Diz çöktürmenin adı
AKP Hükûmeti, Ermenistan ile Zürih’te, 10 Ekim 2009’da, diplomatik ilişki kurmak için bir “protokol” imzalıyor. Türkiye ile Ermenistan, “eşitlik, bağımsızlık, diğer ülkelerin iç işlerine müdahale etmeme, toprak bütünlüğü ve sınırların dokunulmazlığı”na saygılı olacak, 1915 olayları için de birlikte tarihçiler bir alt komisyon kuracak.
AKP Hükûmeti, zaten teşne, ABD bastırınca Ermenistan’la hemen masaya oturuveriyor.
Sonra ne oldu?
Ermenistan Anayasa Mahkemesi, protokol tamam da, bazı şartların yerine getirilmesi gerekli diyor: Tarih komisyonu “soykırım”ı kabul için kurulacak! “Karşılıklı sınırlara saygı” meselesi de, Ermenistan’ın kurulduğu 1990’dan sonrası için geçerli olacak!
“Hay Dat” burada devreye giriyor; “Ermeni Davası” şuuraltlarına kazınmış.
Hedefi olan kazanır, günlük yaşayan hizmetkâr olur. Türkiye’yi yöneten zevat o kadar yaranmak istedi, âdeta el etek öptü.
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, 6 Eylül 2008’de, “futbol diplomasisi” başlatmış, Erivan’da Ermenistan Devlet Başkanı Sarkisyan’la kucaklaşmıştı. Birlikte Ermenistan-Türkiye maçını seyrettiler. Sonra 9 Ekim 2009’da Bursa’da iki ülkenin takımı karşılaştı. Sarkisyan maç için Türkiye’ye geldi. Azerbaycan bayraklarıyla stada girmek isteyenlerin ellerinden bayraklar alındı. (Bir de böyle aşağılık durum var!)
Sarkisyan Karabağ’da Türklere silâh çekmiş adamdır. (Çetelerin başındaydı. 40 bin Türk’ün şehadetinden sorumludur.)
Erivan’da ve Bursa’da Türk cumhurbaşkanıyla kucaklaşan Sarkisyan’ın şuuraltından “Hay Dat” fışkırıveriyor:
“Türk liderler er ya da geç Erivan’daki soykırım anıtı önünde diz çökecekler.”
Tarih 13 Aralık 2011.
Bizimkiler el etek öpmeye devam etsinler! En son Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı “taziye” bildirdi... Yakında Erivan’a da gider, bazı şuursuz gazetecilerin yaptığı gibi, “Soykırım Âbidesi” önünde diz çöker!
Ermenilerin megalo ideası “Hay Dat” demiştik.
Bir mesele zihnimi kurcalıyordu. Osmanlı coğrafyasında öbek öbek Ermeniler yaşıyordu. Selçuklulardan beri böyle... Hatta Selçuklularla kimi zaman vuruşmuşlar, kimi zaman da birlikte Bizans’a karşı hareket etmişlerdir. Enteresan değil mi?
Ermenilerin bir meselesi varsa, neden Ermenistan’ı ilgilendiriyor? Tarihte Ermenistan diye anılan bölge geniş bir coğrafyadır ve belki tamamı Osmanlı sahasındadır. Sadece Rusya Ermenilerinden bahsedebiliriz; o da yakın tarihte. Dün de bahsettiğim Mahmut Niyazi Sezgin’in araştırmasında aradığım sorunun cevabını buldum:
“Tarihî bağlamda ‘Ermenistan’ olarak tanımlanan ve sınırları hiçbir zaman belli olmamış bir coğrafyanın, günümüz Ermenilerinin tarihî anavatanı olduğunu iddia etmek, tarihî Ermeni (Gregoryen) cemaatiyle bugünkü Ermeni ulusunu birbirine karıştırmak kadar yanıltıcı olmaktadır. (...) Bu ikisini birbirine karıştırmak; ‘tarihî Ermenistan’ olgusuna, günümüz Ermenilerinin tarihî anavatanı olduğu şeklinde bir siyasî değer yüklenmesine yol açmaktadır ki, bu durum Ermeni tarihinin olduğu kadar Hay Dat doktrininin ele alınmasında da çok önemli bir kavramsal aşamayı teşkil etmektedir.” (“Ermeni ‘Megalo İdea’sı: Hay Dat”, 2023, sayı 154, Şubat 2014). (Devam edeceğiz.)