28 Mart 2017 tarihli yazımın ilk paragrafında "Gazeteci Hakan Aygün'ün '15 Temmuz sırları' adlı kitabı çıkıyor. Tam bir kaynak niteliğinde olan kitapta, Aygün, konu ile ilgili bütün tartışmalarla birlikte 'Ahmet Davutoğlu 15 Temmuz'da neden Konya'dan Ankara'ya askeri uçakla geldi?'... gibi konulara cevap aradı." ifadelerini kullanmıştım.
Bu paragrafta adı geçen eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, avukatı İsmail Safi Işık aracılığıyla ve noter kanalıyla bir cevap ve düzeltme metni gönderdi. Davutoğlu'nun açıklamasına, yasal bir mecburiyet olmamasına rağmen aynen yer veriyorum.
***
CEVAP VE DÜZELTME METNİ
28 Mart 2017 tarihli Yeniçağ Gazetesi'nde Arslan Bulut imzasıyla yayınlanan "15 Temmuz'un Ortak Hedefi" başlıklı bir kitap kaynak gösterilerek, gerçekle hiç ilgisi olmayan "Ahmet Davutoğlu 15 Temmuz'da neden Konya'dan Ankara'ya askeri uçakla geldi?" şeklinde ve açık bir şekilde siyasi kasıt içeren bir iftiranın, sanki doğruymuş gibi kamuoyuna aktarılması gazetecilik meslek etiği ile bağdaşmadığı gibi ahlâka da aykırılık teşkil etmektedir.
Müvekkilimiz Sayın Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu, FETÖ/PDY tarafından gerçekleştirilen 15 Temmuz darbe girişimi esnasında ve sonrasında gerek katıldığı televizyon programlarında gerekse FETÖ ile mücadele konusunda TBMM 15 Temmuz Darbe Girişimi Araştırma Komisyonu'na verdiği cevapta bizzat o kara geceyi ve sonrasını net bir şekilde anlatmıştır. Kaldı ki söz konusu cevaplar "Tarihe Kayıtlar" ismiyle kitaplaştırılmış olmakla birlikte anılan cevaplara TBMM arşivinin yanı sıra internetten dahi herkes tarafından rahatlıkla ulaşılabilmektedir.
Tüm bu somut veriler açıkça ortadayken, ilgili gazetenin kendi siyasi gündemine, ülkemizin en değerli siyaset adamlarından birinin ülkesi ve milletine olan sadakatini sorgulamayı alet etmesi hiçbir değer ve kriterle izah edilemez. Müvekkilimiz Sayın Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu'nun atılan iftiralara rağmen halkımızın gönlündeki yeri aşikârdır ve bundan başka kendisine şahit gerekmemektedir.
Müvekkilimizin onur, şeref ve saygınlığını rencide edecek nitelikte söylemlerde bulunulmuş olup basın ahlakına aykırılık teşkil eden sözde haberi yayınlayan yayın organı ve yetkilileri hakkında hukuki ve cezai her türlü yasal başvuru yolları kullanılacaktır.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
Prof. Dr. Ahmet Davutoğlu
Vekili
Av. İsmail Safi Işık
***
Hakan Aygün'ün kitabında, konu 222 ve 223'üncü sayfalarda inceleniyor. Dünyanın her yerinde eski bir başbakan hakkında, bir kitapta herhangi bir iddia ileri sürülürse, bu bir haberdir ve gazeteciler buna yer verirler. Zaten yazımda haber, doğruymuş gibi veya yanlışmış gibi değil "kitabın konularından biri" olarak verilmiştir.
Bu husus, doğru mu? Doğru! Kitap orada duruyor! Yani muhatap ben değilim!
Asıl bu konudan haberdar ettiğim ve cevap verme fırsatı oluşturduğum için bana teşekkür edilmeliydi ama artık kimsenin kimseye güveni kalmadığı için kitap tanıtımını siyasi bir amaçla yaptığım zannediliyor!
Bir kitap tanıtımıyla ilgili yazıda, kitabın içeriğinden bahsetmenin basın ahlâkına da kişisel ahlâka da aykırı hiçbir yönü yoktur. Ayrıca konunun "Yeniçağ'ın kendi siyasi gündemi"yle de hiçbir ilgisi yoktur. Öyle olsaydı haber, manşetten bütün ayrıntılarıyla verilirdi.
***
Bu konuyla ilgisi olmayan, "Yeni Türkiye yalanla mı kurulacak?" başlıklı yazımdan dolayı mesaj gönderen okurumuz Murat Çelik, "Hayatımızda o kadar çok yalan var ki 'bu kadar yalan bir arada olmaz' deyip doğru kabul ediyoruz. Hayatımızda o kadar az doğru var ki 'bu kadar az doğru olamaz' deyip yalan kabul ediyoruz." demiş.
Ben ise kendimi bildiğim andan itibaren yalanlara karşı doğruları savunan biri olmaya çalıştım. Herhalde okurlarım da buna tanıktır...
--------------
Sadi Bey, TGB'nin Gençlik Meclisi'nde...
------------------
Türkiye Gençlik Birliği, 2 Nisan'da(yarın) Ankara Ahmet Taner Kışlalı Spor Salonu'nda Gençlik Meclisi'ni toplayacak. 100 üniversiteden binlerce genç, anayasa değişiklik paketini ve Türkiye'nin öncelikli sorunlarını tartışacak, halk oylamasında gençliğe düşen görevleri çıkaracak. Gençlik Meclisi'ne Güneydoğu illerinden gelen TGB'li gençler de katılacak. Konuşmacılar arasında Sadi Somuncuoğlu'nun da bulunması önemli. Zira Sadi Bey, artık herkes tarafından sağduyunun sesi olarak kabul görüyor. Sadi Bey ne der bilemem ama ben gençlere, başlangıçta olduğu gibi "partilerüstü" davranmalarını tavsiye ediyorum...
