Demokraside sinerji
Demokrasinin yerleşmesi için her şeyden önce siyasi partilerin, halkın siyasi tercihlerini dikkate almaları gerekir.
1980 sonrasında yapılan siyasi partiler kanunu ve seçim kanunu Türkiye he kadar yeşermekte olan demokratik ortamın bugünkü otokrasiye evrilmesine neden oldu. Darbeyi yerden yere vuran partiler her ne halse darbe yasalarından olan siyasi partiler yasası ve seçim yasasına yüksek sesle itiraz etmedi. Zira halkı ve demokrasiyi dışlayıp, parti diktası ve lider sultası yaratan bu sistem siyasilerin işine geldi. Demokrasiyi savunma ve koruma inisiyatifi de kayboldu.
Hali hazırda tüm siyasi partilerde öncelik lidere yakın olmak ve arkasından dolaşmaktır. Bir yere aday olmak isteyenleri, liderlerin arkasında görmek mümkündür.
Özetle bugünkü siyasi arenada siyaseti belirleyen; lidere yanaşma stratejisi ve delege oyunlarıdır.
Parti içinde iş birliği ve sinerji yaratılmıyor. Sinerji, (Synergie) son 20 yılda, çok kullandığımız bir kelime oldu. Sözlükte karşılığı, "görevdaşlık" olarak ifade ediliyor... Ancak, "iş birliği sonucu ortaya çıkan artı verim" bu kelimeyi daha iyi anlatıyor.
İş birliği yapmakla, ortak çalışmakla, birimiz diğerimizin eksiklerini tamamladığımız için, sonuçta hepimiz daha kârlı çıkarız.. Örneğin, iki kişi ayrı ayrı iş yaparak toplam iki birim iş yaratırsa, iş birliği yaptıkları takdirde, iki yerine toplam üç birim iş elde edebilirler..
Rekabet, doğanın insana verdiği bir içgüdüdür.. Ancak medeni ve gelişmiş bir insan, aşama yapan ve mantığını daha önde tutan insandır. Böyle biri, sonuçta iş birliğinin de yapıcı rekabet olduğunu ve sonucun herkesin lehine olacağını bilen insandır.
Bizde kazık kültürü gelişmiştir. Parti içinde bir yere gelmek için, önce başkanının ayağını kaydırıyoruz.
Oysa ki sözünün eri ve güvenilir olmak da, iş birliği ve sinerji yaratmanın ön şartıdır.
Şöyle veya böyle, insanlar arasındaki olumlu ilişkiler, her dönemde övgü almıştır.
(Çıldırlı Aşık Şenlik, 1850-1913 yılları arasında yaşamıştır. Osmanlı-Rus savaşlarında, topluma moral vermiş millî bir halk şairidir.)
Aşık Şenlik şöyle diyor:
Bir kez gönül sana itimat etse,
Biliynen ki onun zatı yağşıdı..
Namert ley-li nahar piloy yedirse..
Merdin guru mühebbeti yağışıdı..
Bu dörtlüğün bugünkü dille ifadesi ise şöyledir: Gönül bir defa sana itimat ederse, bil ki onun kendisi iyidir. Namert gece sana pilav yedirse, Mert olanın kuru sohbeti daha iyidir.
Ortak iş yapanlardan, birbirine güvenenlerin her zaman daha başarılı oldukları görülmüştür. Aslında birbirine kazık atmaya çalışan ortaklar, daha iyi ve daha sağlıklı düşünseler bunu yapmazlar. Çünkü kazık atmak için daha çok düşünmek ve daha çok uğraşmak gerekir.
Oysa bu mesaiyi daha fazla kazanmaya ayırsalar, her ikisi de daha kazançlı çıkarlar.. Örneğin bir saat uğraşıp, bir lira kazık atmak yerine, bir saat uğraşıp iş yapsalar, adam başı iki lira kazanırlar.
Siyaseti de bu çerçevede düşünmek gerekir.. Siyaset bir yere gelmek için, birilerinin ayağını kaydırmak, her gün takiyye yapmak, doğruyu yanlış göstermek, dün dündür, bugün bugündür demek değildir..
Yine siyaset bir hizmet yapmak ve sinerji yaratmak için yapılmalıdır.. Dokunulmazlık zırhına sığınıp, yargıdan kaçmak ve zaman aşımından faydalanmak için yapılırsa, bugünkü tutarsızlıklar ortaya çıkacaktır.
Yani aslında politikadan da sinerji doğması için, politika yapanların iyi niyetli olması ve politikayı toplum için yapması gerekir.