Futbolumuzun kurmaylarının Cumhurbaşkanı'nı son ziyaretinden önemli bir haber yakalamıştım. Erdoğan'a çok yakın olan bir isim bana "Burhan Ağabey; Beyefendi, Fatih Terim'le özel bir görüşme yaptı. Senden rica ediyorum, Arda ve diğerlerini kadroya al. İstersen oynatma ama mutlaka al dedi" şeklinde bilgi verdi. Bunları yazmak için Kosova maçının aday kadrosunun açıklanmasını bekledim. Gerekli duyuru yapıldı ve istihbarat doğru çıktı. Terim "Bu millete saygısızlık yaptılar" şeklinde bip attığı isimlere iadei itibar vermek mecburiyetinde kaldı. Sadece Arda Turan değil, Burak Yılmaz, Selçuk İnan ve Gökhan Gönül de kadroda. Yazılarımı takip edenler için aday kadrodaki bir isme dikkatinizi çekmek istiyorum; Yalçın Ayhan. Avrupa Şampiyonası finalleri öncesi ve sırasında neler yazdığımı hatırlayın; "Son yıllarda Türkiye'nin en iyisi". Beşiktaş yönetimi, dönemin genel menajeri Önder Özen'i, bu yaşlı futbolcuyu -Yalçın- niye getirdin deyip istifaya zorlamıştı. Ki o zaman daha 30'undaydı. Galatasaray da Yalçın Ayhan konusunda aynı hataya düştü. Gördüğünüz gibi bu futbolcu 34 yaşına geldikten sonra bile millî forma imkânı buldu. Keşke Fatih Terim, yerlerde sürünen İnan'ın yerine Emre Belözoğlu'nu tercih etseydi. Biri dökülüyor, diğeri Başakşehir'i zirveye taşıyanlardan. Sanırım Emre konusunda bir başka isim Aziz Yıldırım da dövünüyordur.
Gelelim İmparatora. Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın rica kılıflı emri, bir yerde yeniden tahta çıkış imkânı. Çünkü İzlanda hezimeti Terim'e duyulan saygıyı bitirdi. Sevgi duyanlar ise zaten çok azdı. Dileğim yeniden saçmalamaması. Peş peşe oynayacağımız iki kolay rakiple Moskova Yolu'nu aralayabilir.
Önemli bir kitap: Üçgen
Bu aralar hangi kanalı açsanız bir sürü Güvenlik Uzmanı. Asker kökenliler çoğunlukta. Hatta albaylıktan emekli olup, üniversitede profesörlük payesi almışlar var. Doğru-yanlış bilgi kirliliği yaratıyorlar. Benim üstünde durmak istediğim; Ercan Çitlioğlu. Yeni kitabını yazdı. Kapakta türü için Edebiyat notu var. "CIA, KGB, Türkiye Üçgeni'nde bir dönemin karanlık yol hikayesi" üst başlığıyla, eser adı "Üçgen". CIA karargahı Langley ve Moskova arasındaki hakimiyet savaşına Beşiktaş Sırtları'nın dahil olması anlatılmakta. 1 Mayıs 1977'de Taksim'de tezgâhlanan katliamın senaristlerini bire bir tanıyorsunuz. Ecevit'e Çiğli'deki suikast teşebbüsü ve diğer pek çok oyunun sonucunda gelinen 12 Eylül 1980 darbesi. Kimi itirafçıların yok ediliş öyküleri mevcut. Türkiye'deki ihtilalin Moskova'daki planlayıcılarından ikisinin ölüşü ilginç. Aynı gün trafik kazalarında. Şunu itiraf etmeliyim ki bazı bölümleri iki hatta üç defa okumak zorunda kaldım.
Gizli servis elemanlarının diğer ismi "Yalnız Savaşçılar"dır. Üçgen'de bunların en önemlilerini bulacaksınız. Eğer bu konular hakkında bilginiz ve merakınız varsa kitabı hemen alın. Sayın Ercan Çitlioğlu'nun yolladığındaki nüshada yer alan ithafı kendime mi, ona mı yorayım karar veremedim. En iyisi aynen yazayım. Karar sizin olsun:
"Sayın Burhan Ayeri'ye,
Uzun bir suskunluğun ardından merhaba... Sevgi ve saygılarla."
Çocuklar önemli
Var Mısın Yok Musun'un sezon finali güzel oldu. İlker Ayrık'ın davetini kabul eden Bülent Ersoy'un katılımıyla tatlı bir program gerçekleştirildi. Diva'nın şarkıları kadar esprileri de renk oldu. "Kasa Hamdi" ile konuşmalarını beğendim. Yaşını sorup "46" cevabını alınca "Sen beni bir daha arama" deyişi kahkahalarla karşılandı. "İbrahim Tatlıses yok artık. Onun gibisi bir daha da gelmez" yorumuna katılmamak mümkün mü? Sonuçta kanserli çocuklara 105 bin liralık katkı sağlanan organizasyonu yapanları kutluyorum.
...
O Ses Türkiye'de hatırda kalan aday göremez hale geldik. Belirgin olan Hadise'nin çocuk sevgisi. Ne zaman ekrana bir minik gelse ağlamakla gülmek arasında kalıyor. Anneliği arzuladığını anlıyorsunuz. Ne diyelim; "Allah gönlüne göre eş ve yavru nasip etsin".
***
BAŞSAĞLIĞI:
Sevgili dostum Mehmet Ağar'ın gelini Badısabah'ı kaybettik. Kendisine rahmet, Ağar ve Bozoğlu ailelerine Allah'tan sabır dilerim. Mekanı Cennet olsun.
