Faciası çok, sorumlusu yok!
Pamukova...
Sakarya'nın bir ilçesi...
Türkiye'nin adını unutamadığı olay 2004 yılında yaşanmıştı.
Büyük alkışlarla, açılışlarla törenler yapılıp "hızlı tren" seferleri başlamıştı. Ama bir gariplik vardı. Lokomotif ve vagonlar yurt dışındaki hızlı trenler gibi modern değildi. Çünkü trenlerimiz eskiydi. Sadece motoru yenilenmiş, gücü artırılmıştı. Raylar da eski raylardı.
Makinistler tedirgin gidiyordu...
Ve o tedirginlik Pamukova'da büyük bir faciaya dönüştü. Eski lokomotif aşırı yüklenmeyi kaldıramadı, raylardan çıktı. Tam 41 vatandaşımız hayatını kaybetti.
Hızlı tren faciayla sonuçlanmıştı.
Sorumlular ortada yoktu.
Davası tam 10 yıl sürdü. Gariban makinistlere 3 yıl ceza verildi, olay kapandı.
***
Bolu Tüneli...
Uzun yıllar bitirilemedi, çok konuşuldu, tartışıldı...
En sonunda İtalyan bir inşaat firması olan Astaldi ihaleyi aldı...
Tünelde epey bir ilerleme sağlandı ama henüz araç trafiği için hazır değildi.
Hükümetten açılışın erkene alınması için talep geldi. Hızlı bir şekilde 2007 yılında açılış gerçekleştirildi. Astaldi'nin "Olası kazalara ilişkin sorumluluk almayacağını" belirten noter onaylı dilekçeyi Karayolları Genel Müdürlüğü'ne göndermesi ise kafaları karıştırmıştı.
İnşaat Mühendisleri Odası da açılışın erken yapıldığını ve bundan hayati risklerin oluştuğunu belirtmişti.
Kimse dinlemedi, tünel eksikliklerle açıldı.
6 ay içinde çok sayıda ölümlü kaza yaşandı.
Tek bir soruşturma açılmadığı için herhangi bir sorumlu da yoktu!
***
Soma Madeni...
Manisa milletvekilleri konudan haberdardı. Sürekli maden kazaları oluyor ve ölümler yaşanıyordu.
Muhalefet partilerinin tamamının desteğiyle "Maden kazalarındaki ölümlere ilişkin araştırma komisyonu kurulması önergesi" verildi. İktidar partisi tarafından önerge reddedildi.
CHP Manisa Milletvekili Özgür Özel, elinde baretle Meclis'e geldi "İnsanlarımız madenlerde ölüyor" dedi. Ama kimse dinlemedi.
AK Parti Manisa Milletvekili Muzaffer Yurttaş partisinin adına söz alarak şu açıklamayı yaptı, "Soma'da çalışan firmalar iş kazalarını önlemek için mevzuatın istediği tüm önlemleri almalarına rağmen, işin doğası gereği, tehlikeli ve ağır işlerde zaman zaman istenmeyen kazalar olmaktadır."
Ne yazık ki Cumhuriyet tarihimizin en büyük iş kazası yaşandı. Soma'da yaşanan maden kazasında tam 301 işçimiz hayatını kaybetti. Tablo öyle ağırdı ki cenazelerin çıkarılması bile günler sürdü.
Sonrası malum; madenci yakınlarını tekmeleyenler, bürokraside yükselip kendilerine "milletvekilliğini" bile layık görüp, aday oldular.
***
Çorlu...
Sorumlularının ortalarda görünmediği, önlem alınmadığı için yitip giden canlarımızın son durağı...
Pamukova gibi bir tren faciası...
Ama bu sefer "hızlandırılmış tren" değildi ihmalin merkezi, raylardı.
Yüzlerce insanın canını taşıyan trenin geçtiği rayların altı boş bırakılmıştı. Yumuşak toprak üzerine betonlar atılmıştı.
Böylece malzemeden çalınarak, ihalede ceplerini dolduranlar daha fazla zengin olacak, daha büyük ciplere binecek, daha pahalı restoranlara gideceklerdi.
Doymak nedir bilmedikleri için, insan hayatı onlar için önemli değildi.
Peki onları denetlemesi gerekenler neredeydi?
Onlar da ortalıkta yoktu ve sorumluların olmadığı bir facia daha yaşadık.
Resmî açıklamaya göre 24 insanımız öldü.
En acısı da yakınlarını arayıp bulamayan, çaresiz bir şekilde sosyal medyaya başvuran vatandaşlarımızın haliydi.
"Yeğenim yok, kardeşim kayıp, babam trendeydi..." yüzlerce mesaj... Sonrasında "Ben Çorlu'da şu hastanede çalışıyorum yardımcı olabilirim" şeklindeki mesajlar...
Ama bunların hiçbirisi olmamalıydı. Böyle bir durumda Valilik "acil eylem planını" devreye sokmalı, hangi hastanede kaç yaralı olduğunu ve isimlerini açıklamalıydı.
Böyle bir tablo yoktu... Defterlerden koparılmış kağıtlar üzerine el yazısıyla ölü ve yaralı listesi yazılıyordu.
Son derece ilkel, geri kalmış, adeta demokrasi görmemiş bir ülke gibiydik.
Bir diğer skandal da yaralı vatandaşların taşınmasında yaşandı. Boyun yaralanmalarında en ufak hatalı bir hamle Allah göstermesin felce kadar yol açabiliyor. Buna rağmen "Arazide ulaşım imkanı" yok denilerek kamyon ve traktör kasalarında yaralılar taşındı.
***
Bazı medya organları ise tıpkı Soma'daki "Bu işin fıtratında ölmek var" sözleri gibi devreye girdi. Avrupa'da ve Türkiye'de daha önce olan tren kazalarıyla ilgili haberler ürettiler.
Tam bu sırada Anadolu Ajansı ise "Cumhurbaşkanı Erdoğan, yarın görkemli bir törenle yemin edecek, işte törenin ayrıntıları" haberini geçti.
***
Ne yas ilan edildi ne törenler iptal edildi.
"Sorumlular" mı, 10 sene sonra 2 makiniste ceza verilir.
Bu arada yeni facialarda farklı ölümlere koşarız!