Ekonominin siyasi alt yapısı

Ekonomide en sıkıntılı ülke Venezuela'dır. Bu ülkede Başkanlık sistemi var ve ülkede ekonomik sistem çöktü.

Bir diğer sorunlu ülke de Arjantin'dir. Arjantin'de de başkanlık sistemi var. Arjantin ekonomik krizin eşiğindedir. Arjantin halen IMF ile görüşmeler yapıyor.

Rusya'da da Başkanlık sitemi var. Putin 16 yıldır ülkeyi tek yumruk yönetiyor. Petrol ve gaz rezervlerine rağmen, halk sıkıntı içindedir. Gelir dağılımı hızla bozuldu.

Rusya dikta yönetimi ve ambargolar nedeniyle krizin eşiğinden döndü. Daha da ne olacağı belli değildir.

Venezuela dünyanın en büyük petrol rezervlerine sahip bir ülkedir. Ne yazık ki halk bu zenginlikten yararlanamıyor. Çünkü bu ülkede 1998 yılında başkan seçilen Hugo Chavez, sürekli popülizm yaptı, eğitime ideoloji soktu, baskı ve hukuk dışı yollar kullandı ve demokrasi kültürünü yok etti. Sonrasında gelen Maduro da aynı yolda yürüyor.

Chavez iktidara gelince önce eğitimi ideolojik kalıplara soktu. Buradan zaten diktatör olacağını belli etmişti.

Aksak bir demokrasinin ve otokrasinin olduğu ülkelerde, hangi sosyo-ekonomik sistem olursa olsun, iktidara gelen dikta eğilimli liderler, önce eğitimi kendi hedefleri, kendi ideolojileri ve iktidarda kalma hesapları içinde değerlendirirler ve planlama yaparlar.

Çünkü; demokrasi ve özgürlük eğitimle öğrenilir ve geliştirilir. Demokrasinin yaşaması için demokrasi kültürünün öğrenilmesi ve yaşatılması gerekir. Başka bir ifade ile demokrasinin alt yapısı eğitimdir.

Eğitimin, tedrisatında, içeriğinde demokratik ilkelerin olması gerekir. Aynı zamanda uygulamanın da demokratik yolla olması gerekir.

Otokrasiye gitmek niyetinde olanlar önce eğitimin bu fonksiyonunu ortadan kaldırırlar.

Öte yandan diktatörler, halkı yanına almak için millî duyguları kullanırlar. Şimdi Venezuela'da Nicolas Maduro da muhafazakar muhalefet ve dış güçler tarafından başlatılmış bir ekonomik savaşın mağduru olduğunu iddia ediyor.

Halen Venezuela'da ekonomi çöktü. Gıda ve ilaç kıtlığı yaşanıyor. Nisan ayında yıllık enflasyon 13 bin 779 oldu. Piyasa felç oldu. Halk takas yapıyor.

Arjantin, 1930, 1943, 1955, 1962, 1966 ve 1976 yıllarında askeri darbeler yaşayan bir ülkedir.

Prof. Dr. Turgay Uzun, konu ile ilgili araştırmasında, Arjantinli siyaset bilimi uzmanı O'Donnell'in bu askeri darbeleri "bürokratik otoritarizm" olarak yorumladığını ifade ediyor.

Arjantin 1950 öncesi gelişmiş ve zengin bir ülke idi. Demokrasi alt yapısı bozulduğu için ekonomide de kötü günler yaşıyor.

Rusya'ya gelince... Rusya da krizden döndü... Ancak yine de belli değil. Fakirlik oranı son 10 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 16'ya ulaştı. Dikta rejimi devam ederse yakın bir gelecekte Rusya'da halkın yüzde 30'u işini kaybedebilir

Avrupa Birliği Venedik Komisyonu Türkiye Başkanlık Sistemi Raporunda da bürokratik otoritarizme vurgu yapılıyor ve Türkiye için ''Başkan'ın; bakan, başkan yardımcıları ve üst düzey bürokratları denetime tabi olmadan atama yetkisi, atanacak başkan yardımcılarının Başkan'ın yokluğunda başkan yetkilerini kullanacak olmaları, Başkan ve atadığı kişilerin ancak cezai sorumluluk doğduğunda hesap vermeleri, Başkan'ın kendi partisinin üyesi olması ve böylelikle yasama organını kontrol etmesi, parlamentoyu fesih hakkına sahip olması, OHAL ilan etme ve istediği gibi kanun hükmünde kararname çıkarma yetkilerine sahip olması ve yüksek yargı memurlarını atama konusunda getirilmesi planlanan yetkiler Avrupa hukuk normlarına aykırıdır.'' deniliyor.

Yazarın Diğer Yazıları