CHP nereye koşuyor?!
CHP kendi topuğuna sıkmakta kararlı. Koskoca İstanbul'da Canan Kaftancıoğlu gibi tartışılan birini il başkanı seçtiler.
Canan, ismini ilk defa duyduğum bir "CHP'li"... Sonra tivitlerine baktım. "CHP'li" derken yanılıyor muyum? CHP içinde bir "Truva Atı" olmasın?! Tivitlerinin bir HDP'linin tivitlerinden farkı yok.
Geçmişte, Bülent Ecevit'in yaptıklarından çok çektik. 12 Eylül öncesinde Bülent Ecevit, Türkeş'in uzattığı eli sıksaydı -ki MHP, CHP'li Cahit Karakaş'ın TBMM Başkanı olması için oy bile vermiştir- Türkiye belki bu kadar kanlı olaylar yaşamayacak ve belki 12 Eylül Darbesi'ne maruz kalmayacaktı.
Türkeş, Bülent Ecevit için "Bir kaplana binmiş, inmek istese de inemiyor!" demişti. (O zamanlar, profesyonel gazeteciliğe başladığım Hergün'de, "Tekin Hekimoğlu" adıyla yazdığım bir köşe yazısında Türkeş'in bu sözünü ele almıştım.)
Türkeş'le başından beri MHP'de birlikte olmuş, partinin genel muhasipliğini yürütmüş, Kayseri'den milletvekili seçilmiş Mehmet Doğan hatıralarında Ecevit'i yazar:
"[Aşırı solcular]Türkiye'nin en büyük tarihi partisi CHP'yi kontrolüne almışlardı. Genel Başkanımız Türkeş Bey'in tabiriyle CHP Genel Başkanı Bülent Ecevit siyah bir kaplana binmişti; inse inemiyor, dursa duramıyordu. Sayın Ecevit bugün komünist olmadığı gibi o gün de komünist değildi ama kuşatılmıştı. Burada rahmetli Dündar Taşer Bey'i anmadan geçmek mümkün mü. Bahçelievler 3. Cadde 43 nolu küçük genel merkez binamızda oturuyoruz. İsmet Paşa'nın kurultayda kaybettiği Ecevit'in genel başkan seçildiği gündü. Dündar Bey odada heyecanlı heyecanlı dolaşıyordu, hep İsmet Paşa kaybedecek diye söyleniyordu, ben de 'Varsın kaybetsin ağabey kurtuluruz.' dedim. "Ben de İsmet Paşa'yı sevmem ama iş senin bildiğin gibi değil.' dedi. Ecevit'i destekleyenler Marksistler. İsmet Paşa kaybederse partiyi ele geçirecekler, böylece tarihî partiye hâkim olacaklar. Bu fevkalâde tehlikeli. Keşke yardım etme imkânı olsa da İsmet Paşa'ya yardım edebilsek.' diyordu. Zaman rahmetli Dündar Taşer Bey'in ne kadar haklı, ileri görüşlü olduğunu ortaya koydu. Nitekim CHP'nin bütün örgütleri Disk, Töb Der, Polder vs'nin kontrolü altına girmişti." (Mehmet Doğan, Alparslan Türkeş, M.H.P. ve Gölgedeki Adam, Ocak yayınları.)
O günden bugüne ne değişti? Demek ki hiçbir şey. Daha ileri gidildi. Marxistler kaybetti ama Marxizm üzerinden bölücülük furyası başladı. Bir de Taşnakçı Ermeniler meselesi çıktı.
Canan'da, PKK'ya kapı aralamak mı, etnikçilik mi, Ermenicilere destek mi, ne arasan var. İşte tevil götürmez örnekler:
"%49'u hadi alın size bir hafta sonu sevinci daha. 1 Kürt öldürüldü. İnandığınız Allah topunuzun belanızı versin." (Bir tivitinde de "...inandığınız Allah'ınızın..." diyor. Herhâlde kendisinin inandığı değil!)
"Tarihte bugün: Ermeni soykırımı başladı. Katledilen Ermeni vatandaşlarımızı anıyoruz..."
"Devlet katil değil seri katil..."
Hadi yazmayayım diyordum, CHP'den bir ışık bekliyordum ama Canan'ın seçilmesi artık fazla!
CHP kurmayları bu saatten sonra asla Atatürk'ten bahsedemezler. Bahsederlerse açar burada, Nutuk'u onlara okurum!