz'ın dışarıda "Toydan sonra nârâ" sözünü hatırlatan konuşmalarına sadece güldüm. Bıraksın "tam ucundan kenarından söyleyecektim" havalarını. aSpor stüdyosundan Zeki Uzundurukan'ı ise günün "Pollyanna Ödülü"ne layık gördüm. Yancılığın bu kadarı fazla. Ayna çatlatacak kadar hava basan birine tek direnişi bir kara sinek gösterdi. Boyundan posundan beklenmeyecek dalışlar yaptı. Futbol Direktörü'müze yeni tik kazandırdı; "kaşınmak". Espri bir yana, düğmeleri fazla açmak ve elini buradan içeri sokarak hart hart kaşınmak böylesi bir makama gelmiş insana yakışıyor mu?
Netice
"Da Vinci Şifreleri"nden sonra, "Fatih Terim Şifreleri"ne kavuştuk. Sırf "ahlaksızlar" lafını ima etmek için "ahlaklı duranlar" var diyen birine tanık olduk. Tek eksik, yandaşlarının toplantı sonunda ayağa fırlayıp "İmparatorum çok yaşa" diye bağırmalarıydı. Hem de üç kere...