Ey Diyanet, Allah ve millet sizi affetmez
Bu müftülere mi resmi nikah kıydıracağız? Bu Diyanet'in Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucu Mustafa Kemal Atatürk'e sahip çıkmasını mı bekleyeceğiz?
10 Kasım 2017 Cuma günü Türkiye Cumhuriyeti Devletinin kurucusu büyük önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü Hakk'ın rahmetine kavuşmasının 79'uncu yılında minnetle, şükranla andık.
29 Ekim 1923'de Cumhuriyetimizin ilanından hemen sonra 3 Mart 1924 tarihinde 429 sayılı Kanun'la kurulan Diyanet İşleri Başkanlığı 10 Kasım 2017 tarihinde Türkiye'deki tüm camilerde okunmak üzere "Örnek İnsan: Mümin" başlıklı bir hutbe yayınladı.
Tek bir kelime Gazi,
Tek bir kelime Mustafa,
Tek bir kelime Kemal,
Tek bir kelime Atatürk adları yer almadı bu Hutbe'de.
Örnek Mümin'i hutbesinde anlatan Diyanet, örnek alınacak dünya lideri Mustafa Kemal Atatürk'ün vefat gününü önceki yıllarda yaptığı gibi görmezden geldi.
Ayıptır.
Utanmazlıktır.
Vefasızlıktır.
İhanettir.
Günahtır.
Atatürk olmasaydı, olmazdık.
Atatürk olmasaydı Diyanet İşleri Başkanlığı olmazdı.
Atatürk olmasaydı Müftüler olmazdı.
Atatürk olmasaydı İmamlar olmazdı.
Atatürk olmasaydı İmam Hatipler olmazdı.
Atatürk olmasaydı İlahiyat Fakülteleri olmazdı.
Atatürk olmasaydı camiler olmazdı.
Atatürk olmasaydı ezanlar olmazdı.
Atatürk olmasaydı Türkiye Cumhuriyeti Devleti olmazdı.
Diyanet Başkanlığı tarafından hazırlanan "Örnek insan: mümin" başlıklı Cuma hutbesinde şu bölüm yer alıyor:
"Peygamberimiz (S.A.S) bir gün sahabeye, "Hanginizin iyi, hanginizin kötü insan olduğunu size haber vereyim mi?" diye sordu ve ardından şöyle buyurdu: "İyi olanınız, kendisinden herkesin hayır umduğu ve şerrinden emin olduğu kimsedir. Kötü olanınız ise kendisinden hiç kimsenin hayır ummadığı ve şerrinden emin olmadığı kimsedir."
İyi olanımız Gazi Mareşal Mustafa Kemal Atatürk'tür
Kötü olanlarımız ise Anadolu'muzu dört bir yandan işgal eden emperyalist ülkelerdir.
İyi mümin Atatürk önderliğinde mümin Türk halkı kötüleri denize dökerek yedi düvele örnek bir vatan kurdu: Türkiye Cumhuriyeti Devleti.
Bu devletin her bir ferdi ve her kurumu Gazi Mustafa Kemal'e saygı duymalı, anmalı, anlamalıdır.
O Atatürk ki, "Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletlerin devamına imkan yoktur. Yalnız şurası var ki din, Allah ile kul arasındaki bağlılıktır. Softa sınıfının din simsarlığına müsaade edilmemelidir. Dinden maddî menfaat temin edenler, iğrenç kimselerdir. İşte biz, bu vaziyete muhalifiz ve buna müsaade etmiyoruz" der.
O Atatürk ki, İmam Hatip Okulları ve İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi'nin açılmasını sağlamıştır. Böylece devlet eliyle, resmi kültür ve eğitim-öğretim politikası doğrultusunda, din görevlisi ve din bilgini yetiştirilmesine gayret etmiştir.
Diyanet İşleri Başkanlığı Atatürk'ü anlamadı ve anmayarak örnek insan müminlere kötü örnek oldu.
Bilin ki Allah sizi affetmez, Türk milleti de affetmez…