Devleti çöküşe götüren liderler!
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin düzenlediği "Eğitimin üç şartı" çalıştayında, "Eğer bir ülkede eğitim, gelecek yüzyılı belirlemiyorsa, gelecek yüzyılın altyapısını oluşturamıyorsa toplum geriye gider ve bir süre sonra yok olur. Osmanlı'nın batışına bakın, bu gerçekliği bütün çıplaklığıyla görürsünüz" dedi.
Kılıçdaroğlu, 1570'li yıllarda 3'üncü Murat'ın matematik bilgini Takiyüddin el-Rasid'e Tophane'de bir rasathane inşa ettirdiğini anlatarak, şu bilgileri verdi:
"Takiyüddin el-Rasid çalışır, gözlemlerde bulunur, haritalar çizer. Fakat bir süre sonra bir fetva verilir, fetva şudur; 'rasathaneler, bulundukları ülkeleri felakete sürükler.' Ve bu rasathane yerle bir edilir. Takiyüddin el-Rasid hayata küser. Bu kişi matematik, astronomi, fizik alanında eserler vermiştir. Kopernik'ten önce sinüs, kosinüs, tanjantı kullanmıştır. Yaptığı saatlerin saniyesini kullanan bir insandır. Ve Osmanlı geriye gitmiştir. Şimdi geliyorum 21. yüzyılın Türkiye'sine... Şöyle diyor bir rektör yardımcısı; 'Ben daha çok okumamış, hatta ilkokul bile okumamış, üniversite okumamış cahil halkın ferasetine güveniyorum.' Nereye gidiyoruz? Bunun hepsinin sorgulanması lazım."
***
Kılıçdaroğlu'nun bahsettiği dönemde, Osmanlı medreselerinin durumunu bir de Kâtip Çelebi'den okuyalım:
"Öğrenme ve öğretme hususunda ilim kurumlarında büyük karışıklıklar baş gösterip, talebe, ders kitaplarından ancak bir-iki faslı yalan yanlış okumakla yetinip gayretlerini bir an evvel mevki kapmaya sarf ederek ilim ve irfanın seviyesi düşmüştür."
Kâtib Çelebi, medreselerin gerilemesini, öncelikle öğretimden aklî ve müspet ilimlerin kaldırılmasına bağlıyordu...
Prof. Dr. Erol Güngör, konuyu şöyle inceleniyordu:
*"16. asır sonlarına kadar Osmanlı-Türk medreselerinde felsefe dersleri 'ilm-i hikmet' adıyla okutulmaktaydı. Ancak, bu asrın sonunda akla dayalı bütün bilimler, bazı şeyhülislamların telkinleriyle kaldırıldı.
*Padişah hocalarının oğulları, yaşları 14-15'e gelince 50 akçe maaşla müderris oluyordu... Kazasker oğulları, kadı oğulları, küçük yaşta müderris, yani profesör oluyordu...
*Türk-Osmanlı medreseleri, artık deneye dayalı hiçbir araştırma yapmıyordu. Doğal olayları araştırmak, kerameti kendinden menkul ulema tarafından 'Allah'ın işine karışmak' olarak yorumlanıyordu. Ancak, Batı'daki ilim ve teknolojinin gelişmesi askerliğe yansıdıkça, bu gelişme savaşlarda Osmanlı'nın karşısına çıktıkça, eksiklikler hissedilir oldu.
*İlmî düşünceden öylesine uzaklaşılmıştı ki, 17. yüzyıl sonrasında bile, 'bir ipliğin sinek pisliğine batırılıp toprağa gömülmesi halinde nane biter' gibi saçmalıklar yazanlar çıkmıştır. Bilginin, çok kitap okumak ve mantıki kıyasla artacağı sanılmıştır. Avrupa'nın asıl zihniyet değiştirmesi bu noktada olmuştur ki, Türkiye aynı değişmeyi henüz tamamlamış sayılamaz."
***
Tamamlamadığı öyle belli ki son 15 yılda eğitim cemaat ve tarikatlara bırakıldı. Orduya subay yetiştiren askeri lise ve harp okulları, CIA tarafından yönlendirilen FETÖ'nün eline teslim edildi. 1996 yılından beri yetişen subaylar generalliğe terfi edince 15 Temmuz'da devleti ele geçirmeye kalkıştı!
Bu durumun asıl sorumlusu, elbette eğitim-öğretimi FETÖ'ye havale eden AKP iktidarıdır. Tabii sadece Tayyip Erdoğan değil, ondan önce Özal, Demirel, Ecevit ve Çiller de FETÖ'nün devleti ele geçirmesine yardımcı olmuştur. Onların döneminde dersanelerle başladılar, AKP iktidarında ise okullarla, eğitimi, yargıyı ve orduyu kontrol eder hale geldiler! Şimdi de başka cemaatlere yargıda ve sağlık sisteminde kadrolaşma imkânı veriliyor! Halk da bu akıl dışı uygulamalara oyları ile ortak olmuştur! Bu sebeple, milletin aklını başına toplama zamanıdır!