CHP'ye İnce uyarı!
Anadolu Ajansı, seçim sonuçlarını Erdoğan lehine yüzde 70'den başlattı. Halk TV, Kanal 5, KRT ve Tele 1 dışında bütün televizyonlar, bu sonuçları vermeye başladı. Her dakika sonuçlar işlendikçe, Erdoğan'ın oyları aşağı indirilirken Muharrem İnce'nin oyları yukarı doğru çıkarıldı. HDP ise saat 20.35'e kadar ısrarla barajın altında gösterildi. Bu saatte yüzde 10.05 dediler.
Sadece Anadolu Ajansı'nın yaptığı bu yönlendirme bile seçimlerin hukuka uygun yapılmadığının göstergesidir. Çünkü, Anadolu Ajansı, devletin ajansıdır ve diğer bütün ajanslar ya yok edilmiş ya da gruplarıyla birlikte iktidar yandaşlarının eline teslim edilmiştir.
Yapılan iş suçtur ama AKP ve Anadolu Ajansı, bütün seçimlerde aynı suçu işliyor!
Diğer partiler veya adaylar, AKP iktidarının oy çalmaması için tedbir almıştı. Yani hemen hepsi iktidarın oy çalacağından emindi. AKP çalmak için her türlü zemini hazırlamışken, diğer partiler çaldırmamak için çaba veriyordu.
***
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Muharrem İnce'nin partisinden daha çok oy alması bekleniyordu. Ben bu yazıya başladığımda İnce'nin oyları AA'ya göre yüzde 30'da, Adil Seçim Platformu'na göre yüzde 34'te idi. Bülent Tezcan ise CHP'ye gelen sonuçlara göre "Erdoğan yüzde 46, Muharrem İnce yüzde 40" diyordu. Adil Seçim Platformu'na göre Erdoğan'ın oyları yüzde 43'te idi. Sonra onlar da yüzde 53 dediler.
Sandıkların yüzde 100'ü açıldığında ise Erdoğan'ın oylarının düşmesi ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalması bekleniyordu. AA'nın 20.50'deki sonuçlarına göre AKP 301 milletvekili çıkarabiliyordu.
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Muharrem İnce'nin, partisinin oylarını da geçerek öne çıkması, büyük başarıdır. CHP'nin parti olarak genel seçimlerde aynı başarıyı gösterememesinin sebebi aday listelerinde ve partinin verdiği genel mesajlarda aranmalıdır.
Bir defa genel başkanlık seçimlerinde Muharrem İnce'yi desteklemiş olan milletvekilleri tasfiye edilmiştir. CHP dışından gelen seçmen, Muharrem İnce'ye destek verirken CHP yerine, İYİ Parti'ye oy vermiştir.
Aslında Muharrem İnce'nin arkasında, cumhuriyetin kuruluş felsefesinde bütünleşmiş bir CHP olsaydı, Muharrem İnce, birinci turda Cumhurbaşkanı seçilir, CHP de AKP'nin yerine tek başına iktidara oynayabilirdi. Fakat CHP'nin her seçimde Atatürkçü Cumhuriyetçi kadrolarını tasfiye ederken, yerlerine bu konularda hiçbir hassasiyeti olmayan kişileri getirmiştir. Bu da CHP'nin tek başına iktidar adayı olmamasının en büyük sebebidir.
DSP'den milletvekilliği yapmış bir siyasetçi diyor ki; "Kılıçdaroğlu, CHP ile ilgileri olmayan, siyasi hayatları boyunca hep CHP'ye karşı siyaset yapan TR-705 Sezgin Tanrıkulu'ndan, Mehmet Bekaroğlu'ndan; ayrıca Sencer Ayata ve Selin Sayek Böke'den hiç vazgeçmiyor. Şimdi bir de kadroya İbrahim Kaboğlu'nu aldı. Vazgeçemediklerinden birisi de meşhur açılım projesinin uygulayıcılarından Abdullah Gül. Geçenlerde Gül için 'tarafsız cumhurbaşkanlığı yaptı' yorumunu yaptı. Ekmeleddin olayında da 'tıpış tıpış gideceksiniz ve oy vereceksiniz' diyerek seçmene saygısızlık etmişti!"
***
Cumhuriyetçi, Atatürkçü seçmene güven veren bir CHP oluşturulabilseydi, seçim bildirgesinde AKP'nin başlattığı açılım politikalarına benzer icraat vaatlerinde bulunulmasaydı, kısacası CHP bir bütün olarak güven verebilseydi, AKP'den bile oy alabilirdi.
Seçmen Muharrem İnce'yi ayrı, CHP'yi ayrı tutmuştur. Bu durum daha küçük ölçekte İYİ Parti'de de vardır ama CHP'deki bu farklılık giderilmeden, Türkiye'yi kuran parti rayına yeniden sokulmadan ne CHP düzelir ne de Türkiye!
Oyları yeterince çalamadığı halde çalmış gibi gösteren AKP'nin durumu ise Türkiye adına utanç vericidir.
1983 seçimlerinde Bahçelievler İlkokulu'nda oy tasnifini takip etmiştim. Bir sandıktan 17.30'da çıkan ilk sonuç, Türkiye'nin genel sonuçlarıyla hemen hemen aynıydı. Şimdi ise 18.30'da devletin ajansının verdiği sonuç AKP'yi yüzde 70 gösteriyordu. Bu durum oy çalmak kadar vahim değil midir?
Sonuç olarak diyeceğim o ki, böyle bir tablodan Türkiye huzur bulmaz; CHP düzelmeden Türkiye düzelmez! Muharrem İnce'ye verilen oy aynı zamanda CHP'ye verilen değişim uyarısıdır.