Doğu Türkistan’da “kıyım” dehşeti!

Ne yazık ki Doğu Türkistan’da Uygur Türklerine karşı; baskı, işkence, zulüm kısacası “kıyım” bir türlü bitmiyor.
Üstelik, sözde hür dünyanın gözleri önünde bir “soy” adeta eritilmek isteniyor.
14 Temmuz 2014 tarihinde, Yeniçağ’da “Doğu Türkistan’dan dehşet raporu!” başlığı altında yayınlanan ve feci durumu aksettiren yazımızdan bunca gün geçtikten sonra, yeni bilgileri de yansıtmamız gerekiyor;
Çünkü; Doğu Türkistan’dan atılan çığlıklar, hiç ama hiç yankılanmıyor.
Özellikle, Doğu Türkistan’da yaşayan milyonlar, sanki unutulmuş bulunuyor.
Her an öldürülme tehlikesi ile yaşayan, Uygur Türklerinin çektiği acı ve ızdırap sürüyor.
1949’da Kızıl Çin ordularınca işgal ve istila edilen Doğu Türkistan’da 65 yıldan beri Müslüman Uygur Türklerine karşı baskı, zulüm, şiddet ve asimilasyon, etnik ayrımcılık ve benzeri uygulamalar sürdürülüyor.
Çin işgal yönetimi, bu ülkenin tarihi sakinleri olan Türkleri imha etme ve topraklarına sahip olma amacına yönelik politikalarından vaz geçmiyor.
Son zamanlarda Çin, bu uygulamalarını toplu tutuklamalar ve sürekli idamlar yaparak zulmünü daha da artırıyor.
Çin Hükümeti, bu insanlık dışı uygulamalarını uluslararası kamuoyundan ve insanlığın vicdanından kaçırmak için ekonomik, siyasi ve kültürel etkisini kullanmaktan da kaçınmıyor.
Doğu Türkistan’dan fazla bilgi ve ayrıntılı haber sızdırılamıyor.
Ancak, Uygur Haber ve Araştırma Merkezi raporlar yayınlayarak, hem medyayı hem de kamuoyunu haberdar etmeye çabalıyor.
Yayınlanan son rapordan bazı alıntıları da açıklamak bize düşüyor:
“10 Temmuz’da, Çin işgal yönetiminin yaptığı açıklamaya göre; Gulca, Boritala, Urumçi, Aksu, Turfan, Hoten, Artuş ve Kaşgar gibi şehir ve ilçelerdeki sözde “Halk Mahkemeleri” aynı gün ve saatte toplam 32 Müslüman Uygur’u yargılamış ve bir kısmı ömür boyu olmak üzere, süreli hapis cezalarına mahkûm edildiklerini bildirmiştir.
21 Temmuz’da Urumçi’nin Uygur Türklerinin oturduğu At Beygisi Meydanı semtinde iftar saatinde 23 Müslüman Uygur ile 4 Müslüman Çinli “yasadışı olarak toplandıkları, iftar ziyafeti tertip ettikleri, katıldıkları” iddiası ile Çin işgal güçlerince tutuklandı.
8 Ağustos’ta Çin işgal ve sömürgeciliğinin sembolü ve ikincil istila ordusu olan sözde inşaat ve üretim ordusu 1.Tugay “Orta Yargı Mahkemesi” 25 Müslüman Uygur’u ömür boyu ve çeşitli süreli hapis cezalarına mahkûm etti.
15 Ağustos’ta Çin’in resmi “Çin Haberleri” internet sitesinde yer alan bir habere göre; 28 Uygur Müslüman’ı “Devleti parçalamak, etnik ayırımcılık yapmak, kışkırtmak” suçlaması ile çeşitli cezalara çarptırıldı.
Çin uzmanları ile siyasi analizlerinin ortak görüşlerine göre; 2014 yılbaşından itibaren Çin işgal yönetimi Doğu Türkistan’da Müslüman Uygurlara karşı geniş kapsamlı bastırma, tutuklama operasyonları devam ediyor.
Tayvan Merkezi Haber Ajansı’nın 25 Haziran’da bildirdiğine göre; ÇKP. yönetiminin, son 6 aydan beri şiddetini artırarak sürdürdüğü “Terörle mücadele operasyonları”nda Çin güvenlik güçleri Çin genelinde toplam 5 milyon kişi hakkında soruşturma açmış ve bunlardan 9 bin kişiyi çeşitli suçlardan tutuklamıştır.
Çin’de yayınlanan “Pekin Gençleri” gazetesinde yer alan bir habere göre, Çin polisi başkent Pekin’de toplam 4 milyon 517 bin kişi sorgulamış ve haklarında inceleme başlatmıştır. Bunlardan 8 bin 600’ü ise tutuklanmıştır.”
Anlaşılıyor ki Çin yönetimi Doğu Türkistan’da zulmünü uygulamaktan asla çekinmiyor.
Çünkü uluslararası girişimler yapılamıyor.
Çin’in hem ekonomik hem siyasi ve askeri güçlülüğü, Batı’nın sesini kısıyor.
Sadece, zaman zaman ABD’nin bazı istekleri, temennileri veya uyarıları gündeme geliyor.
Başta medya olmak üzere, Türkiye’nin suskunluğu ise, “utanç” veriyor.
Aslında, yeni Dışişleri Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nı Kıbrıs, Irak’ın Kuzeyi ve Suriye’nin Kuzeyi’nin yanı sıra “çetin” bir sınav daha bekliyor.

Yazarın Diğer Yazıları