Ekonomi daraldı ama gelirimiz arttı

GSYH, bu yılın üçüncü çeyreğinde (Temmuz, Ağustos, Eylül) yüzde 1.8 oranında daraldı.

Sektörler olarak, tarım sektörü yüzde 7.7 ve hizmetler sektöründe ise yüzde 8.4 oranında geriledi. Üçüncü çeyrekte yalnızca inşaat sektörü 1.4 oranında büyüdü.

Harcamalar yöntemiyle hesaplanan GSYH da ise, özel tüketimin yüzde 3.2 oranında gerilemesi ve ihracatın yüzde 7 daralıp, ithalatın yüzde 4.3 oranında artması etkili oldu. İhracat daralması ve ithalatın artması, her ikisi de daralma yönünde etki yapıyor. (Aşağıdaki tablo.)

**********************

III. Çeyrek GSYH'da Büyüme (2009=100)

-------------------------------------------------------------

A) Harcamalar

Yöntemiyle Yüzde

-------------------------------

Özel Tüketim - 3.2

Devletin Tüketim

Harcamaları 23.8

Yatırımlar - 0.6

İhracat - 7.0

İthalat 4.3

GSYH - 1.8

B) Üretim

Yöntemiyle Yüzde

--------------------------------

Tarım - 7.7

Sanayi - 1.4

İnşaat 1.4

Hizmetler - 8.4

GSYH - 1.8

*************************

1) GSYH verileri son beş yıl için TÜİK tarafından Birleşmiş Milletler Ulusal Hesap Sistemi ve Avrupa Hesaplar Sistemine göre geriye doğru yeniden hesaplandı.

2015 yılında yüzde 4 olan büyüme oranı yüzde 6.1 olarak revize edildi. 2015 yılında 9 bin 130 dolara gerileyen fert başına millî gelir de yeni hesapla 11.014 dolara çıktı.

Bu yılın ilk ve ikinci çeyrek büyüme rakamları da yeni sisteme göre revize edildi. Böylece ilk çeyrek için yüzde 4,7; ikinci çeyrek için yüzde 3,1 olan büyüme rakamları, yüzde 4,5 ve yüzde 4,5 şeklinde güncellenerek revize edildi.

Türkiye İstatistik Enstitüsü Kurumu, 2008 yılı içinde, GSYH hesaplarında 10 yıl geriye doğru düzeltme yaparak, fert başına düşen millî geliri 1500 dolar birden artırmıştı.

GSYH hesapları tahminlerle yapılıyor. TÜİK'in GSYH hesaplarını bu kadar sık revize etmesi, aynı zamanda güvenirlik konusunu gündeme getiriyor.

Mamafih, TÜİK de bu endişeden dolayı "Klasik bir yaklaşım var, TÜİK, bir gecede milletin cebine şu kadar para koydu, derler. Bu hesap milletin cebinde ne kadar para olduğu ile ilgili. Şu anda bulduğumuz bazı ipuçlarıyla daha iyi tahmin yapıyoruz. Biz ölçümü değiştirdik diye herhangi bir gelir değişikliği yok. Mevcut geliri daha iyi ölçmeye çalışıyoruz'' diyor.

Ancak, kafalarda soru işareti hep kalıyor...

2) Üçüncü çeyrekte Devlet harcamalarında yüzde 23.8 oranında artış oldu. Maliye Bakanı ekonomi yüzde 1.8 daralmışken hâlâ yine, açıklanan kredi destekleri ve teşvikler nedeniyle ''Hükümet olarak ekonomik aktivitede canlanmayı destekleyen, finansal istikrarı koruyan ve güçlendiren gerekli tedbirleri uygulamaya koymaktayız'' diyor.

Sayın Bakan, madalyonun arkasını göremiyor. Zira kamu harcamaları arttı ve fakat vergiler de arttı. Özel sektörün harcamaları kısıldı. Büyüme olumsuz etkilendi... Devlet harcamaları arttı. Büyüme olumlu etkilendi? Ne değişti?

Öte yandan, eğer yatırım ortamı yoksa, olumsuz ekonomik beklentiler nedeniyle tüketim daralıyorsa, ne kadar teşvik verirseniz verin, yatırımları ve tüketimi artıramazsınız. Zaten verilen teşviklerin gerçek amacı da referandumda oy toplamaktır.

3) Üçüncü çeyrekte, dayanıklı ve yarı dayanıklı tüketim malları üretiminde de yaratılan katma değerde de gerileme oldu. (Sırasıyla yüzde 7.8 ve yüzde 2.1.) Oysa ki bu sektörler sürekli büyüme sağlayan sektörlerdir. İnşaat sektörü inşaat bittikten sonra ölü yatırıma dönüşür. Bu sektörlerde ise üretim devamlıdır. Bu sektörlerde vergi yükünü düşürmek gerekir.

Sonuç: Küresel ekonomi tıkanma noktasına gelmiştir. Biz bir adım daha kötü durumdayız. Çıkış, planlı ve koordineli, oy kaygısından uzak, ekonomik gerçekleri dikkate alan yeni bir ekonomik programdan geçer.

Yazarın Diğer Yazıları