DDK raporu ve ortaya çıkan acı gerçekler...
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK) Kızılay hakkındaki raporunda neler var neler...
Görünen o ki, kafayı “şişedeki Türk”e takan yönetim, içeriyi tümden ihmal etmiş.
Kızılay yönetimi hiçbir zaman yalan söylememeli; inandırıcı olmalıdır.
“Türk”ü kaldırınca “imaj”larının tavan yaptığını sananlar, milletimizin iftiharı Kızılay’ı yardım edemez ve yardım edilemez hâle getirmiş meğer.
Yakın zamanda, hükûmetten gelen bir telkin midir, telkin geleceği düşünülerek erken davranış mıdır, yoksa R. T. Erdoğan’ın “Türk’süzlük porojesi”ni birlikte yürüttüğü A. Öcalan’ın hoşuna gideceği düşüncesi midir, bilmiyorum Kızılay’ın maden sularının marka adını “Türk Kızılayı”ndan “Kızılay”a dönüştürülmüştü. Bu işgüzarlık büyük aksülamele sebep olmuş, çok tartışılmıştı. Milletin isyanından o kadar boğulmuşlardı ki, neden “Türk’süzlük”ü tercih ettiklerini ellerindeki şişelerle anlatmaya kalkışmışlardı. Birilerinden “aferin” alacaklarından o kadar emindiler ki, “Bizi biz yapan değerleri koruyarak, günümüz trendlerine uygun ve tüketici alışkanlıkları doğrultusunda bir değişime imza attık. Araştırmalarımızdan yola çıkarak tüketici algısını da dikkate alarak maden suyumuzun ismini toplum genelinde benimsenen marka adıyla Kızılay Maden Suyu olarak değiştirdik.” bile demişlerdi.
Bu konuda iki yazı yazdım. Şu soruların cevabı gelmedi: “Kime sordunuz? Nasıl bir imaj çalışması yaptınız? Kararı kim verdi?”
Kızılay’ın birçok “tabela” ve “fiktif” şubesi bulunuyormuş.
Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu’nun Kızılay’ın faaliyetlerine dair raporunda “kurban bağışı”yla ilgili bölümde belirtildiğine göre; 2012 yılında, kurban yardımında beklenilen sayıya ulaşılamayınca kendi ceplerinden harcamışlar:
“Bu nedenle, Kurum tarafından kendi kaynaklarından ayrıca bin 823 adet daha büyükbaş hayvan kesilmek zorunda kalınmış olup, gelir yaratmak amacından öte kaynak israfına neden olunmuştur.”
(Yeri değil ama şu raporu yazanların üslûbuna sözüm olacak: Cümlede “Bu nedenle”, “neden olunmuştur” ve yine “kalınmış olup”, “neden olunmuştur” diyorsunuz... Böyle yazı olur mu birader!)
Derneğin 291 adet banka hesabı varmış ve hesaplar takip edilemediği için, zaman aşımıyla birlikte bakiyeler hazineye intikal etmiş.
Devlet Denetleme Kurulu raporundan bazı notlar:
-Felâkete yetişmede aksaklıklar, yetersizlikler...
-Derneğin yardım faaliyetlerine dair temel hedeflerinde ciddî bir dağınıklık ve kararsızlık...
-Kızılay’ın birçok dernekte emsali görülen dernek yönetim ve organlarının seçiminde suistimaller, kimilerinin derneği kendi gayeleri için kullanmaları...
Sıralamaya yerimiz yetmiyor.