Ak Parti cenahı, çok tehlikeli bir propaganda yürütüyor. İllâ "evet" dedirtecekler. "Cumhuriyet"i yıkmak niyetlerini de hiç gizlemiyorlar. 90 yıllık aranın kapanmasından sık bahseder oldular. Atatürk'ü bile "Yunan" yapmaya kalkıştılar.
Savcının biri çıktı, "hayır" diyecekleri PKK ile eş tutu. Şu cümleye bakın: "Sandıkta 'hayır' diyecek olanlar PKK ile aynı muameleyi göze alıyorlar demektir."
Şu anda Türkiye'nin yüzde 60'ı "terörist"? (Kamuoyu yoklamalarında "hayırcılar" önde de!)
ANAR bile "Ak Partililerin yüzde 35'i 'hayır' tarafında." diye açıkladı. ANAR ki, Ak Parti'nin kol kola olduğu bir anket şirketi. Demek ki, Ak Partililerin yüzde 35'i "terörist" gruba giriyor.
O savcıya, sizin gibi, ben de o kadar kızgınım ki... Ne yazılı, ne sözlü "'Hayır' atacağım!" diye bir ifade kullanmamıştım. Burada, sırf o savcıya inat "hayır!" diyorum. Savcı Bey! "Hadi bana terörist muamelesi yap!" Benim bölücü-yıkıcılara karşı verdiğim mücadelenin kaçta kaçını verdin sen!
Herkes terörist muamelesi görecekse, referandumu iptal edin. Bir kanun hükmünde kararnameye bakar: "Herkesin 'evet' dediğini farz ederek oylama yapılmamasına karar verilmiştir. Referandumda ısrar edenler hapsi boylarlar!"
Milyonlarca insanı tıkacak hapishaneyi ne Stalin kurabildi, ne Hitler! Siz kurar mısınız? Bilemem artık. Bu gidişle mümkün görünüyor! ("Reis"inden Başbakanına, Adalet Bakanına kadar hükûmet edenler "hayırcılar"ı teröristlerin yanında gösterdiklerine göre.)
İleride, referandum, "evet" de çıksa, "hayır" da çıksa büyük sancılara yol açacaktır.
MHP'nin Balgat yönetiminin neden Saray'a yanaştığı herkesin malumu. Koltuk meselesi. Ama MHP'de, Balgat "hukuken" hükmünü yitirmiştir. Gerisini, MHP'yi yakından bilen bir hukukçu yazarın kaleminden okuyalım:
"İşte 'milliyetçi oylar'da evet eğilimi de, hayır eğilimi de görülüyor. (...) Bu olaydan hareketle genel sorunlara bakabiliriz: Hukuk ve parti içi demokrasi eksikliği.
MHP'deki sorun, genel başkan seçimi yapılması için olağanüstü kongre talebiyle başladı. Sulh hukuk mahkemesi bu talebin kanunlara ve MHP tüzüğüne uygun olduğuna karar verdi. / Yargıtay uygun olduğunu onayladı.
Yargıtay kararına uygun olarak 'tüzük kurultayı' yapıldı. Buna göre genel başkan seçimi için kurultay yapılacakken, başvuru üzerine bir mahkeme, bu kurultayın yapılmasını 23 Haziran 2016 günlü kararıyla 'tedbiren' durdurdu, kongre yapılamadı.
Tedbir kararı olan dosyalar ivedi olarak görülür fakat bu dosya altı aydır bekliyor.
Nihayet mahkeme bir ay sonrasına, 23 Mart 2017'ye 'ön inceleme' koydu. / Dava açılıp acilen tedbir kararı verildikten tam 7 ay sonra 'ön inceleme' duruşması yapılacak. / Tedbirli olup da bu kadar geciken başka davalar var mı, bilmiyorum. / Yine sık sık yazdığım hukuk sorunu..." (Taha Akyol, "Milliyetçi oylar", Hürriyet, 18 Şubat 2017).
İşte bir hukukçunun tespitleri... Bundan sonra mahkeme ne karar verirse versin tartışmalı karar olacaktır. Dolayısıyla, Balgat MHP'sinin oylarıyla geçen anayasa değişikliğinin oylanacağı referandumda ister "hayır" çıksın, ister "evet" geçersizdir!
İnsanların gözlerini kin bürümüş... Meselenin bu yönüne bakan yok!
Çok tehlikeli bir mecraya soktular ülkemizi.
