Daha ne arıza olacak ki?
Türkiye siyaseti 16 yıllık AKP iktidarının ardından bugünlerde, geçmişi de aratan ilginçliklere sahne oluyor..
Siyasi partilerin kongrelerini yaptıkları bugünlerde tanık olduğumuz son kongre Milliyetçi Hareket Partisi'nin kongresi..
Cumhurbaşkanı adayı çıkarmayan bir siyasi liderin, yıllardır mücadele ettiği Recep Tayyip Erdoğan'ı, kongredeki konuşmasında bir umut gibi sunması, siyaset bilimi açısından ayrıca incelenmesi gereken bir durum..
Ancak ben Devlet Bahçeli'nin yaptığı konuşmada altını çizdiği bir noktayı anlamaya çalışıyorum..
"Cumhurbaşkanı seçiminde adayımız aksi ve arızi bir gelişme olmadıktan sonra Sayın Recep Tayyip Erdoğan'dır."
Bu sözler aynıyla Devlet Bahçeli'ye ait.. Beklentinin ötesinde, henüz kendisi bile 'Adayım' demeyen bir siyasetçiyi aday göstermek de ilginç bir durum olsa da, asıl önemli nokta, "Aksi ve arızi bir durum olmadığı sürece" ifadesi..
Millî Duruşu, Şüheda'ya Vefa'yı, Millete Beka'yı şiar edinmiş bireyler olarak, şu sorunun yanıtını merak etme hakkımız var;
Aksi ve arızi durum ne olabilir?
-Mesela, Erdoğan ve partilileri Türk Milliyetçiliğini ayaklar altına alırsa, bu aksi ve arızi bir durum olarak kabul edilecek mi?
-Mesela, Erdoğan ve partilileri, "Ne mutlu Türk'üm diyene" yazılı tabelaları söktürürse, bu, aksi ve arızi bir durum olarak değerlendirilecek mi?
-Mesela, teröristler Habur'dan davul zurnayla ellerini kollarını sallayarak ülkemize girerse, ortaya aksi ve arızi bir durum çıkmış olacak mı?
-Mesela, teröristlerin geçiş güzergahlarında, rahatsız olmasınlar diye Türk Bayrakları indirilirse, aksi ve arızi bir tablo vücut bulmuş olacak mı?
-Mesela, adayları Tayyip Erdoğan, Türk Devleti ve Milleti için "BEKA" sorunu yaratan Büyük Ortadoğu Projesi'ne 'Eşbaşkan' olursa, bu görevlendirme, aksi ve arızi bir durum olarak kabul edilecek mi?
-Mesela, adayları olan beyefendi, İmralı'daki teröristbaşıyla, pyd'nin elebaşıyla görüşmeler yapar veya yaptırırsa, bu aksi ve arızi durum tarifine girecek mi?
-Mesela, Türk Milleti'nin dişinden tırnağından artırarak kurulan fabrikalar haraç mezat satılmaya kalkılırsa, Devlet Bahçeli Bey bu girişimi aksi ve arızi bir durum olarak kabul edecek mi?
Şühedaya Vefa'dan, Türk Milleti'ne Beka'dan, ve Millî Duruş'tan bahseden Sayın Bahçeli, bunlardan herhangi birini yaptığı ya da yaptırdığı takdirde, Tayyip Erdoğan'ın adaylığını desteklemekten vazgeçecek mi?
Bir bölümünü sıraladığımız bu ihtimaller gerçekleşirse, kendini Türk milliyetçisi olarak tanımlayan herkesin yapacağı şey bellidir; Bunların Aksi ve Arızi bir durum olduğunu haykırmak..
İhtimaller olarak sıraladığımız bu gelişmeler, malumunuz, birer ihtimal değil, gerçeğin ta kendisidir..
Ve, "Şühedaya Vefayı, Millete Bekayı ve Millî Duruşu" zerre umursamayarak atılan bu adımlar, her Türk Milliyetçisi için, "Aksi ve Arızi" durumun da ta kendisidir..
Daha ne olmalı ki, "Aksi ve Arızi" kabul edilsin?
Gözümüzün önünde olan bitenleri alt alta sıraladığımızda, engel olamadığımız için, kendimizi "Şühedaya mahcup", "Milletimizin Bekasını tehlikede" ve "Millî Duruş sergileme" mecburiyetinde hissederken, Türk Milliyetçiliği iddiasıyla siyaset yapan bir siyasetçinin, bu işin sorumlusunu 'Kurtarıcı' ilan etmesi, aklın alabileceği bir iş değil..
Tüm bu gerçekler ortada dururken bunu yapabiliyorsa eğer, emin olun Milliyetçiliğinde 'Aksi ve Arızi" bir durum vardır..
***
Doğan Grubu...
Ve sonunda satıldı..
Doğan Medya Grubu'nun satışı herhangi bir satış değildir..
Size önemli bir noktayı hatırlatayım..
Yıllar önce Doğan Grubu'nda olan Milliyet ve Vatan gazeteleri satıldı.. Kime? Demirören Grubu'na..
Kim o grup?
Milyar doları olmasına rağmen, Erdoğan telefon açınca ağlayan beyefendinin grubu..
TEKELLEŞME olmasın diye iki gazetesini aldırdığınız Doğan Grubu'nun tamamını Demirören'e devrettiriyorsunuz..
Eeee, TEKELLEŞME ne olacak şimdi?
Tabii işin bir de 'KATARLI ORTAK' yanı var..
Büyük ortak Katarlıymış..
Aslında kim olduğu konusunda sanıyorum fikriniz var..
İşin özü şu;
Nobran bir iktidarın 'Rahatım' pozlarına bakmayın..
Medyanın tamamına hâkim olma ihtiyacı "Ürkeklik" davranışı..
Ve tarihi iyi okuyun, siyasi zirvede devri tamam olanların korktukları zaman, gitmeye en yakın olduğu zamandır..
Medyadaki bu operasyon, MAĞRURLANMANIN fotoğrafıdır.. Ve göreceksiniz ters tepecek.. Çünkü millet MAĞRURU sevmez..