İstanbul Aydın Üniversitesi Türkiye Araştırmaları Merkezi’nin gerçekleştirdiği, Paris, Brüksel ve Londra’dan sonra yurtdışı saha çalışmalarının üçüncüsü olan Kıbrıs-Lefkoşa programı sona erdi. Türkiye için gerek politik gerekse jeopolitik anlamda kritik bir öneme sahip olan KKTC’nin başkenti Lefkoşa’da düzenlenen Siyaset Akademisi’nde yoğun diplomatik ve siyasi bir program gerçekleştirildi.
Koordinatörlüğünü Türkiye Araştırmaları Merkezi Başkanı Zeynep Banu Dalaman’ın yaptığı “Siyaset Akademisi-KKTC” ye katılan öğrenciler KKTC’nin önemli diplomat, siyasetçi, akademisyen ve sivil toplum liderleriyle görüşerek, Tampon Bölge’de Birleşmiş Milletler yetkilileri, Magosa ve Maraş’ta yaşayan Türklerle de temaslar da bulundular. İstanbul Aydın Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Sosyoloji bölümü öğrencilerinden oluşan grup, “Çatışma ve Çözüm Metodları” ndan yararlanarak hazırlayacağı bir “Kıbrıs Çözüm Raporu” nu önümüzdeki günlerde T.C. Dış İşleri Bakanlığı ve AB Bakanlığı’na sunmaya hazırlanıyorlar.
“Mahrum edildik”
İstanbul Aydın Üniversitesi Siyaset Akademisi öğrencilerini makamında kabul eden KKTC Cumhurbaşkanı Derviş Eroğlu, Kıbrıs konusunun tarihçesini anlattı. Eroğlu, bir yıl içerisinde müzakereleri tamamlayarak referanduma götürmeyi düşündüklerini ancak Rum kesiminin tutumu yüzünden bunun zor göründüğünü de belirtti. Eroğlu 1955’te EOKA’nın ortaya çıkmasıyla başlayan sorunların 1960’ta Kıbrıs Cumhuriyeti’nin kurulması ve 3 yıl sonra bozulmasıyla birlikte 1974’e kadar Kıbrıs’ta Türklerin hep mahrum edildiğini belirtti. Rum tarafının acelesi olmadığını altını çizen Eroğlu “Biz ne kadar acele edersek edelim Rum tarafının acelesi yok, niye olsun ki? Onlar hem AB’nin, hem de BM’nin üyesi olmuşlar” dedi. Eroğlu, Batılı devletlerce korunan Rumların anlaşma yapma mecburiyeti hissetmemesinin süreci uzattığını belirtti.
“Yarım asırlık sorun”
KKTC Meclisi Başkanı Dr. Sibel Siber, devam eden Kıbrıs müzakerelerinin çözümle sonuçlanmasının herkesin umudu olduğunu, bir sorun varsa onun çözülmesi gerektiğini, çözülemeyecek bir sorun olmadığının altını çizdi ve “Yeter ki karşılıklı anlayış, empati ve iyi niyet olsun” dedi. Kıbrıs sorunu kapsamında 50 yılda artık konuşulmayan konu kalmadığını ifade eden Siber, artık irade gösterip bu sorunu çözme zamanının geldiğini vurguladı. Siber, siyasetin bir bilimsel ayağı, bir de pratik uygulaması olduğunu belirtti ve siyasetçilerin akademisyenlerden yararlanabileceği çok şey olduğunu, her siyasetçinin yanında siyaset bilimi okumuş bir danışmanın olmasının yararlı olduğunu kaydetti. Kalem deyince kâğıt, gök deyince mavinin akla geldiği gibi Kıbrıs deyince de sorun kelimesinin akla geldiğini dile getiren Siber, Kıbrıs sorununun yarım asırlık bir sorun olduğunu kaydetti.