Erdoğan'a düşmanlık
Zarrab'ın jürinin önünde yargılanması, aralık ayına ertelendi...
Gerekçeyi bilmiyoruz; jüri mi oluşturulamadı yoksa Zarrab'ın yanına başka isimleri oturtmak için zaman mı kazanılmak istendi, göreceğiz...
Hatırlayacaksınız Erdoğan, ABD yönetiminin aleyhimizdeki tutumuna ve üstlenilen Türkiye'yi Zarrab olayına bulaştırma gayretlerine "Milletimizi hedef aldılar" cümlesiyle değinmiş ve büyüyen Türkiye'nin önünün kesilmek istendiğini iddia etmişti...
Bu beyan üzerine ABD'ye dönük genel bir infial gündeme oturdu...
Önceki gün ise Cumhurbaşkanlığı sözcüsü İbrahim Kalın Cumhurbaşkanı'nın bu sözlerini geçersiz kılacak bir ifade kullandı ve "Cumhurbaşkanımız ile Zarrab veya bu dava arasında hiçbir bağ yok. Cumhurbaşkanımızın itibarına zarar vermeye çalışıyorlar" dedi...
İki beyan arasındaki çelişki dikkate değerdir; böyle farklı söylemler dış olayları değerlendirmemizdeki tutarsızlığı göstermiş oluyor...
* * *
Erdoğan'ı Zarrab olayıyla ilişkili göstermek mümkün değildir. Adı rüşvet olayına bulaşan ve istifa etmek durumunda kalan bakanların Meclis Genel Kurulu tarafından aklanmasında da Erdoğan'ın varlığını aramak yanlıştır...
Bu durumda kimse, Erdoğan'ın adının yanına Zarrab'ın adını koyamaz...
Ama koyuyorlar işte...
Kalın'ın da dediği gibi, bu yolla Türkiye'nin değil fakat Erdoğan'ın itibarını zedelemeyi hedefliyorlar...
* * *
Önce Obama, şimdi de Trump yönetimi, izledikleri politikalar gereği, dünyanın ihtiyaç duyduğu ABD-Türkiye stratejik ortaklığına ve NATO müttefikliğine gölge düşürdüler. Dünya, başına bela kesilecek değişik saldırganlıklardan endişe duyarken, buna Erdoğan'ın şahsını hedef alarak Türkiye'nin gücünü kırma gayretleri de eklenince rezil bir düşmanlık süreci başlatılmış oldu...
Ağız ağıza verenler
Zuhur ettiğinden beri klinik vak'a sayılan soytarıyı çalışmakta olduğu kanaldan kovaladılar...
Gerekçe, Boşnaklar'a ağır kelimelerle hakaret etmesi...
Yayında yapmış bunu; o kanalı izlemediğim için ne dediğini bilemiyorum; hoş izleseydim de hakaret dolu laflarını yayınlayarak edepsizliğine katılacak değildim...
Adını da rahmetli babamın bir uyarısına uyarak yazmıyorum; babacığım "Çirkefe taş atma, üstüne sıçrar" derdi...
Bu öğüdüne uyuyorum...
* * *
Kanal, Gökçek ailesinin, başında da Osman Gökçek var...
AKP'nin sesiydi; değişmiş olabilir... Melih Gökçek, emir demiri keser diyerek Erdoğan'ın talimatı gereği görevini bırakınca kanalın AKP'ye bakışı da değişmiş olabilir...
Boşnaklara dil uzatanı savunmayı üstlenen de yine haberi veren sunucu oldu...
Sunucu Ertem Şener, "Şer güçler Rasim Ozan Kütahyalı'ya bilinçli bir operasyon yaptılar. Evet Rasim yanımızda yok şu anda ama şunu belirtelim. Rasim'in tüm düşmanlarına bedelini ödetecek gücü vardır" diyerek Boşnaklara hakaret eden ağıza sahip çıktı, hatta ona karşı olanlara da âdeta gözdağı verdi...
* * *
İnsanın ağzı gevşek olmaya görsün; ya ağız kavafı kesilir, ya da ağız satmayı meslek edinir...
Bu iki hal de televizyon çocuklarına özgüdür!
FİSKELER
ESKİDEN cenaze geçerken insanlar saygı duruşunda bulunur, polis, bekçi, asker gibi üniformalılar selam dururdu. O edep ve mevtaya son görev nerede şimdi. Naim Süleymanoğlu'nun bayrağa sarılı naaşı geçerken gözlerim, tarihte kalan o edebi ve insanlığı aradı.
* * *
ACI ama gerçek; Erdoğan'a ip atıp "Al teröristin başını sen as" diye haykıran Bahçeli, 2019 seçiminden çok önce AKP saflarına katılırsa şaşırmam... Aralarında sıcak bir yakınlık başladı, nikah o tarihe kalmadan resmiyet kazanabilir... Gidişat o yönde gelişiyor!
* * *
AB, Avrupa standartlarından sapmamızı gerekçe göstererek Türkiye'ye ayrılan fonlarda kesintiye gitme kararı aldı. Birlik bu kararla ilk defa Türkiye'ye yönelik siyasi gerekçeli fon kesintisi uygulamaya başlayacak. Bu arada beklediğimiz yüz küsur avroyu da göndermeme kararı verdiler...
* * *
EKONOMİ Bakanı Nihat Zeybekci sağ elinin işaret parmağını tükürükleyerek önündeki masaya "Aha buraya yazıyorum" diyerek vurdu ve "12 Aralık tarihinde Türkiye, dünyanın bir numaralı ülkesi olacak" dedi. Bekliyoruz, bakalım 12 Aralık'ta bir numara mı olacağız son numara mı, göreceğiz...