Erdoğan neden sakinleşti?..
O, en yüksek ses tonu ile bağırarak dış politikada "eyt", "üyt" çeken R. Erdoğan'ın yerinde yeller esiyordu. Yumuşacık olmuştu... Ne kadar da sakin ve mutedildi!.. İngiltere ziyaretinden sonra Erdoğan ve cenahında meydana gelen iklim değişikliğini dikkatle takip ediyorum. İki sakinleştirici hapla olacak iş de değil. Suriye, Irak, Kıbrıs, Gazze, Ege yerli yerinde duruyor. Biz havuz medyasının tatlı masalları ile oyalanırken, olup bitenler de tüm dünyanın gözü önünde cereyan ediyor. Dünya lideri, bir gece ansızın Türkiye'nin tüm dış politika sorunlarını çözdü, karşımıza dikilenlerin alayını birden tuş mu etti?.. Sanmıyorum!..
Ancak bu sefer bir gariplik var. Sadece "eyt", "üyt"lere hasret kaldığımızdan değil!.. Bu seçim dönemi bazı Bakanlar Avrupa ülkelerine gönderilip zorla mağdur da ettirilmiyorlar... Garip bir sakinlik söz konusu!.. AKP Genel Başkanı R. Erdoğan, seçim beyannamesini açıklarken en çok dış politika söylemlerine dikkat kesildim. Gerisi bağlayıcı olmayacağı ve geçerlilik süresi 24 Haziran'a kadar olduğu için... TV'lerde izledikten sonra atlama olmasın diye bir de AKP'nin resmi internet sitesinden son kontrolü yaptım;
Antarktika var...
BM var...
AB ile kazan kazan var...
Balkan ülkeleriyle tarihi birlikteliğimiz hatırlanmış!..
Ukrayna'nın toprak bütünlüğünü savunma, Kırım'ın asli halkı olan Tatar Türklerinin güvenlik ve refahının teminini önceliğe koyma var...
KKTC'ye siyasi ve ekonomik desteğe de devam...
Orta Asya ülkeleriyle ilişkiler ileri boyutlara ulaşacakmış...
Filistin, G 20, İslam İşbirliği Teşkilatı, D8, Karadeniz Ekonomik İşbirliği Örgütü de unutulmamış...
Dış politikayı içeren satırların arasında en kabadayı söylem "one minute" ile "dünya beşten büyüktür"ün bildik beylik tekrarı olmuş...
Ege'de Türk topraklarını işgal etmeye devam eden, karasularımızdaki petrolümüzü çalan Yunanistan'a çatan tek satıra rastlamadım!..
Irak yok... Suriye yok... "Katil Esed" yok... Emevi Camii'nde namaz muhabbeti de Putin'e havale edildiği için herhalde beyannamede yer almamış!..
Doktor Devlet Bahçeli'nin meşhur Omo'su ile yumuşatılmış herhalde AKP'nin dış politikası..
"Bir gece ansızın gelebiliriz" hiç yok!..
Yumuşacık bir üslupla, "Kuzey Suriye'yi teröristlerden temizleyeceğiz ve oranın halkı topraklarına dönecek. Ülkemizdeki Suriyeli kardeşlerimizin, güvenliğini sağladığımız bölgelere dönüşlerini teşvik edeceğiz" denilip geçiliverdi...
ABD'ye karşı korkusuzca (!) dikilen dünya lideri Erdoğan'ın "Amerika ile yaşadığımız sorunları aşarak müttefiklik ruhuna uygun bir ilişki tesis etmenin yollarını arayacağız" diye centilmenleşmesi de çok dikkat çekici...
Acaba F-35 mi çarptı?.. Yoksa, Halkbank eski Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla'ya verilen cezanın ardından bu bankanın heyeti ile ABD Hazinesinin arasında devam eden görüşmelerinin etkisinden mi?..
4 Haziran'da ABD'de çok önemli bir randevu var. İki ülke Dışişleri Bakanları bir araya gelecek. Afrin, Menbiç, Fırat'ın doğusu, PKK, Vay Pi Ci, baskın seçim kararı alındığından beri ağızlara alınmıyor... PKK/YPG'ye ABD tarafından yapılan 5 bin TIR'lık yardım desteğine tepkiler de buhar oldu. Kulağıma gelen yeni bilgilere göre; ABD, Suriye'de ana gövdesini PKK/YPG'nin oluşturduğu SDG güçlerinin sayısını artırıyor, mühimmat desteğinde gaz kesme yok. PKK, Kandil'den Afrin'e militan kaydırmaya başladı. Menbiç'e gidemeyip de Afrin'den gelen Mehmetçiklerimizden ilginç izlenimler dinliyorum!...
Londra'dan sonra katı faiz politikaları yumuşadı...
4 Haziran'dan önce kabadayı dış politika centilmenleşti!..
Ne oluyor?..
Yoksa!.. Papaz kaçtı mı oynuyoruz?..
Ankara'da akıl sır ermeyecek ilginç işler oluyor da ben mi anlayamıyorum?..