Dünyanın “düz” olduğunu sanan var mı?

Özellikle Türkiye’de bir iddia hatta söylenti ortaya atılır atılmaz nedense hemen ya inkâr ya da kabul ediliyor, hatta geliştiriliyor.
Üstelik, tartışması aylarca belki de yıllarca devam ediyor.
Hele, beyan sahibi, ünlü veya yüksek düzeyde görevli veya şahsiyet ise, ortalık birbirine iyice karışıyor.
Çoğu kez, gerçeklere ulaşılmadan iddia tarihe mal oluyor.
Tıpkı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın en son sansasyoneli, “Amerika Kıtası’nın Müslüman denizcilerce keşfedildi” açıklamasında olduğu gibi, nerdeyse Türkiye ikiye bölünmüş bulunuyor.
Oysa, 600 yıllık olayın, doğru veya yanlış olduğunu özellikle bilim adamlarının ortaya koymasını beklemek gerekiyor.
ABD’de en çok satan kitaplar arasında yer alan Charles Mann’ın 1491 ve 1493 adlı kitaplarının bu günlerde okunması tavsiye ediliyor.
Kolomb’un 1492’de Amerika Kıtası’nı keşfinden önceki Kızılderililerle ilgili bilimsel verilere dayanan incelemeleri ve Bering Boğazı üzerinden Sibirya’dan Amerika Kıtası’na milattan önce 2000’lere kadar giden göçleri kapsıyor.
Smithsonian Üniversitesi’nin Kızılderililerin tarihi ile ilgili inceleme kitabında Amerika Kıtası’na göç eden ilk Kızılderili kabilelerinden birinin adının Atabaşkanlar olduğu görülüyor.
Gazeteci-Yazar Muzaffer Baca’dan, Amerika’da CNN’de çalışırken, Kızılderili sözlüğündeki Türkçe kelimeleri bulması isteniyor.
Tam 2300 adet Türkçe kelime bulduğunu öne sürüyor.
Bakınız Muzaffer Baca neler diyor:
“Tabii ki Türkiye’nin bu ağır gündemlerinde Kızılderilileri tartışmak biraz absürd kaçıyor.
Ama biz bölgemizde kafamızı kaldırmazken elin Amerikalısı kendine göre bir Kızılderili tarihi yazıyor, elin İspanyolu da Amerika Kıtası’nı keşfeden kişi sayılıyor.
Biliyorsunuz Kolomb, Amerika Kıtası’nı keşfetti ama ayrı bir kıta olduğunu bile anlayamadı.
Daha sonra İtalyan denizci Americo Vespucci buranın başka bir kıta olduğunu fark ettiği için bu yeni kıtaya Kolombiya değil Amerika diyorlar.
Kolomb’un adı da sadece bir ülkede Kolombiya’da anılıyor.
Atatürk, Kızılderili tarihini, kültürünü araştırması için Sayın Tahsin Mayatepek’i görevlendirmişti.
Mayatepek’i araştırmalarıyla bizden çok Meksikalılar bilir.
Bu soyadı da, Mayalarla ilgili araştırmaları sebebiyle almıştır.”
Erdoğan’ın durup dururken ortaya attığı iddianın, şimdi bilimsel bir şekilde araştırılması ve ispat edilmesi bekleniyor.
Yoksa, uzun yıllardan beri kulaktan kulağa çalınan yeni bir efsane, bizleri bekliyor.
Nitekim, ABD’li bir uzman hemen “bülbül” gibi konuşuyor.
“Amerika Kıtası’nı Müslüman denizciler keşfetti. Kolomb’un hatıralarında Küba kıyılarında bir camiden bahsedilir” iddiası Kristof Kolomb uzmanı ABD’li tarihçi Gary Knight tarafından kısaca şöyle değerlendiriyor:
“Kolomb orada gördüğü bir tepenin şeklinin camiye benzediğini yazıyor. O tepe de, Küba’da değil Bahamalar’da gördüğü zirveyi İspanya’daki Aşıklar Kayası’na da benzetiyor.”
Anlaşılan odur ki buna benzer beyanlar lehte ve aleyhte kendini gösterecek zemin arıyor.
Ne var ki hem yabancı hem Türk basınında, “keşif” iddiası eleştiriliyor hatta mizah malzemesi yapılıyor.
Yani, bu yeniden dillendirilen iddianın gerek ülkemize gerek Müslüman dünyasına ne getirdiğine değil ne götüreceğine bakmanın zamanı yaşanıyor.
Hatta, bazı Müslüman ülkelerde “keşif” iddiasının beğenilmeyeceği düşünceleri kaleme alınıyor.
Belki de kötü bir tesadüf olacak ama, tam bu tarihlerde Suudi Arabistan, bir Türk işçisini idam etmekten kendini alamıyor.
Yıllardan beri böylesine bir infazın gerçekleştirilmediği de biliniyor.
Nereden bakılırsa bakılsın, özellikle liderler tarafından ortaya atılan iddiaların temellerinin sağlam olması öne çıkıyor.
Zaten, dış politikada özellikle Libya, Mısır ve Suriye ilişkilerinde işlenen vahim, ciddi hatalar ortadayken böylesine bir iddianın “muhtemel” fayda veya zararlarını kimse düşünemiyor.
Kaldı ki özellikle Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın önlerine konan her metne sarılıp, dünyaya, “ilginç mi desek, garip mi desek, komik mi desek” böylesine mesajlar vermemeleri öncelikli yer alıyor.

*****

Yazarın Diğer Yazıları