Bir haftadan beri, ısrarla İsrail kaynaklı bir site üzerinden "Erdoğan'a suikast yapılacak" haberleri üfürülüyordu! Bu nasıl suikast ki internet sayfalarında önceden ilan edilebiliyor? Derken, Saraybosna'da Erdoğan'a suikast haberleri soruldu. "MİT'ten öğrendiğim için buradayım. Biz bir yola çıkmışsak o yola devam ederiz" gibi bir cevap verdi. Hani neredeyse Erzurum Kongresi'ne gidecek olan Mustafa Kemal Paşa'nın, bir çetenin saldıracağı haberini almasına rağmen yoluna devam etmesi gibi değil mi?
Erdoğan'a suikast yapmak isteyen, 16 yıldır bunu yapmamış da 24 Haziran 2018 baskın seçiminin bir ay öncesine mi denk getirmiş? Devlet Bahçeli tarzıyla soralım; bu haberleri yayanlar, ne yapmak, nereye varmak istemektedir?
***
Kısacası, suikast haberleri inandırıcı değil! Fakat ortada başlatılmış bir suikast girişimi var! Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne karşı girişilmiş bir suikast bu!
Gerçi yandaş medya "Ata'nın yolunda Erdoğan'la büyük Türkiye" manşeti kullanıyor ama bu yaklaşım herhalde seçimlere kadar geçerli! Zira doğrudan Tayyip Erdoğan, "Benim gözümde, 26. Dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi, I. Meclis'ten sonraki ikinci kurucu meclistir. Sizler Türkiye'yi kaostan kurtardınız. Başka partilerde her biri kriz nedeni olan değişimleri suhuletle başardınız. Darbecilerin karşısına aslanlar gibi dikildiniz. Kurucu sıfatını siz hak etmeyeceksiniz de kimler hak edecek?" dedi.
Zaten MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın da "Cumhur ittifakı iki partinin yürüttüğü bir süreçtir. Cumhuriyet tarihinde 3'üncü dönemi iki parti inşa ediyor. 1920-1946 arası ilk dönem. 1946-2019 arası çok partili dönem. 2019 sonrasında da Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi ile üçüncü dönem. Bu süreci iki parti inşa ediyor. Kurucu irade iki partiden oluşmaktadır" demişti.
Devleti yeni bir kurucu iradeyle kuracaklarına göre, bugüne kadar büyük ortağın tartıştığı milletin kimliğini de değiştirecekler demektir! Hatta bayrağı değiştirmek, İstiklal Marşı'nı değiştirmek gibi niyetlerini de saklamıyorlardı.
Asıl suikast bu değil midir?
***
Fakat rejimi değiştiren Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ni öngören anayasa değişikliğinin altında imzası bulunan MHP Afyonkarahisar Milletvekili Mehmet Parsak, "Meclis'teki uyum yasaları kapsamında ekip ruhuna aykırı davrandığı" gerekçesiyle liste dışı kalmış. Cumhuriyet'in haberi böyle...
Bana göre Parsak, tarihi bir "görev" yaptı! Rejimi değiştirecek, hatta "yeni kurucu irade"yle yıkılıp bir başka devlet olarak yeniden kurulacak "Eski Türkiye"yi tarihe karıştırma görevidir bu. "Büyük Orta Doğu Projesi içinde hani Diyarbakır'ın da yıldız olacağı bir proje" vardı ya! Parsak, belki bunun farkına vardı da aday gösterilmedi!
Bu projede, Türkiye, İran gibi millî devletlere yer yok! Küçük devletçiklere ayrılmaları gerekir ki bölgeyi İsrail yönetsin!
Projeyi ABD'nin resmi politikası haline getiren Yahudi tarihçi Prof. Bernard Lewis, 102 yaşında öldü! Lewis, Ermenilerin öldürülmesinin soykırım olmadığını söylemesinden dolayı hâlâ "Türk dostu" diye tanıtılıyor! Oysa adam, İstanbul'da 1996 yılında Yapı Kredi Plaza'da konferans vermiş ve "Türk gibi, Arap gibi kimliklerin yerini neden Orta Doğu kimliği almasın?" demişti. "Yeni Orta Doğu" diye de "Büyük İsrail" haritasını göstermişti. Ben oradaydım!
***
Türkiye dört bir yandan, kendisini yok edecek böyle bir projeye "evet" demesi için sıkıştırılıyor. İktidar, bu projeye teslim olarak kurulduğu halde milletin direnci sayesinde uygulayamadı? Şimdi tam yetkiyi işte bu proje için istiyorlar!
