Erzurum PKK’ya set olacak, olmalıdır...
30 Mart yaklaşıyor. Bu seçimlerde PKK/BDP’nin oylarında önemli bir artış olacak. Bunun nedenlerini şöyle sıralayabiliriz. 1) PKK ile sürdürülen müzakereler neticesinde terör örgütü meşrulaşmıştır. 2) Askerin ve polisin terör örgütüne operasyon düzenlemesi, AKP Hükümeti tarafından yasaklanmıştır. 3) Böylece PKK’ya katılımlardaki artışla örgüt hiç olmadığı kadar güçlenmiştir. 4) PKK, bu gücünü devlet yanlısı, dürüst vatandaşlar üzerinde baskı için kullanmakta ve “Türkiye Cumhuriyeti buralardan çekilecek” propagandası ile umutsuzluğa kapılan halkı da yanına çekmektedir. Seçimler yaklaşırken yapılan anketlerde bu durumun bir sonucu olarak, BDP/PKK oyları kararsız oylar dağıtılınca % 9.7’ye kadar çıkmaktadır. Bu sonuç “Güvenlikçi önlemler ile bir yere varılamıyor, onun için müzakere ediyoruz” diyen AKP’nin Türk Milletine hediyesidir.
PKK/BDP, 30 Mart seçimlerini, yerel seçimler olarak değil, demokratik özerklik için oylama ve “Kürdistan’ın haritasını” çizmek için bir araç olarak görüyor. Unutmayalım, BDP’li Pervin Buldan, Azeri oylarının AKP ile MHP arasında bölünmesi sonucunda BDP’nin Iğdır belediyesini alması üzerine “Iğdır Kürdistan’ın sınırları içine girdi” diye açıklama yapmıştı. Güneydoğu Anadolu’da % 51 olan oy oranını % 80’e çıkarırken, Doğu Anadolu’da büyük bir atağı hedefliyorlar. PKK’nın hiçbir zaman şanslı olmadığı Şanlıurfa’ya Osman Baydemir’i aday olarak göstermelerinin nedeni bu. Öcalan, İmralı’dan Adıyaman, Malatya, Gaziantep ve Kahramanmaraş’a da ağırlık verilmesi emrini vermiş.
PKK/BDP’nin üstü örtülü bir şekilde atılım içinde olduğu bir ilimiz de 1000 seneden bu yana sadece Doğu Anadolu’nun değil Anadolu’nun bel kemiği olan Erzurum. 1990’lı yıllarda PKK terörünün yenilebilmesinin önemli nedenlerinden birisi de Trabzon-Erzurum hattının sağlam durarak, serseri çapulculara Doğu Anadolu-Karadeniz eksenini dar etmeleridir. Bunun detaylarını başka bir zaman yazarız.
Mart 2014 seçimlerinde BDP/PKK, Erzurum’un dört ilçesinde Hınıs, Tekman, Karayazı ve Karaçoban’da belediye başkanlıklarını ele geçirmeye çalışmaktadır. Bu dört ilçeye komşu olan Bingöl, Muş ve Ağrı’da 2002’den bu yana BDP/PKK oyunun arttığı görülmektedir. Bingöl’de % 8.2’den % 22’ye, Muş’ta % 16.7’den % 38’e ve Ağrı’da % 16.8’den % 35.1’e çıkmıştır. Şimdi bu dört ilçede de, Tekman, Hınıs, Karayazı ve Karaçoban’da sıçrama yaparak, genişlemeyi, kendince “Kürdistan’ın sınırlarını” genişletmeyi hedeflemektedir. Son yıllarda BDP milletvekilleri bu dört ilçeye özel bir önem vererek bir çok kez ziyaret gerçekleştirmişlerdir. BDP/PKK bu dört ilçeden sonra da Karadeniz çıkışlarında kırsalı kullandığı Şenkaya ilçesini hedef alacaktır.
Ulaşılan noktada Türkiye’nin sürüklendiği felaket, Erzurumluların önüne büyük bir görev koymaktadır. Erzurum’un vatanperver, milliyetçi, dinine ve geleneğine bağlı insanları, PKK’ya ve PKK’ya taviz üstüne taviz veren AKP’nin müzakereci zihniyetine “BURAYA KADAR” demelidir ve diyecektir inşallah.
Bu seçimlerde Erzurum’da PKK’ya dur demenin tek yolu vardır. O da Milliyetçi Hareket Partisi’ni seçmek. Milliyetçi Hareket Partisi’ne oy vermenin anlamı, sadece temiz yollar, iyi belediyecilik hizmeti değildir. MHP’ye oy vermenin anlamı, “Öcalan’ın serbest bırakılmasına karşıyım”, “Türkiye’nin iki milletli bir federasyona dönüşmesine karşıyım”, “Türk Milletinin Malazgirt’te Romen Diyojen’den Alparslan ile aldığı egemenliği, İmralı’da Öcalan ile paylaşmaya karşıyım” demektir. MHP’nin belediye başkan adayı, Erzurum’un has evlatlarından Prof. Dr. Kamil Aydın’dır. Kendisini tanımam, bir dostluğum yoktur. Ancak Erzurum’a ve diğer ilçelere PKK’yı sokmayacaktır. PKK’nın etkisine giren ilçeleri de inşallah geri alacaktır. Özetle, bu seçimler Erzurum için çok önemlidir. Değişik nedenler ile MHP’ye kızsanız da, şu veya bu politikasını eleştirseniz de bilirsiniz ki MHP, PKK ile müzakere etmez, PKK’ya teslim olmaz. Ve ihanet etmez.