Engelleme devam ediyor
İYİ Parti'nin Sultanahmet'te katılacağı program son anda engellendi. Hazırlıklar devam ederken, aynı yerde Ramazan süresince kurulan iftar sofraları hatırlatılmıştı. Bu sayede gerekli izinler rahatlıkla alındı. Aslında Meral Akşener'in isteği sadece Halide Edip Adıvar'ın "Türk'ün Ateşle İmtihanı"nı başlattığı yerde konuşabilmekti.
Neyse ki, yasaklamaya Büyükçekmece Belediye Başkanı engel oldu. Hasan Akgün, Kültür Parkı'nı Meral Bacı'ya tahsis ediverdi. Sonuçta Uğur Dündar'ın "Halk Arenası" başladı.
Müthiş canlılık
Buradan birkaç gözlemimi aktarmak istiyorum. Alanı dolduranların yüzde 90'ı bayandı. Aralarında kimileri tanıdık, beyleri de gördüm. Eski arkadaşım Uğur'un da tespit ettiği gibi çok canlı bir topluluk vardı. Meral Bacı'ya yapılan tezahürat sanırım Sultanahmet'ten duyulmuştur.
İYİ Parti lideri, Dündar'ın sorularını cevaplandırırken oldukça rahattı. Saray'ın inanılmaz masraflarını anlattı. Son olarak Okluk Koyu'nda binlerce ağaç kesilip 400 odalı "Yazlık Saray" yapımını kınadı. Merhum Turgut Özal'ın mütevazı yazlığının yerine yapılmakta olan tesis, 7 yıldızlı bir otel özelliği taşıyacak.
Tamamlandığında sanırım uzak-yakın tüm akrabalar aynı anda tatil imkanı bulacaklar. Tabii sandık buna izin verirse.
TİKA meselesi
Akşener'in üstünde durdukları arasında en fazla ilgi çeken TİKA'ydı. Kuruluş amacı Türk Cumhuriyetlerine hizmet vermek olan bu organizasyon Sayıştay denetiminden dahi muaf. Harcamalarına karışan yok. Biz Saraybosna ve Kosova gibi yerlerde hizmet veriyorlar, sanıyorduk. Halk Arenası'nda öyle fotoğraflar gösterildi ki şaşırdık. Meğer Mali'de parlamento binası inşa etmişiz. Kimi Güney Amerika ülkelerindeki haliçleri temizlemişiz. Oralarda ne işimiz var? Paraları buralara harcayacağımıza, Ergene'yi kurtaramaz mıydık? Demek ki TİKA için ön şart, yerel yönetimin muhalefetin elinde olmaması.
İYİ Parti Genel Başkanı, devletin kiraladığı bina ve araçlara ödenen miktarı sıraladıkça pek çok kişinin ağzı açık kaldı sanırım. Düşünün sıradan bir Audi için ayda 28 bin lira ödeniyor. Dış politikadaki tutarsızlık, ekonomideki berbat gidiş, kafalara bir kez daha çakıldı.
Sonuç mu? Sultanahmet'e maraza çıkaran zihniyet aslında İYİ Parti'ye daha iyi imkan sağladı...
***
Hakaretin adı habercilik
Ekranda bir program var; "Söz milletin". İnanırsanız amaç, vatandaşın duygularını dile getirmek. Görevli muhabir, önceden belirlenen kimselere mikrofon uzatıyor. Konuşmacı ortadan biriyse, montajda hallediliyor. Eğer, iktidardan yanaysa uzatıyor uzattığı kadar. Bunların ortak özelliği iş başındakileri değil muhalefeti eleştirmesi. Kimi zaman öyle insanlar konuşturuluyor ki, sinirlenmemek mümkün değil.
Kadın ancak 50'sinde. "Babasıyla girdiği kuyrukları" anlatıyor. Hem de ballandıra ballandıra. Hanımefendiye bakıyorsunuz, sözünü ettiği kuyruklara annesinin karnında girdiği kesin.
Uyuyanlar
Eğer CHP'nin doğru dürüst bir "hukuk kurulu" varsa, mikrofon uzatılanların tamamı için rahatlıkla dava açmaları mümkün. Bunların hakaretlerinin dörtte biri Hükümete yapılsa ertesi günü mahkemede bulurlar.
Üzerinde asıl durmak istediğim gazeteci kisvesi altında "siyasi amigoluk" yapan muhabir. Ağzından çıkan her cümle hakaret ve ağır tahrik dolu. Ana Muhalefet Partisi bu yayınları en azından bir kenarda biriktirmeli. Yapılan bunca yalan yanlış hakarete nasıl seyirci kaldıklarına şaşıyorum. "Hak, Hukuk, Adalet" tamam da, bu kadar vurdumduymazlığa pes!
***
Tatsız futbol
Seçimlere o kadar konsantre hale geldik ki, maçları göz ucuyla seyrediyoruz. İki konuya odaklanınca, hiçbirinden zevk alamıyorsunuz. Hele takımların savunma futbolu, işin rengini iyice kaçırdı.
Finallerin, görüntü tarafı da iyi değil. Her ne kadar yayına FIFA müdahil olsa da, Rusların teknoloji zaafı ortada. Buna ekipteki elemanların beceriksizliğini ekleyince, seyrettiklerime şükredelim.
Uyku düzeni bozulmadı
Tek avantaj, maç saatleri. Rusya'daki müsabakaları rahat izleyebiliyoruz. Arjantin'de, Brezilya'da, Meksika'daki finallerde saat kurup hazırlanıyorduk. Ömrümüz yeter mi? Körfez'deki şampiyonada da zamanlama açısından sıkıntı olmaz. Sadece aşırı sıcaklar problem yaratır. O da bizi bağlamaz. Oralara gidecekler düşünsün.
Bizimkiler
TRT, yayınlara spor servisinin tamamıyla yüklendi. Bu defa komuta Hakan Altürk'e verilmişti. Arada yeni yüzler görüyoruz. Bunların ayrıcalığı lisan bilmeleri. Tecrübeli maç anlatıcılarının hataları ise oldukça fazla. Alman kaleci Noyer'e Mayer, Meksikalı Layun'a Lagun -bir göl cinsi- denmesini ise tuhaf karşıladık. O kadar anlatım hatası yapıldı ki hepsini sıralasak, buraya sığmaz.
...
GÜNÜN SÖZÜ
Tabiat, ancak kendisine itaatle fethedilebilir. Francis Bacon