Davutoğlu Yörük değil ‘Tat’ olabilir!
Basında yeni Başbakan adayı Ahmet Davutoğlu ile ilgili hikâyeler anlatılıyor. Bir gazete, Konya-Taşkentli olmasından dolayı “Yörük çocuğu” diyor. Bir televizyon kanalı, “Gençlik çağlarında siyasi olaylara karışmadı” diye bir ifade kullanma ihtiyacı hissediyor.
Bu bilgiler tamamen yanlış.
Ahmet Davutoğlu hakkında en doğru bilgiler, gazeteci Hulusi Turgut’un yazdığı, Sabri Ülker’in Hayat Hikâyesi adlı kitapta var. Kitapta, iki yerde Davutoğlu’nun fotoğrafı var. Ayrıca Ülker Ailesi’nin Kırım’daki günleri ve Ülker fabrikasındaki grev sırasındaki durum ile ilgili Davutoğlu’nun sözlerine de yer verilmiş.
Kitabın önsözlerini yazanlar arasında, Abdullah Gül, Cemil Çiçek, Tayyip Erdoğan, Süleyman Demirel, İsmet Sezgin, Deniz Baykal ve Devlet Bahçeli de bulunuyor.
***
Şimdi o kitaptan, hiçbir değişiklik yapmadan bazı alıntılar yapalım:
“Ahmet Davutoğlu, Ülker Grubu Başkanı Murat Ülker’in çocukluk ve okul arkadaşı. Davutoğlu, Ülker Ailesi ile ilkokulu bitirdiği yıl tanışmış. Daha sonra Ülker Ailesi ile Davutoğlu Ailesi dost olmuş; bu dostluk hısımlığa kadar gitmiş. Ahsen-Orhan Özokur çiftinin evlatları Ahmet Özokur, Sare-Ahmet Davutoğlu çiftinin kızları Sefure ile hayatını birleştirmiş.
Ahmet Davutoğlu, ortaokul yıllarından başlayarak günümüze kadar hayatının tüm safhalarında Sabri Ülker Ailesi ile adeta kader birliği yapmış.
Davutoğlu, Sabri Ülker’den bahsederken ‘Sabri Amca’ diye hitap ediyor.
Davutoğlu kitapta, “Sabri Amca ile sohbet etme imkânı bulduğum zaman, birkaç şeyi merak edip hep onları deşmeye çalışırdım. Bir tanesi, aile geçmişi itibarıyla hep dikkatimi çekerdi; bir muhacirin her zaman bir hikâyesi vardır, yani yerleşik olanın hikâyesi daha azdır. Sabri amcanın hayatının o kısmını kendisinden dinlemekten büyük haz duyardık. Ancak, Kırım’dan çok fazla bir şey anlatmadı” diyor.
Kitabın 118. sayfasında Sabri Ülker’in oğlu Murat Ülker’in sözlerine yer veriliyor:
“Soyumuz nereden geliyor? Ailemizin Kırımlılığı ne zamandan başlıyor” sorularının cevabını aradığımda, babam “Evlad-ı Fatihanız. Biz Tatar değil, Tat’ız” derdi. Tat’ın ne demek olduğunu açıklarken şunları söylerdi:
“Tat, Kırım’a dışarıdan gelip yerleşen melez soydur. Tatarların şeceresi betinde (yüzünde) olur. Uzaktan görünce, bilirsiniz ve Tatar dersiniz.
Babamda Tatarlık çok azdı. Bu konuları araştırırken, ilim irfan sahibi birisi bana, “O halde siz Karamanlısınız, Çünkü Karaman’dan, denizaşırı diyarlara sürgünler olmuştu. Sürülenler arasında Kırım’a gönderilenler de vardı” demişti. Fakat işin gerçeğini Allah bilir.
***
Kitabın 253’üncü sayfasında şu bilgiler var:
“Kırımlı Devletler Ailesi, 1934 yılında ‘Berksan’ soyadını almıştı. Asım ve Sabri Berksan kardeşler, 1944 yılında ‘Ülker’ markası altında bisküvi üretmeye başladı. Ürünlerinin markası, zamanla soyadlarının önüne geçti. Bunun üzerine aile, soyadını ‘Ülker’ olarak değiştirdi.”
Kitapta Murat Ülker’in Davutoğlu ile ilgili verdiği bilgilere göre hem İstanbul Erkek Lisesi’nde hem de Boğaziçi Üniversitesi’nde okul arkadaşı idiler.
Siyasete karışmadıkları doğru değil. Zira siyasi faaliyetleri sebebiyle okuldan atılmalarının söz konusu olduğunu da Murat Ülker anlatıyor. Okul idaresi, başarılı öğrenci olmaları sebebiyle bu cezadan vazgeçmiş. Kitapta belirtilmiyor ama Davutoğlu, başka bir sınıf arkadaşının verdiği bilgiye göre İstanbul Erkek Lisesi’ndeki ülkücü öğrencilerin başkanlığını yapmıştı.
***
Davutoğlu da Kırım kökenli olduğuna göre, Yörük değil. Kırım göçmeni bir ailenin çocuğu olarak kader birliği yaptığı Ülker Ailesi ile benzerlik taşıyor.
“Bir kişinin kökenleri üzerinde tartışmak doğru mu?” diye sorulabilir. Kamuoyuna “Yörüktür” denildiği zaman bunun yanlış olduğunu bildirmek gerekiyor...