Dışişleri skandallara doymak bilmiyor!..
Yoğun gündeme kapılıp da gözden kaçırdık, ıskaladık sanmayın!..
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 28 Ağustos'ta Yunan Dışişleri Bakanı Nikos Kotzias'ın davetlisi olarak Girit Adası'na gitti. Yunanistan'a kaçan darbeciler iade mi edilecek falan derken iki taraf da suyuna tirit açıklamalarla idare etti. Bakanların bol kucaklaşmalı kahkaha dolu fotoğrafları dostluk nişanesi (!) olarak servis edildi.
İçinde bulunduğumuz böyle kaotik bir ortamda bu ziyaretin neden yapıldığına dair tam bir fikri olan da varsa beri gelsin!..
Tabii ki (!) Türk topraklarını (17 adamızı) işgal eden Yunanistan'dan hesap soran da olmadı. Nasıl olsun ki?.. Bakın konunun uzmanı, eski Millî Savunma Bakanlığı Genel Sekreteri emekli Kurmay Albay Ümit Yalım ne diyor;
"Türk Dışişleri Bakanlığı, ziyaret ile ilgili olarak yapmış olduğu duyuruda Girit Adası'nın Yunanistan'a ait olduğunu iddia etti. Söz konusu iddia ile başta Çavuşoğlu olmak üzere Bakanlıkta görevli diplomat ve bürokratların, tarih ve coğrafya bilgisine sahip olmadıkları ve Yunanistan'a taşeronluk yaptıkları tescillenmiş oldu.
17/30 Mayıs 1913 tarihli Londra Antlaşması ile Girit Adası, Müttefik Devletlere (Yunanistan, Bulgaristan, Karadağ, Sırbistan) verilmiş, Girit Adası'nın etrafında bulunan adalar ise Osmanlı Devleti'nin egemenliğinde kalmıştır.
Londra Antlaşması'nın aksine, Girit Adası'nın Yunanistan'a ait olduğunu iddia etmek tipik bir cehalet ve taşeronluk örneğidir.
Çavuşoğlu'nun Girit Adası ziyaretinde işgalci Kotzias ile kucaklaşması da dikkat çekti. Girit Adası'nın etrafında bulunan 5 Türk adası işgal altındayken Çavuşoğlu'nun Kotzias ile samimi pozlar vermesi tam bir aymazlık ve monşerlik örneği. Çavuşoğlu, Girit Adası'na gitmek suretiyle, 1913 Londra Antlaşması'nı tanımadığını zımnen deklare etmiş ve ada etrafında bulunan Türk adalarının işgaline meşruiyet kazandırmıştır. Çavuşoğlu'nun Londra Antlaşması'nın hilafına hareket etmeye ve işgali zımnen tanımaya hakkı yoktur, haddine de değildir.
Çavuşoğlu, kendi adına açtığı twitter sayfasında, Türk bayrağı üzerine yazılı "hakimiyet milletindir" sloganını kullanmış. Sloganın İngilizcesini yazmayı da ihmal etmemiş. Girit Adası'nın etrafında bulunan Türk adalarında Yunan bayrağı dalgalanırken "hakimiyet milletindir" demek milletimizin zekası ile alay etmektir. Çavuşoğlu haddini ve hududunu bilmelidir."
Türk kara suları Yunanistan'a terk edildi
Ümit Yalım'ın izahıyla acı bir gerçeği tekrar sizlerin dikkatine sunarsak; çok mu ayıp etmiş oluruz;
"15 Temmuz alçak darbe girişiminden sonra Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı tamamen İçişleri Bakanlığı'na bağlandı. Bu işin mimarı İçişleri Bakanı Efkan Ala. Ancak Ala, Türk Sahil Güvenlik Komutanlığı'nın görevlerini, fiilen Yunan Sahil Güvenlik birliklerine devretti. Türk kara sularında Yunan Sahil Güvenlik botları cirit atıyor. Yunan Sahil Güvenlik Botu, 24 Ağustos 2016'da Türk karasularını 6 mil ihlal etti ve Keçi (Pserimos) adası yakınlarında Türk teknesine ateş açtı. Yine Efkan Ala'nın İçişleri Bakanı olduğu dönemde, Türk Kaptan Mustafa Ateş, Keçi Adası bölgesinde, Yunan sahil güvenlik botundan açılan ateşle, 14 Nisan 2014 tarihinde öldürülmüştü. Verilen somut örneklerden anlaşılacağı üzere Türk kara suları tamamen Yunanistan'a terk edilmiş, Yunan sahil güvenlik botları Türk kara sularında deniz haydutluğu yapmaya başlamıştır."
***
Türkiye'nin dört bir yanında haydutlar...
İçerde her tür ve cinsten haydutlar...
Yeni Türkiye!..
NOT: Bu yazı İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın görevi bırakmasından önce yazılmıştır.