Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul'da düzenlenen 'Parlamentolararası Kudüs Platformu Kudüs ve Sürecin Problemleri Sempozyumu'nda konuştu.
Erdoğan'ın konuşmasından satır başları şöyle:
"EZAN TARTIŞMALARINI SON DERECE TEHLİKELİ BULUYORUM"
Kudüs’te üç dinin kutsal mekanları vardır. Ama Mescidi Aksa’nın içinde yer aldığı Haremi Şerif sadece Müslümanlara aittir. Öyle kalacaktır. Bilhassa yakın dönemde ezan konusunda yaşanan tartışmaları son derece tehlikeli buluyorum. Parlamentoda karar alınması bir yana, böyle bir tartışma bile akıl dışıdır. Din ve inanç hürriyetini ayaklar altına alacak bu tartışmanın kimseye faydası yoktur.
Bölgemizin yeni gerilimlere değil, barışa katkı sağlayacak hamlelere ihtiyaç var. Bu konuda endişelerimizi böyle bir tasarının yasalaşması halinde ne tür tehlikeli sonuçlara sebep olabileceğini, çeşitli kanallardan İsrailli yetkililere ilettik.
Önceki gün şahsımı arayan İsrail Cumhurbaşkanı’na bu hususu ifade ettim. İsrail parlamentosunun aklı selimle hareket edeceğine inanıyorum dedim. Ezan bir çağrıdır. Bunu engellemeniz sıkıntılara neden olacaktır. İslam işbirliği teşkilatının dönem başkanı olarak bu meselenin takipçisi olmaya devam edeceğiz.
"SORUNUN ÇÖZÜMÜ BAĞIMSIZ FİLİSTİN DEVLETİDİR"
Sorunun çözümü, 1967 sınırları temelinde, başkenti doğu Kudüs olan bağımsız egemen Filistin devletinin kurulmasıdır. Bunun için uluslararası toplumun Filistin’e verdiği desteği artırması şarttır. BM’deki 193 ülkenin tamamını on yıllardır işgale karşı onurlu mücadele veren Filistin’i tanıması her şeyden öte bir insanlık vazifesidir. Buradan tüm dünyaya henüz Filistin devletini tanımamış tüm ülkelere bir an önce bu adımı atma çağrısında bulunuyorum.
TİKA’nın Kudüs’teki kardeşlerimizin evlerini ve dükkanlarını restore etmesini çok kıymetli bir adım olarak görüyorum. Arşivlerimizdeki kudüs tapularını Filistinli kardeşlerimize verdik. Başta vakıflar olmak üzere, mülkiyet konusundaki çalışmalar için ihtiyaç duydukları tarihi belgelerine kendilerine sağlamış olduk.
Müslümanların Kudüs’ü ve Mescidi Aksa’yı yeteri kadar ziyaret etmediklerini görüyoruz. Kimi kardeşimzi israil’in sınırlandırmaları nedeniyle ziyaret edemiyor olabilir. Fakat böyle bir manisi olmadığı halde Mescidi Aksa’ya gitmeyenleri açıkçası yadırgıyorum.
Filistinli kardeşlerimiz şunu söylüyor, lütfen buraya gelin. Buraya geldiğinizde işgalciler yalnız olmadığımızı görüyor diyerek bizden onlara sahip çıkmamızı istiyor. Özellikle batıda yaşayan Müslümanların her fırsatta Kudüs’ü ziyaret ederek Filistinli kardeşlerime yalnız olmadıklarını hissettirmelerini istirham ediyor. Unutmayın ki gitmediğiniz yer sizin değildir.
Kudüs’ü tek başına koymamalıyız. Ve bizler, işte ona ‘nerede kardeşlerim’ dedirtmemeliyiz. Şehre binlerce eser kazandıran ecdadın torunları olarak, inşallah bizler bundan sonra da Kudüs’te bütün desteğimizi bütün imkanlarımızla vermeye devam edeceğiz.
BİZ SURİYE'YE ESED'İ DEVİRMEK İÇİN GİRDİK
Şu anda 600'lü rakamlar konuşuluyor ama hayır. Bana göre Suriye'de 1 milyona yakın insan öldü. Bu ölüm hala devam ediyor. Çocuk, kadın, erkek ayrım yapmaksızın devam ediyor. Nerede BM, ne yapıyor? Irak'ta var mı yine yok. Biz sabır, sabır, sabır dedik en sonunda dayanamadık ve Suriye'ye Özgür Suriye Ordusu ile beraber girmek zorunda kaldık. Niçin girdik? Bizim Suriye'nin topraklarında gözümüz yok. Mesele toprağın gerçek sahipleri topraklarına sahip olsunlar, bunu sağlamak için. Yani orada bir adaletin tesisi için varız. Devlet terörü estiren zalim Esed'in hükümdarlığına son vermek için biz oraya girdik, başka bir şey için değil.