Elinin altından kayıyor
Başkanlık sistemi/rejimi tenkidimde, Prof. Dr. Kemal Gözler'in "Elveda Kuvvetler Ayrılığı, Elveda Anayasa" başlıklı makalesine atıf yapmış, , K. Gözler'in H. Fethi Gözler'le bir bağı olup olmadığını merak ettiğimi yazmıştım. Bir başka bağ ortaya çıktı.
Hasan Fethi Gözler edebiyat araştırmaları yanında millî kimliğiyle de tanınır. Çok sayıda araştırmalara ve derlemeye imza atmıştır. Prof. Dr. Necmeddin Sefercioğlu'nun Fethi Gözler (1919-1996) hakkındaki yazısının girişinde şunları der:
"Türk millî eğitim topluluğunun seçkinlerinden biri olan H. Fethi Gözler, iyi bir öğretmen ve başarılı bir yönetici olmanın yanı sıra çok ciddî ve çalışkan bir araştırıcı ve düşünürdü. Bütün ömrünü, sessiz fakat verimli çabalarla ve çalışmalarla geçirdi. Kültür hayatımıza edebiyat, eğitim ve öğretimi alanında birçok değerli eser ve yazılar kazandırdı.
Onun başka bir özelliği de milliyetçiliği, Türkçülüğü idi. Yazılarında işlediği konular millî değerleri yansıtırdı. Bir edebiyat incelemecisi olarak millî edebiyatımıza, halk şiirimize ve şairlerimize önem verirdi. Bir çok halk şairi edebiyat dünyamıza Onun yazıları ile tanıtıldı. Edebî sanatlar ve akımlar konusundaki özlü bilgilere de onun eserleri ile ulaştık." (ulkucudunya.com/, 3 Aralık 2012).
Fethi Gözler'in oğlu Ziya Gözler'den bir mektup aldım:
"Sayın Arslan Tekin, dün akşam saatlerinde Sayın Zeki Birdoğan Bey beni aradı. Biraz sohbetten sonra sizden bahsederek makalenizde (ki az önce okudum) Prof. Dr. Kemal Gözler'in babam ile bir bağı olup olmadığını merak etmişsiniz. Kemal Bey ile bir yakınlığımız yok; sadece soyadı benzerliği. Ben H. Fethi Gözler'in Oğlu M. Ziya Gözler. Uzun yıllar bürokraside çalıştıktan sonra AKP ile birlikte hayatı söndürülmeye çalışılan bir ülkücüyüm. Hayatımda bir avukatla selâmım bile yokken AKP ile birlikte mahkemeler âdeta evimiz oldu.
Yıllarca verilen mücadelenin hasbelkader bir yerlerinde görev aldım. Babamın ve Başbuğ'un verdiği terbiye, kültür ve ahlâkî değerlerden ayrılmadan çalıştım, çalıştık... Şu anda sayın Ü. Özdağ'ın kurmuş olduğu 21. Yüzyıl Enstitüsü'nde yazılar yazıyorum. (…)
Akşam haber kanallarında dolaşırken Ulusal Kanal'da sizi görünce izlemeye başladım. söylediklerinize ülkücü olanların hepsi gönülden katılmaktadır. Özellikle gençlerin tepkisi dorukta. Ben 2003 yılından bu yana Sayın Bahçeli'yi yılda 4-5 kez ziyaret ederdim. Kendisinden bir şey istemediğim için aklımdakileri, kendisine olan tepkileri ve özellikle Başbuğ ile olan görüşmelerimi anlatırdım. Dediğiniz gibi ikili sohbetlerde nüktedan, sizi dinler, konuşur. Onlarca rapor verdim. Okusun ve bazı konularda herkesten önce bir şeyleri vatandaşa aktarsın diye. ama..
Diğer Taraftan MKYK'daki tutumunu da üniversitede hocam olan eski bir bakandan dinlerdim. Sizin söylediğiniz gibiymiş. Biz Başbuğ'umuzdan istişarenin önemini öğrendik. Bunu bile Sayın Bahçeli'ye sürekli söylerdim.
Sayın Bahçeli'nin AKP hakkında söyledikleri herkesin hafızasına çakıl taşı gibi saplanmışken Sayın Bahçeli'nin ne yapmak istediğini bir vatandaş olarak anlamakta zorluk çekiyorum. İnşallah yanlıştan döner. MHP elinin altından kayıyor. MHP vatandaşın gözünde küçülüyor.
Babama göstermiş olduğunuz kadirşinaslığa teşekkür eder, kalbî şükranlarımı sunarım. Saygılarımla." (M. Ziya Gözler).