Erdoğan ve Putin'in yeni yöntemleri!
Anadolu Ajansı, "Putin'in 2018 hedefi 'tartışmasız' liderlik" başlıklı ve Saslanbek İsayev imzalı bir analiz yayınladı.
Bir açıklamasında "serbest gazeteci" olduğunu bildiren İsayev, analizinde "Dışarıya sert mesajlar veren, 'savaştayız', 'savaşta olduğumuz için ekonomimiz baskı altında' söylemleriyle de kendi halkına yönelik bir propaganda yürüten Kremlin, henüz yeni seçim kampanyasının tanıtımı yapılmadan, faaliyetlere başladı bile" dedi.
İsayev'in tespitleri özetle şöyle:
*Analistlere göre Putin seçimleri "bizzat" kazanmak, meşru bir lider olmak için halkın "gerçek" desteğini elde etmek istiyor
*Rusya'nın rüşvet sistemi, dünyaca bilinir. Dışarıdan gelenlere bile zorluklar yaşatan Rus bürokrasisi kendi halkına hiç acımaz. PUTİN'18 kampanyasının stratejisi, bürokrasinin halkın üzerindeki bu baskısını azaltmayı hedefliyor.
*Yolsuzlukla mücadele milli mesele statüsü kazandı ve Putin'e bu mücadele de başrol verildi.
*Son 7 yıldır yapılandırılan ulusalcı sivil toplum kuruluşları, şimdiye kadar Kremlin'in çizdiği sınırlar içerisinde faaliyet göstermekle yetiniyordu. Fakat gelecek başkanlık seçimlerinde PUTİN'18 projesinin tabanını oluşturacak.
*Bu sayede, bir taraftan dış müdahaleye karşı bir enstrüman üretilirken diğer taraftan halkın bürokrasiye duyduğu öfke kanalize edilerek Putin'in "ulusun gerçek lideri" koltuğuna oturması sağlanacak.
*Putin'in "sokak savaşçıları" olarak başka bir gücün daha örgütlendiği gözleniyor. Sokakta Putin'e destek verecek diğer bir oluşum da "Gece Kurtları". Rusya genelinde yaygın şubeleri olan bu motorcular kulübü "vatanseverlik" propagandası yapıyor ve Kremlin'den epeyce mali destek alıyor.
***
Hani Murat Yetkin, "Satır aralarından okuyabildiğim beni yanıltmıyorsa Tayyip Erdoğan yeni bir strateji kurguluyor olabilir" diyor ya işte size o stratejinin ne olduğunu dair bir ipucu!
"Erdoğan 2019" çoktan başladı bile, 15 Temmuz üzerinden kurgulanan yeni devlet anlayışı ile birlikte, Erdoğan artık daha pervasız hareket ediyor, başörtüsü meselesinde simge isim olan Merve Kavakçı'ya büyükelçilik vererek, müftülükler üzerinden imamlara resmi nikâh kıyma yetkisi tanıyarak, halkın dini duyguları üzerinde sörf yapmaya devam ederken, bir taraftan da "Hollanda Milli Güvenlik ve Terörle Mücadele Koordinatörlüğü"nün resmen "hükümet yanlısı paramiliter örgüt" diye tanımladığı "Osmanlı Ocakları" veya SADAT gibi yapılanmalarla muhalifleri sindirerek Putin ile eş zamanlı olarak "tartışmasız liderlik" yapabileceği bir alt yapı oluşturuyor.
***
Trump da ABD başkanlık seçimlerinden önce "Putin'e baktığınızda onun bu sistemde tartışmasız lider olduğunu görüyorsunuz." demişti.
Erdoğan hakkında Batı'da ne denildiğini ise bizzat kendisinden dinleyelim:
"Bunlara (zalimlere) karşı sesimizi yükselttiğimiz için birileri ne diyor? 'Diktatör' diyor. Varsın desinler, biz sesimizi yükseltmeye bunlara karşı devam edeceğiz. Çünkü bizim Peygamberimiz 'Zulme rıza zulümdür' diyor. Zulme rızanın zulüm olduğu bir dünyada biz kalkıp da bunlara 'İyi yapıyorsunuz. Devam edin.' diyebilir miyiz?"
Tabii "Ergenekon, Balyoz, Casusluk uydurmaları kimin zulmüydü? 'İyi yaptınız devam edin' diyenler şimdi nerede?" diye sormak gerekir.
İşte Koray Aydın da diyor ki, "Sözde 'çözüm' diyerek PKK terörünü dağdan şehirlere indirenler ve 'ne istediniz de vermedik' diyerek FETÖ ihanetine can suyu verenler ne yaparlarsa yapsın sorumluluktan kurtulamaz."
***
Şimdi durum bu merkezdeyken, Erdoğan'ın karşısında bir adayın kazanabilmesi için en az onun kadar güçlü bir iradeye sahip olması yetmez; paramiliter örgütlerin etkisini de sıfırlayacak adımlar atması gerekir!