Erdoğan’dan Erivan ağzı
Ermenilerin megalo ideasından bahsedecektim; Recep T. Erdoğan, “Ermeni diasporası”nı aratmayacak bir ağızla konuşunca ileriye bıraktık.
PKK nasıl R. T. Erdoğan’a dediğini yaptırdıysa, Taşnakçı zihniyet de aynısını yaptırıyor.
Taşnakçılar R. T. Erdoğan’ın “taziye”sinden sonra “Özür diliyorum.” demesi için bastıracaklar ve dedirtecekler de!
Dün, “soykırım” diyenler atakta, karşısındakiler ise mahçup savunmada, demiştim.
PKK ataktaydı; R. T. Erdoğan karşısında kazandı.
“Hepimiz Ermeni’yiz” zihniyeti de hep hücumdaydı; R. T. Erdoğan’a diz çöktürdü.
Başımızda öyle bir musibet var ki... Rabb’im Türk milletini R. T. Erdoğan’la sınıyor.
Taşnakçıları memnun ederken yine “ayırma” peşindeydi; Türk, Kürt, Arap, Ermeni... saydı gitti.
Adamın yaptıkları bir gün kafalara dank edecek ama inşallah iş işten geçmiş olmaz.
PKK ile “Özerklik” şartları alttan alta olgunlaştırılıyor.
Hem de 23 Nisan’da, Sevr Antlaşmasının yırtılıp atıldığı, Türk insanı iç ve dış düşmanlara karşı büyük bir mücadeleye giriştiği, Misâk-i Millî sınırlarını olsun kurtarabilmek için buruk bir sevinçle TBMM’yi açtığı günün yıldönümünde, uzun vadede Türkleri Anadolu’dan sürecek Sevr’in hayata geçirilmesinin yeni adımını bizatihi Başbakan attı. İlk ağızda “Özür diliyoruz.” diyemezdi. Şimdilik “taziye” diledi; arkası “Sizi soykırma uğrattık, özür dileriz!” ve onun arkası... Allah esirgesin!
Kapı aralandı; sonuna kadar açtırılacaktır.
Ermeni Diasporası da, Erivan da, daha fazlasını bekledikleri için, mızmızlansalar da, pek belli etmeden ellerini ovuşturuyorlar.
R. T. Erdoğan’dan önceki o güçlü devlet adamları aptaldı, hiçbir şey bilmiyorlardı, onun için acı paylaşmadılar, özür dilemediler, Taşnakçıları anlamadılar!
En akıllısı R. T. Erdoğan!
Doğu Perinçek, aykırı bir isim. Eski komünist, Çinci, Ulusalcı, A. Öcalan’ın ayağına gitti, elinden gül aldı, deriz/derler. Ama o Avrupa’yı dize getirdi. Taşnakçı zihniyete karşı tek başına mücadelesine Lozan’da bizzat şahit oldum. Bütün dünyaya karşı, hiç kendisinden beklemediğimiz bir şey yaptı ve Türk’ü savundu. O kadar aleyhimizde olan AİHM bile “Haklısın.” dedi.
R. T. Erdoğan ise, bütün kazanılanları bir anda yok ediyor. Meclis’te, “telefonlarının dinlendiğini” araya “montaj” sözünü katmadan itiraf etikten bir gün sonra, yolsuzluklar yüzünden ABD’nin, Avrupa ülkelerinin kendisinden uzaklaştığı, “diktatörlük”le suçladıkları bir zamanda, onların çok hoşlarına gidecek bir hamle yaptı; Taşnakçı zihniyetle farkı olmadığını ortaya koydu. Manidar değil mi? Tekrar ABD’yi, Avrupa’yı arkasına almak, bütün ses kayıtları bana aittir ve iddialar dogrudur; korkmuyorum, demek istemiyor mu? Şahsını kurtarmak için koskoca bir milleti yakıyor!
Devlet Bahçeli’nin şu sözleri R. T. Erdoğan’ın mantığını ortaya koyuyor:
“‘Diaspora Lobisi’nin gözüne girmek için sevimlilik yarışına girmiştir. Açıktır ki, Başbakan’ın mesajı Türk milletinin ve Türk tarihinin gerçeklerini yansıtmaktan uzak kozmopolit ve köksüz ifadelerle doludur.”
PKK ile ortak tavır, yolsuzluk-nüfuz ticareti, “Hepimiz Ermeni’yiz” grubunun önüne yatmak...
Musibetin bu kadarı ağır. Uyan ey halkım!