Bugünkü Yazarlar Tüm Yazarlar
Muhiddin NALBANTOĞLU
Muhiddin NALBANTOĞLU

Dünya tarihini değiştiren Türk zaferi

Çanakkale Zaferi Türk milletinin ve Türk askerî gücünün Malazgirt'den beri kazandığı en büyük zaferdir. Biri Türk'ün Anadolu'daki tapu senedi olduğu gibi diğeri ise Türk'ün bu topraklardaki 850 yıllık varlığının yeniden kazanılmasının zaferi olmuştur. Bu zaferdir ki, bütün Batılı müttefiklerin Anadolu ve Balkanlardaki varlığına son vermek için başlatılmış bir yok etme hareketinin mağlubiyete uğratılmasıdır. Eğer bu zaferi kazanmasa idik bugün Türk varlığından söz bile edilemezdi.

Çanakkale zaferimiz Türklerin tarihleri boyunca kazandıkları irili ufaklı "zaferlerin en büyüğü"dür. Bu zaferledir ki dünyanın üçte ikisini mağlub ve perişan ettik. Türk cihan devletinin "son şahlanışı"dır. Churchill'in deyimi ile; tek başına bu Türk zaferi dünya savaşının üç yıl uzamasına sebep olmuştur. Sonuçta İngiltere ve müttefiklerinin bütün oyunları bozulmuştur. Çünkü, Avrupalı müttefikler Anadolu dahil bütün Balkanlar ve İstanbul'u daha savaşın başında Rus Çarlığı'na vermişlerdi. Çarlığın yenilgisinden sonra iktidara geçen Rus Bolşevikleri önceden yapılmış bütün bu gizli antlaşmaları, metinleri ve yorumları ile beraber yayınlamışlardır. Rus tarihçisi Amamov'un eski yazımızla Türkçe'ye de çevrilerek "Anadolu'nun Taksimi Planları" adı ile yayınladığı bu eserin yeni Türk harfleri ile de üç ayrı baskısı vardır. Daha savaşın ilk haftalarında tatbik edilmek istenen bu korkunç planların peş peşe kazanılan Türk zaferleri ile durdurulduğunu görürüz.

Türk askeri oyunu bozdu

Çanakkale'ye gönderilen İngiliz Mareşali Jean Hamilton'a Harbiye Nazırı Lord Kicner: "Eğer Çanakkale'yi geçerseniz İstanbul kendiliğinden teslim olur ve siz bir muharebeyi değil, harbi kazanmış olursunuz!" demiştir. Amma durum Türk askerinin direnmesi sonucunda tamamen değişmiş ve asıl maksatları olan Çarlık Rusyası'nın büyük asker gücünün diğer müttefik cephelerinde kullanılması suya düşmüştür. Yoksa, Anadolu ve Balkanlar Türkiyesi Çarlık Rusyasının bir eyaleti olacaktı. Bu konudaki bütün hazırlıklar tamamlanmış, aç kurtlar gibi saldırı başlamıştır. İşte 18 Mart zaferinin kazanılması üzerine Çarlık Rusyasının bütün emelleri kursağında kalmış üstelik bu Türk zaferinin sonrasında kendi devletleri de Bolşevik İhtilali ile yıkılmıştır. İktidarı ele geçiren komünistler Çarlık Rusyasının Avrupalılarla yaptıkları ve Türkiye'nin yok olmasını hedefleyen bütün gizli ve açık antlaşmaları da ifşa etmişlerdir. Churchill Çanakkale'deki Türk zaferi için "Yegane mağlup olduğumuz savaş" deyimini kullanır. Ancak, daha sonraki gelişmelerle anlarşılır ki Britanya İmparatorluğu'nun ihtişamının da miladı bu büyük Türk zaferi ile dolmuştur. İngilizlerin gururu yerle bir olmuştur. Bütün İngiliz müstemlekelerindeki istiklal hareketleri bu zaferden ilham alarak başlamıştır. Bu zafer bırakın Türklerin haritadan silinmesini, tam aksine bu yönü ile dünya tarihinin seyrini de büyük çapta değiştirmiştir. Birinci Dünya Savaşı, yerzüzündeki son Türk devletini haritadan silinmesi hareketidir. Zaten daha savaşın başında biz savaşa girmeden Batılı müttefikler, Osmanlı cihan devletinin paylaşılması antlaşmalarını Rusya ile yapmışlar ve bütünüyle Anadolu onlara verilmiştir. Çanakkale Savaşları devam ederken de buna ilaveten Boğazlar bölgesi de eklenmiştir.

Eğer İstanbul düşseydi...

Türk orduları 1916'larda bütün Karadeniz bölgesini kanlı savaşlar sonucunda İstanbul yakınlarına kadar gerileyerek Ruslar'a terk etmişlerdi. Çanakkale Savaşları ve üst üste kazanılan deniz ve kara zaferleri sonucunda Rus Çarlığı çökmüş ve böylece İstanbul'a girmeye hazırlanan Rus orduları da çekilip gitmişlerdir. Eğer İstanbul düşse idi bugün belki de Türkiye diye bir ülke dünyamızda yoktu. Nitekim İngiliz tarihçisi Vels (Kısa Dünya Tarihi) adlı eserinde; "1910'larda üç Türkiye vardı: Asya Türkiyesi, Avrupa Türkiyesi ve Afrika Türkiyesi.1918'lerde iki Türkiye kaldı: Avrupa ve Asya Türkiyesi. 1919'larda bir tek Türkiye kaldı: Asya Türkiyesi. 1920'lerde "Galiba vaktiyle bir Türkiye vardı" denilecektir" der.

Şehitlerimize sonsuz minnet ve rahmet...

Yazarın Diğer Yazıları