Bursa... Yeşil Bursa... Osmanlı'nın ilk payitahtı.
Devlet Bey'in mitingi var...
Devlet Bey miting yapmayı sevmez(di)... Dostlar alışverişte görsün misali, bir iki il'e gider. O kadar. Konuşmayı da sevmez. TBMM açık olduğunda, Salı konuşmaları, konuşma bitişinde gazetecilerin kapı aralığı sorusunu kısa cümlelerle cevaplaması bir haftaya yetiyor.
Tabiî bir de tam akşam haber saatine getirip tivitler sıralıyor.
Kendi partisi için değil Recep Bey için coşkulu
Devlet Bey, "evet" için coşkulu... Kendi partisi için yapmadığını, Recep Tayyip Erdoğan için yapıyor.
Tek adamlığı başından beri isteyen kim olduğu belli... Eğer "evet" çıkarsa, partili başkanlık rejimiyle Saddam Hüseyin, Hâfız Esad (ve mahdumu Beşşâr) gibi bütün yetkilerin bir elde toplanmasına başından beri kim karşı çıkıyordu? Devlet Bey! Ve birden "Gel seni başkan yapalım diyen kim? Devlet Bey.
Bir parti bu zıtlığı kaldırabilir mi?
Halk işte böyle tavrını ortaya kor!
Bütün Ülkücüler kendilerin aldatılmış hissediyorlar.
Çok üzücü çok ...
Ülkücüsüz Bursa mitingi
Bugün Devlet Bey'in mitingi için yıllar sonra tekrar yollara düşüyorum.
Bursa'dayım. Polis tedbiri sıkı. Ak Parti'nin adamları, "Aman meydan boş kalmasın... Koşalım arkadaşlar!" demişler, bindirmiş kıtalarını yollamışlar... Kendi aralarında konuşuyorlar.. Daha miting başlamamış, "Bitse de gitsek..." diyorlar. İl ve ilçe teşkilatlarından tembihli gelmişler, "Aman meydan dolsun..." Kalabalık o kadar eğreti ki... Yani Devlet Bey Bursa'da ama çevresinde "ülkücü" yok...
Kimin kalabalığı bu kalabalık
Gittim, gördüm. Kıyas etme imkânınım da var...Türkeş'in mitinglerini de takip ettim. 15 Nisan 1978'le hiçbir mitingi kıyaslayamayız. Diğerlerini kıyasladığımız zaman şunu görürüz ki; Devlet Bey'in en heyecansız mitingleri "evet" mitingleri... Alandakilerin yarısı Ülkü Ocaklılar ve "Lider" kavramı üzerinden ne olursa olsun bağlılık gösterenler... Diğerleri ise Ankara'dan emirli, Ak Partili fanatikler...
Miting Göktepe Meydanı'nda yapılacaktı. Meydanın doldurulamayacağı anlaşılmış... Miting, Meydancık Mahallesi Kamberler kavşağına alındı... Göktepe'nin bir üstü. 14.00'de başlayacak miting, 15,30'a sarktı... İnsanlar sıkıldı. O boşlukta heyecan dalga dalga yayılması lâzımdı. Meydanda Milliyetçi Hareket Partililer çok az olunca, derin sessizlikle zaman geçti. Konuşma sırasında kabalığın ortasındaki bir grup hariç, alanı dolduran Ak Partililer, sessizce izlemeyi tercih ettiler. Bazılarıyla konuşma imkanım oldu. Ak Partili olduklarını saklamadılar, "Desteğe geldik" dediler. Tıpkı Elazığ'da olduğu gibi...
Bunları bir "muhalif" olarak yazmıyorum. Devlet Bey'in "esas" genel başkan olduğu zamanki mitinglerin bildiğim için, Meral Hanım'ın mitinglerini bildiğim için söylüyorum.
Çevre illerden bile araba kaldırmışlar, bin-iki bin arasıydı bir kitle. Bursa'nın nüfusu ise 3 milyonun üzerinde!
Sunucu Devlet Bey'e sıfatlar sıralarken "İlkeli lider" dedi. Acı acı güldüm. Hangi ilke? 180 derece dönüş "ilke" mi oluyor?!
Ve utandım... Neden mi?
Millet için, devlet için, Türklüğün bekası için "evet" dediklerini söyledi.
Yoluna güller serdiği "Tek Adam"a sorsun bakalım hangi millet, hangi devlet diyor? "Türk"ü siliyor mu, silmiyor mu?
