Cumhurbaşkanı Erdoğan, Avrupa Günü’nün sadece Avrupa’nın siyasi ve ekonomik birliğinin başlangıcı olmadığını, aynı zamanda onlarca yıl süren ortak çabanın meyvesi durumundaki barışın ve istikrarın anılmasına da imkan sağladığını ifade etti.
Erdoğan, küresel düzeyde ve yakın bölgede yaşanan savaşlar, çatışmalar, terör eylemleri, düzensiz göç ve iklim değişikliği gibi birçok meydan okumanın, tüm dünyada olduğu gibi Avrupa Kıtası’nda da düzeni tehdit ettiğini belirtti.
Erdoğan, İslam düşmanlığı, yabancı karşıtlığı ve ırkçılığın giderek arttığını ve Avrupa’da yaşayan insanlarımız ve göçmenler için büyük bir endişe kaynağı olduğunu vurguladı. Erdoğan ayrıca, Filistin krizi bağlamında bazı Avrupa kurumlarının ve ülkelerinin izlediği politikaların Avrupa değerlerine yönelik inancı sarsdığını ifade etti.
Erdoğan bu nedenle, Türkiye ve AB arasındaki ilişkilerin daha sağlam bir zemine oturtulması gerektiğini ve genişleme politikasının ivme kazandığı bu kritik dönemde katılım müzakereleri dahil her alanda işbirliğini geliştirmenin önemli olduğunu belirtti.
Erdoğan, Türkiye olarak, gelecekte daha müreffeh, daha dayanışmacı ve ülkemizin hak ettiği yeri aldığı bir Avrupa tablosu için birlikte çalışmaya hazır olduklarını tekrar hatırlatarak tüm Avrupalıların 9 Mayıs Avrupa Günü’nü tebrik etti.
