Erdoğan'ın medya itirafları

29 Ekim Cumhuriyet Bayramı törenleri bir garipti. Bayramda okullar yoktu, yani öğrenciler yoktu. Oysa bayram kutlamalarının en büyük amacı, yeni nesillerin milli kimlik duygularını ve vatandaşlık bilincini geliştirmektir.

Tayyip Erdoğan, Ak Saray'ın balkonuna çıkmış, epey uzaktan geçen ve yaş ortalaması tahmini olarak 30 olan vatandaşlara "Bayramınız kutlu olsun gençler" diye hitap ediyor!

Kutlanan Cumhuriyet miydi yoksa AKP bayramı mıydı?

***

Bayram öncesinde ise Erdoğan televizyon konuşmasında kendisine yönelik hakaretlerle ilgili olarak nasıl dava açtırdığını açıkladı!

"Başbakan olduğum dönemlerde şahsımdan tutun aileme varıncaya kadar her türlü hakaretler yapıldı. Sabrettiğim anlar oldu, avukatlarıma 'gereği yapın' dediğim anlar oldu. Bakın şurada, gar önündeki olayda hemen söylenen ne oldu, 'katil devlet, katil saray, katil Erdoğan, katil iktidar...' Bunları söylediler. Aynı şeyi İzmir'de bir grup, Sinop'ta birileri yapıyor. Eğer biz bunları karşılıksız bıraktığımız anda, biz bu yaftayı boynumuza taktığımız anda milletin bize olan güveni de sarsılır. Eğer birileri bir şey yapıyorsa, bunun bedelini ödemek zorundadır. (...) Avukatlarıma, 'siz üzerinde çalışın, gerçekten burada hakaret varsa eyvallah.' Çalışıp önüme getiriyorlar, bakıyorum 'katil Erdoğan.' Ben ne katlettim de bana 'katil Erdoğan' diyorsun. Ben kimin katledilmesine fırsat verdim de bana 'katil' diyorsun."

***

Erdoğan'ın kimseyi katletmediğini herkes biliyor da bizzat kendisi, doğru soruyu sormaya başlamış işte:

-Kimin katledilmesine fırsat verdim?

Suriye'deki katliamlara AKP iktidarının muhalif denilen gruplara verdiği lojistik destek ile silah ve mühimmat TIR'ları sebep olmadı mı? Binlerce IŞİD militanı Suriye'ye Türkiye üzerinden gitmedi mi? Hatta Türkiye'den de binlerce gencin IŞİD'e katılmasına seyirci kalınmadı mı?

Bu olayların siyasi sorumlusu kimdir? Libya'nın paramparça edilmesi sürecine AKP yardımcı olmadı mı? Muhalifleri eğitmek için Türkiye'den giden emekli özel harekâtçılardan AKP iktidarının haberi yok muydu? Libya bombalanırken, İzmir operasyon merkezi değil miydi? Bu kararı kim aldı? Kıbrıs savaşında Türkiye'ye petrol ve yedek parça yardımı yapan Kaddafi'nin linç edilmesine kim yol verdi?

Gezi olaylarında polise sert davranması için emir veren kimdi? Bu sertlik politikası olmasa gençler öldürülür müydü?

***

Tabii ki hakaret suçtur ama Erdoğan, her eleştiriyi hakaret zannediyor. "Avukatlarıma, 'siz üzerinde çalışın, gerçekten burada hakaret varsa eyvallah.' Çalışıp önüme getiriyorlar" diyor. Peki ama gazetecilerin böyle bir hakareti olmadığı halde soruşturmalar nasıl açılıyor?

Erdoğan'ın avukatları, 2011 seçimlerinden önce de böyle yoğun çalışmış ve birçok gazeteciyi şikâyet etmişti. Sürecin sonunda bir avukatı, "eleştirilere seviye geldi" diyerek soruşturmaların gazeteciler üzerinde caydırıcı olduğunu itiraf etmişti.

1 Kasım seçimleri öncesinde de bir taraftan medya üzerindeki operasyonlar sürer ve Tayyip Erdoğan doğrudan bir gazete sahibini ve gazeteyi yani Aydın Doğan ve Hürriyet'i hemen her konuşmasında hedef gösterirken, diğer taraftan da etkili köşe yazarlarının tamamına "Cumhurbaşkanına hakaret" iddiasıyla soruşturma açılmasının hedefi nedir?

Erdoğan, "Ama desteklerini o malum Pensilvanya medyası gibi, öbür tarafta işte amiral gemisiymiş filan. Nasıl amiral gemisiyse? Onlardan aldıkları destekle yürütüyorlar. Ama pazar günü benim halkım da cevabı en güzel şekilde verecektir" diyor işte.

Yani medya operasyonlarının, seçim öncesinde AKP'nin daha fazla yıpranmasını önlemek için yapıldığını itiraf ediyor.

Şimdi bu, seçimlere müdahale değil de nedir?

Yazarın Diğer Yazıları