Enflasyon için ışık yok

2017 yılında Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yüzde 11,92 oldu. Yurt İçi Üretici Fiyatları Endeksi (Yİ-ÜFE) de yüzde 15,47 oldu. Türkiye yeniden yüksek enflasyon dönemine girdi.

2001 yılında koalisyon hükümetinin, IMF ile birlikte yaptığı ''güçlü ekonomiye geçiş'' programı, tarımsal destekleri yarı yarıya indirmişti. Maaş ve ücret artışlarını hedef enflasyona bağlamıştı. Çiftçi ve çalışanların reel geliri geriledi. Ancak TÜFE oranı da 2004 yılında yüzde 9,3'e geriledi.

AKP iktidarı, planlamayı kaldırdı. Sıcak paraya yol verdi. Spekülatif piyasa oluştu. Kamu ihaleleri, belirli ellerde toplandı. Kartelleşme yaratıldı. Devlet 15 Temmuz darbe teşebbüsünden sonra anlaşıldığı gibi tarikatlar tarafından işgal edildi. Kamu hizmetlerinde verimlilik düştü. Bu duruma o zamanlar doğru bakmayan Abdüllatif Şener ve başka iktisatçılar tasfiye edildi. Sonuçta büyüme sağlandı ve fakat bu büyüme ekonominin geleceğini ipotek altına aldı.

Bütün dünya enflasyonu yenerken biz tersine artırdık. 2017 dünya enflasyon ortalaması yüzde 2,9'dur. G-20'ler içinde bizden sonra en yüksek enflasyon Güney Afrika Cumhuriyeti'nde ve fakat yüzde 4,4'tür.

Dünyanın en kırılgan ekonomisi olduk. Enflasyon arttı... İşsizlik arttı... 15 yılda 550 milyar dolar cari açık verdik. Dış borç stoku arttı. Dış borç çevirme riski arttı. Yollar ve köprüler nedeniyle halkın gelecekteki gelirleri bugünden ipotek edildi. Bu yollar ve köprülerin parasını 16 yıl daha bütçeden, yani bizler vergilerimizle ödeyeceğiz.

Geldiğimiz noktada, enflasyonun nasıl önleneceğini hiçbir iktisatçı bilemez. Çünkü iç ve dış siyasi sorunlar fiyat istikrarı üstünde ekonomik verilerden daha çok etkili oluyor.

1- Tüketici ve ekonomik güven endeksleri, toplumsal bir güvensizlik olduğunu gösteriyor. Bunun için de, Türkiye'ye ciddi yabancı yatırım sermayesi gelmiyor. Yalnızca sıcak para giriyor. Sıcak para da ekonomiyi kırılgan yapıyor. Siyasi iktidar bu yapısal sorunlara eğilmek yerine sürekli algı yaratarak, sorunu çözmek istiyor.

Toplumsal güveni millî ve inanca dayanan duygularla yerine getirmek bir noktaya kadar mümkün olabilir. Ne var ki Türkiye'de bu eşik geçildi. Bundan sonra güven ve istikrar sorunu bu tür algı yönetmeye dönük söylemlerle sağlanamaz.

2- Avrupa Birliği ve uluslararası kuruluşların Türkiye raporlarında, demokraside hukukun üstünlüğünde, insan haklarında, basın özgürlüğünde geri düştüğümüz vurgulanıyor. Bu durum sermaye için de, yatırımlar için de güvensiz bir ortam yaratıyor. Yatırımlarda ve üretimde artış olmayınca, enflasyonun ana nedeni olan arz-talep dengesi bozuluyor.

***************

Enflasyon Göstergeleri

2016 2017

Yıllık Yıllık

TÜFE 8,53 11,92

12 Aylık Ortalama 7,78 11,14

Çekirdek 7,48 12,30

Gıda 5,65 13,79

ÜFE 9,94 15,47

12 Aylık Ortalama 4,30 15,82

İmalat 12,07 16,64

Ara Malı 13,83 20,75

Enerji -5,82 12,23

******************

3- Siyasi iktidar her seçimde yaptığı gibi bu seçimde de, içeride saflaşmayı artırmak için iç ve dış politikada sorunları artıracaktır. Bu şartlarda güvensizlik ortamı büyüyecek ve enflasyon devam edecektir.

4- Üretim maliyet artışını gösteren Yİ-ÜFE oranı, TÜFE oranından daha yüksek olduğu için, üreticiler maliyet artışını perakendeye yansıtmaya devam edecek ve TÜFE'yi frenlemek zor olacaktır. İmalat sanayiinde, ara malı ithalatında bu maliyetler daha yüksektir.

5- 2016 yılında yüzde 7.48 olan çekirdek enflasyon, 2017 yılında yüzde 12.30'a yükseldi. Bu durum da enflasyonun artacağını gösteriyor. Zira çekirdek enflasyon olarak hesaplanan enflasyon, arizi faktörlerin, enerji gibi dış faktörlerin etkisi giderildikten sonraki enflasyondur.

Yazarın Diğer Yazıları